Geçtiğimiz günlerde CHP’den istifa ederek bağımsız aday olarak İl Genel Meclis Başkanlığına seçilen ve ardından Ak Parti’ye üye olan Nejat Önder, Ak Parti İl Yönetimi ile beraber partinin il binasında basın açıklaması düzenleyerek Cumhuriyet Halk Partisi (CHP)’ne ve Belediye Başkanı Ülgür Gökhan’a yönelik eleştirilerde bulunmuştu. Belediye Başkanı Ülgür Gökhan ise bu söylemler üzerine bir basın toplantısı düzenleyerek, “Cumhuriyet Halk Partisi’ndeyken demokrasi dışı davranışlarını, etik olmayan davranışlarını biliyoruz ve unutmuyoruz. Ama Cumhuriyet Halk Partililerin, oy verenlerin hak ve hukukunu yemiştir. Ben şöyle düşünüyorum; sırtımızdan bir yük inmiştir” ifadelerini kullandı.
 
Belediye Çalışanları Sosyal Tesisleri’nde sosyal mesafe kurallarına uygun şekilde düzenlenen basın açıklamasına Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, İl Başkanı Metin Ümit Ural, İlçe Başkanı Ali Uyanık ile gençlik kolları başkanı ve kadın kolları başkanı da katıldı. Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, geçtiğimiz günler Ak Parti il yönerimi ve İl Genel Meclis Üyesi Başkanı Nejat Önder tarafından kendisine yönelik yapılan açıklamalara cevap vermesinin yanı sıra, AK Parti Merkez İlçe Başkanı Yıldıray Ölçek’in ‘belediyedeki çalışanlara’ yönelik iddialarına ilişkin açıklamalarda bulundu.
 
“TOPYEKÛN BİZE SALDIRMAYA BAŞLADILAR”
Ülgür Gökhan, “Yerelde bana yapılan birtakım nitelemeler üzerinde gerek Merkez İlçe Başkanı Yıldıray Ölçek, gerek Sayın İl Başkanı Naim Makas ve Sayın Nejat Önder’in hakkımda söylediği sözler üzerine bir açıklama yapma ihtiyacı hissettim ve bunu kamuoyu ile paylaşmak için söz aldım. Son aşağı yukarı iki-üç aydır özellikle Ak Parti kongreleri itibariyle şöyle bir durumla karşı karşıyayız Çanakkale’de; belki sizler de bunu fark ediyorsunuz. Topyekûn bize saldırmaya başladılar. Yalan yanlış birtakım konularla, hatta bunu belediye meclisine kadar taşıdılar. Orada aslı astarı olmayan işlerle, doğruları yansıtmayan konuları kamuoyu ile paylaşmaya çalıştılar. Sonra bunu aldılar; ilçe başkanı, il başkanı kamuoyu ile paylaşmaya devam etti. Bu konuların tabiatıyla Çanakkale kamuoyu ile bilinmesinde yarar var diye düşünüyorum” dedi.
 
“HİÇ ELEŞTİRİ SÖYLEDİĞİNİ HATIRLAMIYORUM, TAM TERSİNE BENİ SAVUNDUĞUNU HATIRLIYORUM”
Gökhan, Ak Parti İl Başkanı Naim Makas’ın yaptığı açıklamalarla ilgili olarak ise, “Ermeni tehcirini, soykırım olarak niteleyen Amerika Birleşik Devleti Başkanı’na karşı olduğumuz açık ve net. Yalnız bunu yaparken Sayın AK Parti İl Başkanı Naim Makas, bunun içinden döndürüyor dolaştırıyor mesajında, mesela Biden’ın ne söylediğinden öte bizim hangi reflekslerle durduğumuzdur diyor ve beni de, Gazi Meclis’te HDP’yi istiyorum diye eleştirmiş. Olayı pilav konusuna getirmiş. Aynı şeyi tesadüfen Nejat Önder de getirmiş. O da açıklamasında diyor ki; burada ben bir tas bile yemedim diyor. Biz pilavı tasta dağıtmadık, tabakta dağıttık. Biz çatal, tabak içerisinde verdik. O arada ilçe başkanıydı Nejat Önder. O konuyla ilgili ben hiç eleştiri söylediğini hatırlamıyorum ama tam tersine beni savunduğunu hatırlıyorum. Ben hatırlamıyorum, arşiv hatırlıyor. Diyor ki Sayın Önder; manşette ‘Bakan Bozdağ’ı kandırmışlar’, aynen okuyayım, 16 Kasım 2016’yı anlatıyorum, ‘Bir tutturmuşlar Belediye Başkanı Ülgür Gökhan HDP barajı aştı diye pilav dağıttı diye. Basın mensupları da oradaydı, HDP oradaydı, böyle bir sözcüğünü söylediği bir kayıt var mı? Başkan CHP birinci parti oldu diye pilav dağıtıyorum dedi. Ondan sonra ise HDP’nin barajı aşıyor olmasının sevindirici olduğunu söyledi. Bunu söylemesi ayrı bir şeydir demokrasi adına’ demiş Sayın Nejat Önder. Ben de aynı şeyleri söylemiştim. Ama AK Parti ve trolleri bunu senelerdir bunu temcit pilavı gibi ortaya koydular, koymaya devam ediyorlar ama bugün bir şey hatırlatayım. Boşuna çaba gösteriyorlar. Bunu zaten Nejat Önder gündeme getirmiş olmasaydı, gündeme getirmeyecektim ama Sayın Önder’in de hafızasını tazelemek açısından söyledim; 2019 yerel seçimleri oldu bu memlekette, ben yüzde 62 ile belediye başkanı olduk. Ben Çanakkale halkı tarafından bu konuda aklandım, Çanakkale halkı doğru anladı, trollerin gazına gelmedi. Bunu hiç temcit pilavı gibi getirmenin manası yok. Elbette ki bizim bu bağlamda demokrasi anlayışını, Ak Parti’nin sorgulayabilme kabiliyeti yoktur. Onların öyle bir anlayışı yoktur. Bizim demokrasi anlayışımızı tartmaları için onların böyle bir anlayışa sahip olmaları gerekir. Bunu Sayın Naim Makas yine gündeme getirmeye çalışmış,  bu şekilde de biz hatırlatmış olalım” diye belirtti.
 
“OLAYLARI BİLMEDEN AHKAM KESMEK, SİZE YAKIŞMIYOR”
Makas’ın, Ak Parti Milletvekili Bülent Turan’ın Ülgür Gökhan’a köprü daveti sonrasında ‘teşekkür etmeliydi’ söylemine ilişkin ise Gökhan, şu cevabı verdi: “Geçen hafta Belediye Meclisindeki dört siyasi partinin grup başkanvekilleri ile beraber köprüyü ziyarete gittim. Orada Sayın Lapseki Belediyesi Başkanı da bize katıldı. Güzel bir brifing verdiler, anlattılar. Hepinizin brifingi almanızı dilerim. Çok güzel bir teknoloji harikası. O kadar açıklıkta bir köprünün yapılabiliyor olması ve özellikle en önemli unsur oradaki işçilerin tek tek yazılmasını diliyorum. O hava şartlarında, o rüzgarda, o yükseklikte ve bir tek o kedi yolunun üstünde, daracık yolda koca kabloyu çeke çeke köprüyü imal etmeye çalışıyorlar. Ben orada çalışan bütün işçilere ellerine sağlık diliyorum. Onları unutmamamız lazım. Bütün çalışan o emeği veren işçilerin isimlerinin yazılmasını diliyorum. Sayın Bülent Turan bir görüşmemizde köprüye gidin bakın demişti. Ben de bunun doğru olduğunu ifade ettim ve grup başkanvekilleri ile gittik. Orada da Bülent Turan’ın teşvikini de söyledim. Sayın Makas laf atıyor; ‘Sizi davet eden Bülent Turan’a da, teşekkür etme nezaketini gösterseydiniz sayın başkan’ diyor. Yani akıl veriyor bana, teşekkür ediyor. Ben de Whatsapp’ımdan çıkardım. Ayın 16’sında gitmişiz, 17’si sabahı yani gece 1’de Sayın Bülent Turan bana mesaj atmış; ‘Çok şık, çok güzel olmuş sayın başkan’. Köprünün üstünde bir fotoğrafım var ya, arkada köprü, kaskımı giymişim. ‘Çok şık, çok güzel olmuş sayın başkan. Ziyaretiniz kıymetli, iyi geceler’ diyor. Ben de sabahleyin bunu gördüm, ben de hemen sabah diğer fotoğrafları koymuşum, tüm grup başkanvekillerinin ve yöneticilerin olduğu fotoğrafı ve şöyle cevap vermişim; ‘Günaydın, ziyareti önerdiğiniz için teşekkür ediyorum. Çok yararlandık ve gurur duyduk’. Şimdi Sayın Makas, konuları incelemeden, sırf siyaset yapıyorum zannıyla, böyle ucuz siyaset yapmak; olayları bilmeden ahkam kesmek, size yakışmıyor. Siz iktidar partisinin il başkanısınız, dolayısıyla biz kime ne zaman, nasıl nezakette bulunacağımızı, nasıl teşekkür edeceğimizi iyi biliriz. Onun için, buna cevap vermek durumundayım çünkü insanlar da zannedecek ki; bunlar yapıyorlar, her şeyi akıl ediyorlar, biz hiçbir şeyi görmüyoruz, bilmiyoruz, uygulamıyoruz.”
 
“BU KAFATASÇILIKTIR, BU BÖLÜCÜLÜKTÜR”
Başkan Gökhan, Merkez İlçe Başkanı Yıldıray Ölçek’in Çanakkale Belediyesi’nde akrabaların çalıştığı iddialarına da yanıt vererek, “Esas Sayın Yıldıray Ölçek merkez ilçe başkanı yaranmaya çalışıyor herhalde üstlerine, ha bire bir sürü sorular sorup duruyor. Fakat bazı konuları bilmiyor bile. O da enteresan. Diyor ki; ‘Belediyede yandaşları var, akrabaları var falan filan. Elbette ki sonradan evlenenler var,  elbette ki birbiriyle ilinti olan insanlar olabilir. Ama biz şunu yapmıyoruz Sayın Ölçek, ölçeksizce bize bunları anlatma, ölçekli ol biraz, soyadın gibi ol. Mesela şunu sorabilirsin işçilerimize; sizi belediyeye alırken partiye üye ol diyen oldu mu? Önce bir üyelik kartını getir diyen oldu mu? Sizin belediyede AK Partili çalışmadı mı acaba? Biliyor muyuz belediyede çalışanların parti üyeliğini, CHP’lileri bilebiliriz ayrı konu ama şu an il yönetiminizde yedekte bulunan bir arkadaş var bizden emekli oldu, Sayın Mehmet Karaca Ak Parti yönetiminizde yedek üye. Hatta daha önceden ayrılmıştı, özel iş yaptı, sonra tekrar belediyeye gelmek istiyorum dedi, yine işe aldık. Mehmet Bey’in oğlu da hala belediye de çalışıyor. MHP’li insanların çocukları çalışıyor, Doğru Yol Partili insanların çocukları da çalışıyor. Biz kimseye siyasetinin ne olduğunu sormuyoruz. Burası resmi bir kurum, siyasi bir kurum değil. Evet, Cumhuriyet Halk Partili bir belediye başkanı tarafından yönetiliyor ama çalışanların siyasi görüşü bizi ilgilendirmiyor. Geçen gün bir kız geldi kapıma; ‘İşe girmek için müracaat ettim, partiye üye ol dediler, olmayacağım üye’ diyor. İnsanlara ekmek vereceksin, ekmek verirken böyle bir anlayış olabilir mi? Herhalde onlar öyle zannediyorlar. Ama tam tersine Cumhuriyet Halk Partili, belediyeye yanlış yapan insanlar oldu, CHP’li ama belediyeye yanlış yaptıysa işten çıkarılmıştır. Bunlar oldu. Dolayısıyla bizim, eş, dost, akraba bizde liyakat esastır. Layıkıyla iş yapan herkes Çanakkale Belediyesi’nde olan insanlar elbette ki çalışacaktır, çalışmaya devam edecektir. Şu ayıptan da kurtulması lazım kafatasçı Ölçek, artık o kafatasçılık çünkü bu bölücülük. Diyor ki; bir parti yöneticisi, özellikle Tuncelili, karısı ve damadı belediye çalışıyormuş. Bizim Tuncelili il yöneticisi il başkan yardımcısı var.  Çok sene önce karısı belediyede çalışıyor. Ama damadı belediyede çalışmıyor. Ama belediyede çalışan müdürün annesi Ak Parti’nin bir kurumunda çalışıyor. Biz şimdi orada çalışıyor diye AK Partili sayıp müdür yapmayacak mıyız? Müdür olmak için belli sınavlardan geçiyor ve çalışıyor. Ama il yöneticinin oğlu değil, onu da bilmiyor. Ama esas onun da ötesinde, Tuncelili ifadesi söz konusu olamayan bir ifadedir; bu kafatasçılıktır, bu bölücülüktür, bu bölgeciliktir. Şimdi o Sayın Ölçek siz arkadaşa sorayım, sözleri ölçeksiz anlamında söylüyorum; karşıya gidelim bakalım Gelibolu Yarımadası’na Şehitlik’te kaç tane Tuncelili var sayalım. Hiç yoksa tamam, Tunceliler bizle savaşmaya gelmediyse tamam, Tunceliler bizle savaşmaya gelmediyse eyvallah. Diyelim ki bunlar vatanı kurtarmaya gelmemişler. Halbuki geldiler, karşıda Tunceli var. Bunu söylemeseydi, buna cevap verme durumda değildik. Türkiye’nin içinde bulunduğu bu dönemde, bu tür yaklaşımlara yüksek bir biçimde ses vermemiz lazım. O yüzden komple buraya geldik. Bundan böyle, böyle manzaralar yapacağız. Biz de topyekun bu kafa yapısına karşı bir mücadelenin içine girmiş olacağız. Bu biline” diyerek çıkıştı.
 
“BU BİR HAK MESELESİDİR, HAKKIMIZI HELAL ETMİYORUZ”
Gökhan, son olarak artık Nejat Önder’in CHP’den istifa ederek AK Parti’ye geçmesi ile ilgili olarak şunları söyledi: “Cumhuriyet Halk Partisi’ni kötüleyen transfer ettiğiniz insan eski ilçe, il başkanımız Nejat Önder beyefendi. Bu sıfatları taşırken Genel Başkan kimdi acaba? Cumhuriyet Halk Partisi, iki sene oldu daha, Cumhuriyet Halk Partisi’nden aday olup il genel meclisine gireli. O zaman genel başkan kimdi, Kemal Kılıçdaroğlu’ydu. Parti, Cumhuriyet Halk Partisiydi. Ne oldu, iki sene de mi Cumhuriyet Halk Partisi yön değiştirdi? Ama Sayın Nejat Önder’in siyasi birtakım eksilerini de hatırlamamak lazım diye düşünüyorum. Ama insanlar biliyor. Cumhuriyet Halk Partisi’ndeyken demokrasi dışı davranışlarını, etik olmayan davranışlarını biliyoruz ve unutmuyoruz. ‘Ben para yemedim’ diyor, ben bilmiyorum, hiç de ilgilendirmez ne yiyip yemediği. Ama Cumhuriyet Halk Partililerin, oy verenlerin hak ve hukukunu yemiştir. Siyasi etik yasası çıkmalıdır ve parti değiştirmeler yasaklanmalıdır. Bu partiden şikayetin varsa istifa edersin, bir dahaki seçimlere de o partiden seçimlere girersin. Bu siyasi etik anlayışına sığmaz. Sırf yaranmak için bu tür hareketleri, davranışları tercih ediyor, son derece yanlıştır ve Cumhuriyet Halk Partili insanlar bunu hoş karşılamıyor. Çok yanlış yapıyor, yanlıştan dönmesini tavsiye ederim. Bu bir hak meselesidir, hakkımızı helal etmiyoruz. Cumhuriyet Halk Partisi’nin hakkıdır. Eğer biz bu sıfatlar ile buralarda duruyorsak, ben Cumhuriyet Halk Parti’den aday olmuş bir belediye başkanıyım. Bu makamı işgal ediyorsam Cumhuriyet Halk Partisi’nden aday olmuşumdur. Eğer Cumhuriyet Halk Partisi’nden şikayetim olursa, istifa ederim ayrılırım. Bu makam Cumhuriyet Halk Partisi’ne ait bir makamdır. Burada özellikle benimle ilgili, partimle ilgili söylemiş olduğu konuları hoş karşılamadığımı ve doğru bulmadığımı belirtmek isterim. Elbette ki bazen insanlar böyle düşünmüş olabilir ama ben şöyle düşünüyorum; sırtımızdan bir yük inmiştir diye söylüyorum.”
 
Gizem Tuğçe BAYHAN