Çan ilçesinde yaşayan Fotoğrafçı Fatih Çınar, çektiği belgesel formatındaki video ile ilçede esnafların sesi oldu. Videoda pandemi döneminde yaşadıkları zorlukları dile getiren esnaflar, bir an önce açılmaları ve para kazanmaya başlamaları gerektiklerini vurguladılar.
 
Çan ilçesinde fotoğraf stüdyosusu sahibi Fatih Çınar, ilçedeki esnafın durumunu gözler önüne sermek amacıyla hiçbir ticari amaç gütmediğini belirterek, röportajlar içeren video yayınladı. Videoda üç farklı esnaf, pandemi döneminde yaşadıkları ekonomik zorlukları dile getirdi.
 
İlk önce konuşan Kafe Sahibi Mehmet Öz, “Bu iş ne kadar gider? Ramazan ayında hiçbir şekilde gitmedi mesela. İnsanlara ben çok basit bir örnek verdim; iki pide yediğin zaman akşam yemeğinde 300 lira yapıyor. Bu para bana gelmedi ki ben bu pideyi nasıl yiyeyim. Ben bu parayı kazanamadım. Çok basit bir denklem aslında” dedi.
 
“5 PERSONELLE GEÇİRDİĞİM SEZONU 1 PERSONELLE GEÇİRDİM”
Öz, artık sona dayandığını söyleyerek, “Bu ay ben hiçbir kredimi ödemedim. Çünkü ödeyecek öyle bir para yok. Hepsi duruyor, bekliyor. Arayan bankaya durumu anlatıyorum. Anlasa da anlamasa da yapabileceğim hiçbir şey yok. Benim şu an tek derdim, babamın yıllarca emek verip yaptığı evler ipotekli, tek derdim o. 17 gün kapanmada bile insanlar neler dedi. Biz 8 aydır kapalıyız. Bizi geçtim, oyun salonları hiç açılmadı. 14 Mart’tan itibaren hiç açılmadı. 5 personelle geçirdiğim sezonu 1 personelle geçirdim. Daha fazla gitmez. Bu ay son. Hayat normale dönmezse, Eylül-Ekim ayında tekrar kapatıyorum dediği an iş biter. Geçen süre, çok zorlu geçen bir süre. Normal insanlar gibi kesintisiz uyku uyuyamıyorsun. Uykun iki parça, gözünü açtığım yerde uyuyamıyorum. Sürekli aklımda bir şey var; yarın ne olacak, açılacak mı, açarken ne yapacağız? Bunlar hep bir problem. Zaten ekonomik olarak çökmüş durumdasın. Sistem patlamış durumda. Sadece olay ekonomik boyutta değil, yalnızlaştırılıyorsun” diye vurguladı.
 
“EN ÖNCE BENİM DÜKKANIM KAPATILDI”
Playstation dükkanı sahibi İbrahim Burak Damar ise, “Beni asıl üzen, sosyal medyada anket açılıyor kafeler kapatılsın mı diye. O anda komşusunda olan, altın günü yapan teyze ‘Evet kapatılsın, kafelere kim gidecek, pandemi bitsin’ diyor. Ben bu pandemi savaşında ön cephede oldum. En önce ben savaştım, en önce benim dükkanım kapatıldı. Belki bulaş riski yüksek ve o teyze kapatılsın diyor ama ben şuna inanıyorum; bir esnaf ve vatandaş olarak her zaman ön cephede yapılabilecek en özverili şekilde savaştım. Dükkanımı kapattım, benim de eve ekmek götürmem lazım. Dört yaşında çocuğum var. Ama ben şu an borçlarla savaşıyorum” ifadelerini kulandı.
 
“BENDEN ÇOK DAHA FAZLA BULAŞ RİSKİ TAŞIYAN İŞLETMELER AÇIK, BEN KAPALIYIM”
Damar, “Kapanma açıklanacağı akşam ben de dinledim ve mutlu oldum, tam kapanma dendi. Ben zaten kapalıyım ve benim kapalı olmam hiçbir şeye çözüm olmuyor. Ben yok yere kapalıyım ve insanlar hayatına devam ediyor. Alakasız işletmeler açık ve benden çok daha fazla bulaş riski taşıyan işletmeler açık, ben kapalıyım ve ben o açıklamayı duyduğumda mutlu oldum. Daha sonra sosyal medyada gezinirken, ‘Ne yapacağız, 17 gün kapalıyız, bizim borçlarımız var’ diyen, o kadar feryat figan eden insanlar var ki… Biz buna maalesef alıştık” şeklinde konuştu.
 
“SEMBOLİK BİR YARDIM ALDIM”
“Üç ay boyunca gelir kaybı desteği verdi. Bunun yanında 500 lira kira desteği verdi. Benim kocaman dükkanım var ve ödemesi 500 liradan çok daha fazla” diyen Damar, “1000 lira gelir kaybı desteği veriyor ama benim BAĞ-KUR ödemem 1055 lira. Yani devlet, bana bu desteği verdikten sonra 55 lira daha borçlu oluyorum. Ne yiyeceğim, ne içeceğim ben? Sembolik bir yardım aldım. Ama hiçbir yere gidemedi bu yardım. Psikolojimi şu şekilde ayakta tutuyorum; sadece bugünü yaşayarak. Kesinlikle yarını düşünmüyorum, düşünürsem işin içinden çıkamam. Ay sonunu düşünürsem işin içinden çıkamam” dedi.  
 
“BU SEZON ÇALAMAZSAK, KIŞIN BİTTİ İŞ”
Müzisyen Ozan Karademir ise, yaşadıklarını anlatarak, “Depomuz vardı sanayide, küçültmeye gittik. Malımız yerinde duruyor. Maldan vazgeçeceğime, arabadan vazgeçtim. Düğünler iptal, mekanlar kapandı. Şu anda sıkıntı, dükkanda durmasına gerek yok. Ben de arabamı sattım. Yine çalışır alırız, mühim olan sağlık. Ama 17 günlük kapanmada, arabasına binip Kuşadası’na, Bodrum’a gittiler. Bozcaada’da tanıdığım var arıyoruz yer yok. Niye gidiyorsun ki tatile, bizim için gitme. 17 gün kapanmadan mı korkuyorsun? Bu sezon çalamazsak, kışın bitti iş. Başka iş yapacağız. Benim evimde eşim, çocuğum var” şeklinde konuştu.
 
“OCAK AYINDA LAZIMDI BU PARA, KAR YAĞARKEN LAZIMDI”
Karademir, “Şu an herkes bekliyor ama açılınca ne olacak? Mesela düğünde çalacağız ama paralarımızı alabilecek miyiz? Bu dönemde adam parasını yaptığı borca mı yatıracak? Bize verebilecek mi acaba? Ben dükkanıma sigortalıyım. İşsizlik maaşı alıyorum. O da zaten bizim sigorta için yatırdığımız parayı devlet bize geri dönüyor. ‘Müzik susmasın’ diye bir şey çıktı, ben şöyle düşündüm; ben zaten 1600 lira aylık para alıyorum. Gerçekten ihtiyacı olanlar olsun dedim. Bunu aldım, bu gelirim var. Açgözlü de olmamak gerekiyor. Başkasını engellemeyeyim diye 1000 liraya başvurmadım. Onu alamayan insanlar da var. Ocak ayında lazımdı bu para, kar yağarken lazımdı o para.”
 
Sevi Gözay UĞURLU