17 günlük tam kapanmanın sona ermesinin ardından kademeli normalleşme tedbirlerinin ikinci haftası başladı. Koronavirüs vaka sayıları ise gittikçe düşmeye başladı. Çanakkale Tabip Odası Başkanı Doktor Güleda Erensoy, Çanakkale’deki durumu değerlendirdi. Erensoy, Çanakkale Mehmet Akif Ersoy Devlet Hastanesi ile ilgili olarak “
 
Tam kapanma kararının geçtiğimiz hafta başı ile kalkması sonrası, kademeli normalleşme sürecine girildi. Geçtiğimiz ay vaka sayısında birinci sıraya yerleşen Çanakkale’de ise oldukça hızlı bir düşüş yaşandı. Çanakkale’deki durum hakkında bilgilendirme yapan Çanakkale Tabip Odası Başkanı Doktor Güleda Erensoy, “Benim de görev yaptığım Çanakkale Mehmet Akif Ersoy Devlet Hastanesinde vakaların en çok arttığı dönemde 5 Covid servisi ve 5 tane de Covid Yoğun Bakım servisi ile hizmet veriyorduk ve ciddi vaka artışları nedeni ileçok sıkışmış durumdaydık. Şu anda 1 Covid Servisi ve bir Covid yoğun Bakım Servisi ile hizmet veriyoruz. Şu anki hasta sayımıza 1 servis ve bir yoğun balık servisi yetiyor. Tam ve sürekli kapanmasa insan hareketlerinin sınırlanması ile vaka sayısının ne kadar düşebilme potansiyeli olduğunu bu örnekle de net bir şekilde gördük. Tam ve sürekli kapanmanın doğru bir karar ama maalesef geç alınmış bir karar olduğu gözler önüne serilmiş oldu” diye konuştu.
 
“TAM VE SÜREKLİ KAPANMANIN GEREKLİ OLDUĞUNU DEFALARCA DİLE GETİRMİŞTİK”
“Tam ve sürekli kapanmanın gerekli olduğunu Türkiye’deki inanılmaz vaka artışı sayılarını gördüğümüzde defalarca dile getirmiştik” diyen Erensoy, “Tam ve sürekli kapanma çok daha önce yapılmış olsaydı birçok vatandaşımız şimdi hayatta olacaktı. Bizim en son vaka artışlarında Çanakkale’de gözlemlediğimiz olay, o dönemde yoğun bakıma yatan hastaların çoğunun hayatını kaybetmesiydi. Bu şu demek oluyor. Son dönemde yoğun bakıma yatarak tedavi gören insanlar hasta olmaz ve yoğun bakıma yatmazlardı ve bu insanlarımız şu an yaşıyor olabilirlerdi. Bir takım siyasi kararların ne kadar önemli olduğu da burada görülmüş oldu” dedi.
 
“BİZİM İÇİN EN ÖNEMLİ ŞEY AŞI”
Aşıya vurgu yapan Başkan Güleda Erensoy, “17 gün süren tam ve sürekli kapanmanın ardından çarşı caddesinde sokaklarda yeşil alanlarda AVM’lerde yaşanan yoğunluğu gördükçe sağlık çalışanları olarak büyük endişe yaşıyoruz. Bizler sağlık çalışanları olarak Çanakkale’deki o çok yüksek vaka artışlarını gördükten sonra ve Covid-19 nedeni ile çok yoğun ölümleri gördükten sonra açıkçası çok tedirginiz. Bu sürecin bizim için çok önemli olduğunu biliyoruz. Bu önemli dönemde bizim için en önemli şey aşı. Aşılamaların çok hızlı bir şekilde yapılmaya devam edilmesi lazım. Toplumun yüzde 70’ ini aşılamadıktan sonra bu normalleşme sürecimiz Eylül ayına ya da kış aylarına hatta gelecek bahara kadar uzayacak. Tabi işin en kötü tarafı da vaka artışlarında ciddi yükselmeleri yeniden yaşayacağız. Ve bu süreçte Covid-19 nedeni ile hayatını kaybeden hastalarımız ellerimizde hayatlarının kaybettikleri için,  virüs nedeni ile nefes alamayan hastaları da bire bir gördüğümüz için bizler yani sağlık çalışanları tam ve sürekli kapanmanın ardından Çanakkale sokak cadde ve alışveriş yerlerinde yaşanan yoğunluktan çok tedirginiz. Umarım önümüzdeki süreçte gerçekten aşılama oranlarımız yaz ayları ile birlikte çok yükselir de en azından sonbaharda ve sonraki aylarda o çok yüksek vaka sayılarını tekrar yaşamayız” diye belirtti.
 
“TÜRKİYE’NİN HİÇBİR KORONAVİRÜS MUTASYONUNU KALDIRMAYA GÜCÜ YOK”
Erensoy, açıklamasının devamında şunları söyledi: “İnsanlar sadece kendi arkadaşlarını ya da yakınlarının nefes darlığını gördüklerinde ve şahit olduklarında olayın ciddiyetini algılıyorlar. Oysa ki bizler toplumun genelinin neler yaşadığını görme şansına sahibiz ve bu durumun ne kadar acıklı hikayeler doğurduğunu biliyoruz. Bu nedenle insanların sosyalleşme ihtiyacı var tabi ki anlıyoruz. Ama bu sosyalleşmenin, sosyal mesafeye çok dikkat ederek açık havada, bunu hep hatırlatıyoruz ve üzerine basa basa söylüyoruz açık havada olması gerekiyor. Bu dönemde artık umuyoruz devletimiz bir takım önlemleri sağla alır. Özellikle yaz aylarında yurtdışı geliş, gidişler konusunda önlem alınmalı çünkü mutasyonlu virüsler bu şekilde ülkemize geldi. Bir dönem bir takım testler yapılmadan bazı ülkelerden Türkiye’ye hava yolu ile gelişler oldu. Bunları onaylamıyoruz. Unutulmamalıdır ki Türkiye’nin hiçbir koronavirüs mutasyonunu kaldırmaya gücü yok.”
 
Gülçin AKIN