5 Nisan Avukatlar Günü sebebiyle Çanakkale Barosu Cumhuriyet Meydanı’nda çelenk töreni düzenledi. Baro Başkanı Av. Bülent Şarlan buradaki konuşmasında ‘adalet’ kavramına vurgu yaparken, koronavirüs aşısı konusunda avukatların her gün adliyede bulunduklarından dolayı aşıda öncelik almaları gerektiğini söyledi.
 
Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen tören, sosyal mesafeye dikkat edilerek, pandemi koşullarından ötürü az sayıda katılımcı ile gerçekleştirildi.  Cübbelerini giyen avukatlar, törende saygı duruşunun ardından İstiklal Marşı okudu. Atatürk büstüne çelenk koyulması sonrasında ise Çanakkale Baro Başkanı Av. Bülent Şarlan günün anlam ve önemine yönelik konuşma gerçekleştirdi.
 
Baro Başkanı Av. Şarlan, tüm meslektaşlarımın Avukatlar Günü’nü kutlayarak başladığı konuşmasında, “5 Nisan Avukatlar Günü, yargı yoluyla hakkına ulaşmaya çalışan herkesin günüdür. Avukat olmak, hele ki ülkemizde avukat olmak ve avukat kalabilmek çok zordur. Bizler, Hukuk Devleti’nin varlığı için avukatız. Bizler, Hukukun her şeyi çözdüğüne inandığımız için; hukukun üstünlüğünden yana olduğumuz için avukatız. Bizler, halkın güvencesi olabilmek için avukatız. Biz avukatlar; çocuğa, kadına, canlılara yapılan şiddetin karşısında duranlarız. Doğa katliamlarına karşı mücadele edenleriz. Halkın yargıdaki gücüyüz. Bizler, kamunun vicdanı, demokrasinin teminatı olan avukatız ve bizler, hiç tanımadığımız insanların hakkına ulaşması için ve hakkı yenilenler için çalıştık, çalışmaya da devam edeceğiz. Demokrasi için, güçler ayrılığı için, bağımsız, tarafsız yargı için dün olduğu gibi bugün de, yarın da çalışmaya devam edeceğiz. Engellensek de, zorluklarla karşılaşsak da, yok sayılmaya çalışılsak da Halkın yargıdaki gücüyüz, yargının kurucu unsuruyuz. Hukukun emekçisiyiz. ‘Herkes için adalet’ diyenler bizleriz ve adaletin bekçisi olabilmek için daima varız, var olmaya da devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
 
“SALDIRIYA UĞRAMAK, ÖLDÜRÜLMEK İSTEMİYORUZ”
“Avukatlar mücadeleyi sever, çünkü mücadelenin kendisi, avukatlık mesleğidir. Avukatlar olduğu sürece, bağımsız ve tarafsız yargının varlığı sürecektir. Türkiye Cumhuriyeti;  Atatürk İlkelerine, Demokratik, Laik ve Sosyal Hukuk Devletine bağlı kalmaya devam edecektir” diyen Şarlan, “Hep haykırdık; avukat, yargının teminatıdır, hakim ve savcı nasıl korunuyorsa, avukat da öyle korunmalıdır dedik. Uygulama ve söylemlerle meslek mensuplarımızı hedef göstermeyin dedik. Gün gelecek sizin de avukata ihtiyacınız olacak dedik. Ama daha kötü bir tabloyla karşılaştık. Hakarete uğradık, dövüldük, öldürüldük. Artık yeter diyoruz, daha ne kadar öleceğiz diye soruyoruz. Mesleğimizi yaptığımız için kategorize edilmek istemiyoruz. Davaların tarafı gibi görülüp, saldırıya uğramak, öldürülmek istemiyoruz. Daha 16 Mart da Kocaeli, Gebze de genç meslektaşımız Av. Ersin Aslan, haciz sırasında öldürüldü.  Meslektaşımıza rahmet dilerken bu tür olayları şiddetle kınıyor, benzeri olayların bir kez daha yaşanmamasını diliyoruz. Sizlerin de bildiği gibi yargının vazgeçilmez unsurları; avukatlar, hâkimler ve savcılardır. Dünyanın hangi ülkesinde olursak olalım, bir ülkenin; yargı sisteminin bağımsızlığı, tarafsızlığı ve savunmaya verdiği değer o ülkeyi gerçek hukuk devleti yapar. Yargılamada savunmaya ne kadar önem verilirse, yargının bağımsız ve tarafsız kalabilmesi, o kadar mümkün olacaktır” açıklamasında bulundu.
 
“SESLERİ KISILMAYA ÇALIŞILAN BİZLERİZ”
Şarlan, konuşmasının devamında, “Bu sebeple; yargı sistemi içerisinde avukatlığı güçlendirmek demek;  hukuk devletini güçlendirmek demektir. Yargılama içinde avukatlar ne kadar güçlü ise, yargı o derece adil kararlar verecek, bağımsız ve tarafsız kalabilecektir. Oysa tüm bunlara rağmen; davaların tarafı gibi görülüp müvekkilin yerine konulan, kimi siyasetçiler tarafından yıpratılmak istenen, yaptıklarımızdan rahatsız olanlarca hedef tahtasına koyulan,  sesleri kısılmaya çalışılan bizleriz. Angarya noktasına getirilen düşük CMK ücretleriyle çalıştırılan, kamu hizmeti yaptığı unutturulmak istenen bizleriz. Cüppelerimize düğme dikilmeye çalışılan, genel kurulları yaptırılmayan yine bizleriz. Oysa unutulmasın ki avukatların sesi kesilirse, toplumun nefesi kesilir” dedi.
 
“ÇANAKKALE BAROSU YURTTAŞLARIMIZIN TEMEL HAK VE ÖZGÜRLÜKLERİNİ SAVUNUCUSUDUR”
Çanakkale Barosu, yargı bağımsızlığı ve güçlü savunma için var olduğunu vurgulayan Avukat Şarlan, “70 yılı aşan mazisi ile Çanakkale Barosu, Demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti için, hukukun üstünlüğü için, yargı bağımsızlığı ve güçlü savunma için çalışan bir barodur. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün gösterdiği hedefe ulaşma adına, açtığı yolda ilerlemeyi görev bilmiştir. Bu yolda karşılaştığı zorluklara hiçbir zaman boyun eğmemiştir. Çanakkale Barosu, avukatlarımızın bağımsız ve özgür yanının koruyucusu, Yurttaşlarımızın temel hak ve özgürlüklerini savunucusudur. Avukatlık Kanunu’nun Barolara verdiği görev çok net ve açıktır. Hukukun üstünlüğünü, insan hak ve özgürlüklerini savunmak ve korumak baroların görevidir. Çanakkale Barosu da gerek Çanakkale’de gerekse ülkemizde, her türlü çevre, insan hakkı ve hukuk ihlallerine karşı taraf olmayı sürdürecektir. Pandemi süreci; iki yıldır maalesef avukatlar haftasını etkinliklerle kutlamamızı engelliyor. Ülkemizdeki hasta sayısının artışı, vefatlar, sevdiklerimizi yanımızdan alıyor. Bu hastalık nedeniyle geçen hafta, Gelibolu İlçe Temsilcilerimizden Av. Erdoğan Doğan’ı kaybettik. Vefatı bizleri derinden üzmüştür. Meslek büyüğümüz ve abimiz Av. Erdoğan Doğan, Gelibolu’da mesleki ve Baroculuk adına bizlerle önemli çalışmalara imza atmıştı, Biga’dan 14 Eylül 2020 tarihinde Av. İhsan Şen abimizi kaybettik, 11 Mayıs 2020 tarihinde Av. İlhan Ersak abimizi kaybettik, beyefendi insanlardı. Onları, bu anlamlı günde bir kez daha saygıyla ve rahmetle anıyor, değerli ailesine ve hukuk camiamıza başsağlığı diliyorum” diyerek üzüntüsünü dile getirdi.
 
“AVUKATLAR, AŞIDA ÖNCELİKLİ MESLEKLER İÇİNDE OLMALIDIR”
Baro Başkanı Şarlan, pandemi döneminde aşının avukatlar için de öncelikli yapılması gerektiğini söyleyerek, “ Sağlık açısından çok zorlu bir süreçten geçiyoruz. Salgına karşı kendimizi savunmak durumundayız. Hepimizin geleceği için gerekli tüm hassasiyeti göstererek, tedbirlere uymak zorundayız. Son günlerde çıkan bazı haberlerde Sayın Sağlık Bakanı’nın yaptığı açıklamada “Kritik görevlerde bulunanların aşılamasına bu hafta başlanacak. Öğretmenler aşı için şu an tanımlı. Emniyet, jandarma, hâkimler, savcılar hepsinin aşıları bu hafta başlıyor.” denilmiştir. Oysa, Avukatlar da, hakimler ve savcılar gibi kritik görev yapmaktadır. Avukatlar; duruşma salonunda, kalemde, icrada, müdürlüklerde, hatta adliye dışında herkesle daha yoğun bir temasta bulunmaktadır. Yani daha fazla risk altındadır. Öte yandan avukatların aşı olması, adliyedeki herkesin sağlığı için gereklidir. Avukatların aşı planlamalarının hakim ve savcılarla birlikte yapılmalıdır. Pandemi sürecinden bahsederken, bu savaşın esas kahramanlarından bahsetmeden geçmemeliyiz. O kahramanlar ailelerinden, sevdiklerinden uzakta tam 1 yıldır bizler için, bu ülke için ciddi bir emek harcamaktadırlar. Bu vesileyle, Bir yılı aşkın süredir, emek veren tüm sağlık çalışanlarımıza buradan teşekkürlerimi, şükranlarımı sunuyorum” ifadelerini kullandı.
 
“PANDEMİ GEREKÇE GÖSTERİLEREK, GENEL KURULLARIMIZI YAPAMADIK”
“Pandemi gerekçe gösterilerek, Genel Kurullarımızı yapamadık. Maalesef; bu süreçte yasalara ve mevzuata aykırı durumlara şahit olduk” diyen Şarlan, konuşmasının devamında şunları belirtti: “Yönetmelik ve İdari Kararlar, Avukatlık Kanununun üzerinde görüldü. Yüksek Seçim Kurulu bu konuda birbiriyle çelişen kararlar verdi. AVM’ler açıkken, salonlar ağzına kadar dolu Parti Kongreleri yapılıyorken; Baroların Genel Kurulları yapılamadı, yaptırılmadı. Ekim ve Aralık 2020 de yapamadığımız Genel Kurulumuzu Mayıs 2021’de yapmakla ilgili yasal süreci başlatmış bulunuyoruz. Sağlık dışında başkaca bir engelle karşılaşmamayı temenni ediyoruz. Kadın hakları mücadelesini daha da güçlendirmeye kararlıyı.  İstanbul Sözleşmesi ile ilgili alınan kararı hepimiz biliyoruz. Çanakkale Barosu olarak kadına yönelik her türlü şiddetin daima karşısındayız. Kadın hakları mücadelesini daha da güçlendirmeye kararlıyız. Kadına yönelik şiddetin bir insan hakkı ihlali olduğunu vurgulamaya, kadını birey olarak görmeyen anlayışın karşısında durmaya devam edeceğiz. Hukuki ve fiili eşitliği sağlama yolunda, Kadın erkek eşitliğini anlatmaktan vazgeçmedik, vazgeçmeyeceğiz. Değerli meslektaşlarım, sözlerimi bitirirken, 6 yıl önce 31 Mart da teröristler tarafından Çağlayan Adliyesi’nde görevi başında şehit edilen İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinden sınıf arkadaşım, Şehit Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz'ı saygıyla anıyorum. Yanı sıra vefat eden tüm meslektaşlarım ile yargı mensuplarına rahmet diliyorum. Bugün burada bizlerle olduğunuz için sizlere ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Farabi’nin dediği gibi; ‘toplum sevgi ile kaynaşır, adaletle yaşar, dürüst çalışmakla hayatta kalır.’ Ve Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi “Herhalde dünyada bir hak vardır ve hak kuvvetin üstündedir.” Bu duygu ve düşüncelerle, Ülkemize, hak ettiğimiz hukuk devleti ve demokrasi anlayışının yerleşmesi umuduyla, herkes için adalet, adalet için avukat diyerek tüm meslektaşlarımın Avukatlar Gününü kutlar, sevgi ve saygılarımı sunarım.”
 
Gizem Tuğçe BAYHAN