2021 kış mevsiminde küresel iklim krizi, hava sıcaklıklarının mevsimin üstünde seyretmesi, uzun süren kuraklık ve bir anda başlayan yağışlar ile kendini göstermeye başladı. 2000’li yıllarının başından bu yana bilim insanlarının gündeme taşımaya çalıştığı küresel iklim krizi, son zamanlarda koronavirüs salgını sebebiyle üst sıralardan inmesine rağmen yarattığı tehditler hala daha devam ediyor. Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası(ÇTSO) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Murat Aydoğdu, iklim krizinin yaşatacağı ekolojik problemleri dile getirerek, Çanakkale’nin bu konudaki konumu değerlendirdi.
 
Küresel iklim krizinin ne olduğu ve bu durumun Çanakkale’ye yansıması üzerinden açıklamalarda bulunan ÇTSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Murat Aydoğdu, “Birleşmiş Milletlere göre 2020 yılında 2019 ‘a göre yüzde 7 daha az karbon salınımı gerçekleşti ve yine BM’ye göre 2030 yılına kadar her sene karbon salınımını yüzde 7,6 azaltmaz isek bizi ekolojik bir felaket bekliyor. Rakamlar ile olayı daha da net anlatmak istiyorum. 2019 yılında insanoğlu havaya 100 birimlik karbon salınımı yaptı, Covid 19 virüsü ve pandemi ile bu salınım 93 birime düştü. BM 2021 yılı için bu miktarı yaklaşık 86 birime düşürmemiz gerektiğini söylüyor. 2022 yılı için bu rakamın 80 seviyelerine düşmesi gerekiyor. Yani şu demek oluyor ki; belki ileride karbon salınımı içinde bazı kısıtlamalar ile karşılaşabiliriz. Bizim için en büyük felaket küresel ısınma. Peki, bu durumda nasıl hareket etmemiz lazım. Önümüzdeki 10 yıl boyunca her yıl yüzde 7 karbon salınımını azaltmak için gittikçe artan enerji ihtiyacını kömür yakarak ya da petrol tüketerek sağlamamız mümkün değil” dedi.
 
ÇTSO BİNASI ÇATISINA GÜNEŞ ENERJİSİ ÇALIŞMALARI BAŞLADI
Aydoğdu, “Burada önümüze tek seçenek çıkıyor alternatif enerji kaynaklarını kullanmak.  Bu alternatif enerji kaynaklarının en büyük özelliği doğal yollardan elde edildiği için yenilenebilir olması. Güneş enerjisi, akarsu ve dalgaların kinetik enerjisi, rüzgâr enerjisi, jeotermal enerji ve biokütle enerjisi en bilinen alternatif enerji kaynaklarıdır. Bu bağlamda hem örnek olmak hem de öncülük etmek adına Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odamız binasının enerjisini karşılamak için güneş enerji santrali çalışmalarına başladığımızı belirtmek isterim. Yine Ayvacık’ta kurulacak olan jeotermal enerji ile ısıtmalı sera organize sanayi bölgesini çok önemsediğimizi belirtmek istiyorum. Ayvacık Tuzla’da hayata geçirilmesi planlanan Jeotermal enerji ile ısıtmalı sera OSB için valilik bünyesinde toplantılar düzenleniyor. Son toplantıyı da Odamız’da gerçekleştirdik ve kurulma aşamasına geldik. Tarım ürünlerimizin ihracatına ivme kazandırması, uygun fiyatlarla tüketiciye ulaşmasına da katkı sağlayacak bu projenin şimdiden hayırlı olmasını diliyorum. ÇTSO olarak 1 pay ile Müteşebbis Heyette yer alacağız. Karbon salınımı düşük eko-evlerin eko-şehirlere; eko-şehirlerin eko ülkelere dönüşmesi için yapılan çalışmaların hızlanmasının zamanı artık gelmiştir. Ekosistemin devamlılığı için gerçekleştirilecek her çaba gelecek nesillerin güvenliği için gereklidir” ifadelerini kullandı.
 
İTHALATTA KARBON VERGİSİ UYGULAMASI HEDEFLENMEKTE
“Avrupa Birliği 2021 yılı başından itibaren ithalatta karbon vergisi uygulamayı hedeflemektedir. Karbon vergisi ihracatçılardan alınacaktır. Eğer ihracatçı AB'nin istediği sürdürülebilirlik koşullarını sağlamış ise karbon vergisi ödemeyecektir veya koşulları sağlama miktarına göre farklı oranlarda karbon vergisi ödeyecektir” diyen Aydoğdu, “Avrupalı ithalatçılar da doğal olarak karbon vergisi ödemeyecek ve sürdürülebilirlik koşullarını sağlamış olan üreticilerden ithalat yapacaktır. İhracatçı firmalar Avrupa Standartlarına uyumu gösteren CE ürün belgeleri gibi sürdürülebilirlik koşullarına uyumu gösteren belgeler alacaktır. AB karbon vergisi hazırlıklarına başlamış olup 2020 yılı ekim ayında düzenlemeyi yasalaştırmayı hedeflemektedir. Bugün 1 konteyner Çin’den AB ‘ye yaklaşık 35/40 günde giderken, Türkiye’den AB’ye bu süre 6/7 gündür. Bu da ulaşım ve lojistikte karbon salınımı açısından Türkiye’yi avantajlı kılmaktadır. Türkiye önümüzdeki yıllarda AB pazarı için önemli üretim üssü haline gelecektir” diye konuştu.
 
“EKO-TURİZMİNİN ÖNEMİNİ ARTTIRACAKTIR”
Çanakkale Köprüsü ile ilgili olarak da konuşan Aydoğdu, “Bu yılın sonunda araç trafiğine açılması planlanmaktadır. Çevre yollarının da tamamlanmasıyla birlikte Çanakkale’nin stratejik önemi çok daha fazla artacaktır. İstanbul Havalimanına yaklaşık 2 saat içinde ulaşılacak, önemli şehirler, limanlar ve Avrupa sınırına çok daha yakın olacaktır. Çanakkale’de uygulanacak organik tarım projelerinin eko-turizm ile desteklenmesi de çok önemlidir. Zengin doğal yapısı, tarihi ve kültürel kaynakları nedeniyle Çanakkale örnek çalışmalara ev sahipliği yapacaktır. Eko-turizme dönük yatırımlar, ekolojik köy projelerimiz eko-turizminin önemini arttıracaktır. Ancak tarihi ve doğal güzelliklerin gelecek nesillere bozulmadan aktarılması için gereken hassasiyet gösterilmelidir” şeklinde belirtti.  
 
YAPILMASI GEREKENLER
Murat Aydoğdu, karbon salımını düşürmek için yapılabilecekler hakkında ise şunları belirtti: “Karbon salınımını düşürecek önlemler konusunda bence “Elektrik enerjisi sağlayan güneş panellerinin ya da rüzgâr türbinlerinin yaygınlaştırılması başta olmak üzere; kısa mesafelerde, şahsi araçların yerine toplu taşıma araçlarının tercih edilmesi, yağmur suyundan olabildiğince yararlanmak adına yapılabilecek çalışmalar, doğalgazlı evlerde oturanlar için, elektrikli su ısıtıcıları yerine ocağın kullanılması, tarım arazilerinin toplulaştırılmasındaki süreçlerin kısaltılması, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımına yönelik desteklemelerin arttırılması, yenilenebilir enerji kaynaklarından biri olan biyo yakıtların, fosil yakıtlar yerine kullanımı, Bisiklet kullanımını arttırmak ve elektrikli araçların kullanımının teşvik edilmesi başlıca yapması gereken çalışmaların başında geliyor.”
 
Sevi Gözay UĞURLU