Hafta başında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan 'İllere Göre Haftalık Vaka Sayısı' haritasında Çanakkale’deki vaka sayısında artış olduğu gözlemlendi. 100 binde 140’lara çıkan vaka oranının sebeplerini sıralayan ÇOMÜ Sağlık, Uygulama ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alper Şener, mutan virüsün alt tiplerinin Çanakkale’de yaygınlaşması ve aşılama hızının ilde düşük olmasından kaynaklandığını söyledi.
 
Çanakkale’de son bir aydır her hafta artan koronavirüs vaka sayıları hakkında değerlendirmede bulunan Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Sağlık, Uygulama ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alper Şener, “Çanakkale’deki olgu sayılarındaki tırmanış trendi geçtiğimiz bir aylık periyotta hali hazırda artıyor. 100 binde 33’ler ile başladık şu anda 100 binde 140’lara kadar yükseldi. Bu artış trendinin devam etmesinin birden çok sebebi var. Birinci sebebi yine belki vatandaşlarımız kızacak ama uyumun az olması bunu sahada gözlemliyoruz. İkinci faktör mutan virüsün alt tiplerinin Çanakkale’de yaygınlaşmaya başlamış olması. Üçüncü faktör ise Türkiye ortalamasına baktığımızda Çanakkale’de hali hazırda aşılanma oranının düşük olması. Virüsün hızının kesmek için bu üçlü saç ayağını dikkat etmemiz lazım. Korona virüsün yayılmasını istemiyorsak ya hastalıkla ilgili toplumda bağışıklama yaygınlaşacak bunu doğal yolla değil aşılamayla yapacaksınız ya da virüsün dolaşımdakini hızını kırmak için insan trafiğini azaltacaksınız ya da insan trafiğini de azaltamıyorsanız dışarıda dolaşan insanların maske, mesafe, el hijyeni gibi virüsün bulaş yollarına maksimum özen göstermesi gerekiyor. Bu üç ayakta birinci basamak vatandaşlarımızın olabildiğince özen göstermesi, kapanma ve açılma periyotlarını belirleyen bakanlık teşkilatı, aşılamayı da belirleyen Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı olduğunu için bu dolayısıyla bu üç aşamada aslında üçte birinde yüzde 30’luk önlemde vatandaşın önleme uyumu çok önemli. Çünkü şunu da görüyoruz ne yazık ki Türkiye genelinde açılma ve kapanmalarla ilgili yasaklar olsa dahi bu yasaklara uyumun çok yüksek oranda olmadığını görüyoruz. Çünkü her gün bu rakamları duyuyorsunuz; Türkiye’de şu kadar kişiye ceza kesildi, bu kadar milyon lira ceza vatandaşlara tebliğ edildi. Bu dolayısıyla uyumunda çok yüksek olmadığını gösteriyor. Çünkü Avrupa ülkelerindeki rakamlarla baktığımızda Türkiye’de daha fazla. Vatandaş buna uymadığı sürece bunun önüne geçmenin bir yolu yok” ifadelerini kullandı.
 
“BU TIRMANIŞ TRENDİNİN BİR SÜRE DAHA DEVAM EDECEĞİNİ DÜŞÜNÜYORUZ”
Şener, Türkiye'nin 3'üncü dalganın içinde olduğunu da söyleyerek, “Avrupa'nın tamamı neredeyse koronavirüste 3'ncü dalgayı yaşıyor. Türkiye'de 3'üncü dalganın içerisinde. Rakamlar onu gösteriyor. Aşılama yapılan ülkelerde nispeten azalma oldu. Ancak Avrupa'daki aşılama oranı özellikle Amerika Birleşik Devletleri kadar yaygınlaşmış değil. Avrupa'nın tamamında 3'üncü dalga aktif bir şekilde devam ederken, rakamlara göre Türkiye'de şu anda teknik olarak 3'üncü dalganın içinde. Dünya genelinde salgının başından bu yana söylediğimiz iki türlü önlem var. Önce, insan trafiğini azaltmak lazım. Kişilerin bilinçli bir şekilde evde kalarak dışarıya çıkmaması ya da kısmi yasaklarla insan trafiğini engellemektir. Dönüşümlü olarak insan trafiğini azaltma yöntemini deniyoruz. Avrupa'nın genelinde de bu şekilde deneniyor. Bu dalgayı, kırabilecek ikinci önlem ise aşının yaygınlaştırılması, toplumda belli sayının üstünde kişinin tek ya da çift doz aşıyı almış olmasıdır. Türkiye her iki aşamayı da dengeli götürmeye çalışıyor. Ama ne yazık ki koronavirüsle mücadelede görebildiğimiz kadarıyla Avrupa'nın pek çok ülkesinde bu hız kesilmedi. Türkiye'de de salgının hızı kesilmedi. Bu tırmanış trendinin bir süre daha devam edeceğini düşünüyoruz” diye belirtti.
 
Gizem Tuğçe BAYHAN