Sağlık Bakanı Fahrettin Koca tarafından açıklanan il bazında 100 binde vaka sayısı haritasına göre ise Çanakkale 348,81 sayısına yükseldi. 
Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan Çanakkale Tabip Odası Güleda Erensoy, Mehmet Akif Ersoy Devlet Hastanesinde, Covid-19 servis ve yoğun bakım servis sayılarının arttırıldığını söyleyerek vatandaşlara tedbirleri uygulama konusunda uyardı.
 
Çanakkale’de koronavirüs vaka sayısında yüksek artışa geçmesinin ardından, birçok yetkili vatandaşları maske, mesafe ve hijyen konularında uyarılarına devam ediyor. Çanakkale Tabip Odası Güleda Erensoy, Çanakkale’nin içinde bulunduğu duruma ait bilgiler vererek, “Çanakkale’deki vaka artışları nedeni ile Çanakkale Mehmet Akif Ersoy Devlet Hastanesinde virüsün en fazla yayılım yaptığı tarihlerde Covid-19’lu hastalar dört serviste tedavi görüyordu. Çanakkale’de vaka sayılarının düşmesi ile birlikte bu servis sayıları da düşmüştü. Bugün ise bu servis sayısı vaka artışı nedeni ile yine dörde çıkarıldı. Bu şu demek; Çanakkale’nin vaka sayısı açısından en kötü olduğu dönemle şu an aynı süreci yaşıyoruz. Bu arada en sıkıntılı konu ise devlet hastanesi çalışanları içerisinden Covit-19 testi pozitif çıkan sağlık çalışanı sayısı çok arttı. Hemşirelerden temizlik personeline çok fazla pozitif vakamız var” dedi.
 
BİR GENEL YOĞUM BAKIM COVİD İÇİN DÖNÜŞTÜRÜLMESİ DÜŞÜNÜLÜYOR
Güleda Erensoy, hastanede normal yoğum bakımlarından birini de Covid yoğun bakımı olarak değiştirilebilme noktasında tetikte beklediklerini söyleyerek, “Hastanemizde üç tane Covid-19 yoğun bakımı var. Şu an bir tane genel yoğum bakımı acaba Covit-19 yoğun bakımına çevirmeyi düşünüyoruz. Hastanemizdeki özellikle bu hafta başında Covid-19 testi pozitif çıkan çok sayıda sağlık çalışanı var. Deyim yerindeyse patır patır personel pozitif haberleri geliyor” şeklinde bilgi verdi.
 
“İNSANLAR AÇLIK VE VİRÜS ARASINDA BİR TERCİH YAPMAK ZORUNDA BIRAKILIYOR”
Vaka sayılarının hızla artışından dolayı yapılması gereken yeni tedbirler olduğunu söyleyen Erensoy, “Vaka sayılarımız çok arttı ve bunun önüne geçebilmek için tam tıbben kapanma olması şart. Zaten durumu bildiğimiz için, bizler zaten bir kapanma öngörüyorduk. Ancak bu kapanma sosyal destek ile olması gerekiyor. İnsanlar açlık ve virüs arasında bir tercih yapmak zorunda bırakılıyor. Şu an ben insanlara tıbbi açıdan bir kapanma önermek istiyorum ama bu süreçte de insanların maddi olarak bir desteğe ihtiyacı var. Bunu ben bir doktor olarak söylüyorum. Ekonomiyi yönetenler ve bakanlar bu durumu nasıl tespit edemiyorlar, nasıl bir önlem almıyorlar ve bir destek planlamıyorlar gerçekten anlamıyorum. Ramazan ayında tam kapanmaya gidilecek deniyor ama yanlış bilmiyorsam Teravih namazına gitmek serbest ama belli sayılarda müşteri alan yemek yenilen lokantalara kapalı demek mantıklı değil. Kapanma ya tamamen her kesimi ve her yeri kapsayacak şekilde yapılır. Mesela protesto gösterileri ve toplantılarına izin vermeyip bir taraftan siyasi kongreler yaparsanız ciddiyetiniz kalmaz. Bu durumda insanların kurallara uyma ciddiyeti kalmıyor. Bir zorunlulukla kurallara uyma vardır birde gönülden kurallara uyma vardır. Zorunluluktan kurallara uyduğunuzda ilk fırsatta o kuralı çiğnersiniz. Bende başından beri Türkiye’ de sağlayamadığımız şey bu. Yani gönülden uymayı sağlayamadık. Neden böyle oluyor çünkü insanlar hükümetin çifte standart tavrını görüyor. Bu yanlış bir durum. Tam kapanma tüm alanlarda ve tüm şehirlerde olmalı” diye belirtti.
 
Gülçin AKIN