Saadet Öğretmen Çocuk İstismarı İle Mücadele Derneği (UCİM) Çanakkale Eğitim Koordinatörü Sağlık Eğitimcisi Neslihan Karadaş, çocuk istismarının bir boyutu olan ‘çalışmak zorunda kalan çocuklar’ hakkında bilgilendirmede bulundu.
 
UCİM Çanakkale Eğitim Koordinatörü Sağlık Eğitimcisi Neslihan Karadaş, çalışan çocukların hakları, eğitimleri ve psikolojileri konusundaki etkilerini anlatarak, çocuk istismarını bu boyutu ile ele aldı. Karadaş, şu ifadelere yer verdi:
 
“ÇALIŞMA VE ÇOCUK KELİMELERİ ASLA YAN YANA KULLANILMAMALIDIR”
“Çocuk istismarı hayatın her alanında karşımıza çıkan, en can sıkıcı durumlardan biridir. Sizlere çalışan çocuklardan ve bu çocukların maruz kaldığı istismar türlerinden bahsetmek istiyorum. Aslında çocuğun çalışıyor olması bile başlı başına bir istismardır, çalışma ve çocuk kelimeleri asla yan yana kullanılmamalıdır. Ama ne yazık ki Türkiye’de çocuk işçiliği önemli bir halk sağlığı sorunu durumundadır. Çocukları çalışmaya iten farklı sebeplerin en başında yoksulluk gelmektedir. Yoksul aileler geçim sıkıntılarını bir nebze olsun hafifletmek için çocuklarını çalışma hayatına yöneltmektedirler. Fakat sebep her ne olursa olsun çocuğun çalıştırılması asla kabul edilebilir bir durum değildir.
 
“GENELLİKLE ÖRGÜN EĞİTİMDEN KOPMUŞ YA DA KOPARILMIŞLARDIR”
“Çocuk Hakları Evrensel Bildirgesi’ne göre, 18 yaşını doldurmamış herkes çocuk olarak kabul edilir. Bu bildirgeye göre çocuklar birçok hakka sahiptir. Genel olarak söylemek gerekirse, çocuğun bakımından anne ve babası sorumludur. Eğer anne ve baba çocuğun bakımını gerçekleştiremiyorsa çocuk bu durumdan zarar görmesin diye ona başka bir bakım sağlanmalıdır. Yani çocuğun hiç kimseye bakma yükümlülüğü olmadığı gibi bakılma hakkı olan kendisidir. Çalıştırılan, çalışmaya zorlanan ve çalışmak zorunda olan bu çocuklarımız fiziksel, ruhsal ve sosyal açıdan istismar ve ihmal edilmeye açık konumdadırlar. En önemlisi bu yaş grubundaki çocuklarımızın eğitim hakları ellerinden alınmaktadır. Genellikle örgün eğitimden kopmuş ya da koparılmışlardır. Şanslı olanları haftanın belirli günleri mesleki eğitim merkezlerine devam edip, burada temel derslerin yanı sıra, çalıştıkları alan ile ilgili dersleri alıp kalfalık, ustalık gibi belgelere sahip olabilirler. Ancak belirttiğim gibi bu çocukların birçoğu mesleki eğitim merkezlerine bile devam edememektedirler.”
 
“ÇOCUKLUK İNSAN YAŞAMININ EN ÖNEMLİ EVRESİ OLARAK KABUL EDİLEBİLİR”
“Diğer bir taraftan, çocukluk, büyüme ve gelişmenin sürdüğü, insan yaşamının en önemli evresi olarak kabul edilebilir. Kendi yaşlarına göre düzenlenmemiş çalışma ortamları ve koşulları çocukların büyüme ve gelişmelerini olumsuz yönde etkilemekte ve gerilemeye sebep olmaktadır. Bu da çocukların sağlık haklarının ellerinden alınması ve bu açından istismar edilmesi anlamına gelmektedir.
Çalışan çocuklar çoğu zaman fiziksel ve sözlü şiddete maruz kalmaktadırlar. Çocukların çalışmak durumunda kaldıkları yerlerde genellikle usta-çırak ilişkisi bulunmaktadır. Hepimizin az çok bildiği üzere usta-çırak ilişkisinde ‘kafasına vurarak öğretme’ yaklaşımı olabilir. Böyle olmasının en önemli sebebi, bugünkü usta konumundaki kişinin, genellikle geçmişte çırak konumunda olan bir çocuk işçi olması ve kendi ustasının da aynı şekilde ‘kafasına vurarak öğretme’ metoduyla mesleki bilgilerini kendisine aktarmasıdır. Şiddet bir döngü haline gelmiş ve bazı iş kollarında normal kabul edilmeye başlanmıştır.”
 
“HAFTADA 60 SAATE YAKIN ÇALIŞTIRILARAK, İSTİSMARIN EN ACI ÖRNEKLERİNİ OLUŞTURURLAR”
“Çocuk işçilerin maruz kaldıkları diğer bir tür ise ekonomik istismardır. Bu çocuklar fazla çalıştırılıp az ücrete mahkum edilmektedirler. Bir nevi emekleri sömürülmektedir. Sömürülen emeklerinin karşılığında aldıkları paraya, çoğu zaman aileleri tarafından el konulmaktadır. Maalesef aileleri tarafından ihtiyaçları karşılanmayan ve çalışmaya zorlanan bu çocuklar, haftada 60 saate yakın çalıştırılarak, istismarın en acı örneklerini oluştururlar. En fazla can yakanlardan biri olan, cinsel istismar açısından da risk altında bulunabilirler. Cinsiyet ayrımı olmaksızın fiziksel ve sözlü tacize uğramaları muhtemeldir. Özellikle kendileriyle konuşulurken küfür edilmesi en çok rastlanan cinsel istismar çeşididir.”
 
“UCİM YANLARINDA OLACAK”
“Ne yazık ki birçoğu okula devam etmediği için istismara uğramış ve uğramakta olan çocuklarımızı tespit etmek ve onlara yardım etmek oldukça zordur. Kayıtlı çalışan çocukların bu durumlarının tespit edilmesinde, varsa iş yeri hekiminin, iş yeri hemşiresinin, iş güvenliği uzmanının veya ortak sağlık birimi çalışanlarının dikkati ve desteği oldukça önemlidir. Ancak kayıt dışı çalışan çocuklarımız için durum çok daha zordur. Biz UCİM olarak, çalışan ve her türlü istismara açık olan çocuklarımızın her zaman yanlarındayız. İstismardan uzak, sağlıklı büyüme ve gelişmelerini sürdürebilecekleri ortamlar oluşturabilmek için, gelecekte projelere adım atacağımızı belirtiriz. Son olarak şunu söylemek isterim ki; çalışan çocuklar da konuşacak UCİM yanlarında olacak!”
 


Kaynak: Haber Merkezi