Çanakkale’deki sivil toplum kuruluşları geçtiğimiz günlerde ortak bir basın açıklaması yayınladı. Açıklamada, “Ayasofya'daki 29 Mayıs'taki hafızlık konulu programda Mustafa Demirkan adlı imamın ülkemizin kurucusu Atatürk'e lanet okuması toplumda adeta infial yaratmıştır. Zaten Ayasofya camiye çevrildiğinden beri bu mekana sürekli olarak siyasi iktidarın toplumsal kutuplaşmayı arttırdığı, kendi çevresinde kümelenmiş olan gerici fanatizmi konsolide ettiği bir misyon yüklenmiştir” ifadeleri yer aldı.
 
Birleşik Kamu İş Çanakkale İl Başkanlığı, Büro-İş Sendikası Çanakkale Temsilciliği, Eğitim-İş Çanakkale Şubesi, Tüm Yerel Sen Çanakkale Temsilciliği, Tarım Orman İş Çanakkale Temsilciliği, Tapu Çevre Yol İş Çanakkale Temsilciliği, Enerji İş Çanakkale Temsilciliği, Genel Sağlık İş Çanakkale Temsilciliği, Atatürkçü Düşünde Derneği Çanakkale Şubesi, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Çanakkale Şubesi, Tesud Çanakkale Şubesi, Temad Çanakkale Şubesi, Emekli Endüstri Meslek Liseliler Derneği, Çanakkale Güçbirliği Platformu Derneği tarafından ortak basın açıklaması yapıldı.
 
Açıklamada şu ifadeler yer aldı: “AKP'nin tarikatlarla düzenlediği siyasi şov eşliğinde camiye çevrilen Ayasofya'nın engin kubbesi, yine ve yeniden nankör sözlerle kirletilmiştir. Camiye çevrildiği gün Diyanet İşleri Başkanı'nın büyük önder Mustafa Kemal Atatürk'e dil uzatmasının ardından bu kez bir başka imam, onun açtığı yoldan gitmiş ve aynı nankörlüğü sürdürmüştür. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katıldığı Ayasofya'daki 29 Mayıs'taki hafızlık konulu programda Mustafa Demirkan adlı imamın ülkemizin kurucusu Atatürk'e lanet okuması toplumda adeta infial yaratmıştır. Zaten Ayasofya camiye çevrildiğinden beri bu mekana sürekli olarak siyasi iktidarın toplumsal kutuplaşmayı arttırdığı, kendi çevresinde kümelenmiş olan gerici fanatizmi konsolide ettiği bir misyon yüklenmiştir.
Utanmaz imam, ‘Öyle bir zaman geldi ki bir asır gibi bir zaman içinde ezan ve namaz yasaklandı ve müze haline çevrildi. Bunlardan daha zalim ve kafir kim olabilir’ diyerek içindeki Atatürk ve Cumhuriyet düşmanlığını kusmuş, buna da dini alet etmiştir.”
 
“BU ÜLKENİN AYDINLARI DÜN OLDUĞU GİBİ BUGÜN DE SUSMAYACAK”
“Öncelikle bu hadsiz imamın bu utanmaz ifadelerini bir soru kabul ederek cevap verelim: Bir zalim arıyorsan bu toprakları düşman zulmünden kurtaran büyük komutan Mustafa Kemal Atatürk'e değil, onun hatırasına utanmazca saldıranlara bakabilirsin. Daha zalim arıyorsan, onun kurduğu ülkede, onun kurduğu Diyanet'ten para alırken ona dil uzatan alçaklara bakabilirsin. Vakıf emanetine aykırı davranarak lanetlenen bir zalim" görmek istiyorsan, onun halka açtığı ve dokunulmasın dediği Atatürk Orman Çiftliği'ne dahi göz dikenlere, O'nun toplum kalkınsın diye açtığı kurum ve fabrikaları özel sektöre peşkeş çekenlere, O'nun adına okul tabelalarında bile tahammül edemeyenlere bakabilirsin.

Atatürk’e hakaret etmek bu imam ve bunun gibilerin genlerinde olan ortaçağcı karanlık zihniyetin dışa yansımasıdır. Aydınlanmaya, akla, bilime, laikliğe karşı olan bu akıl bu toprakların gördüğü en ileri hamleyi yapan kurucu iradeye saldırmayı görev edinmişlerdir. Dün bunu cemaat evlerinde gizli kapaklı sohbetlerde bugün ise kendilerine açılmış olan alan sayesinde muktedir olarak kamusal alanda aleni bir şekilde yapmaktadırlar. Ama unutulmasın ki bu ülkenin aydınları, ilericileri dün olduğu gibi bugün de susmayacak.  Son olarak bu konunun siyasi iktidar eliyle halkın asıl gündemlerini örtmeye yönelik bir enstrüman olarak kullanılıyor olmasının bilinciyle bugün hakkında suç duyurusunda bulunduğumuz Mustafa Demirkan hakkında hukukçuları göreve davet ederken, siyasal iktidarı da ülkenin asıl gündemlerini çözme iradesi göstermeye davet ediyoruz.”


Kaynak: Haber Merkezi