Geçtiğimiz hafta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kentsel dönüşüm konusunda yaptığı açıklamaların ardından Çanakkale’nin uzun süredir gündeminde bulunan sosyal konutlar ile ilgili süreç ile ilgili olarak Çanakkale İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Soykut Özer ve Genel Sekreteri İsmail Acar çeşitli değerlendirmelerde bulundu.
 
İzmir'in Seferihisar ilçesi açıklarında meydana gelen 6,6 büyüklüğündeki depremde çöken ve ağır hasar gören 71 binanın yıkımının gerçekleştirilmesinin ardından bu alanlara yapılacak olan konut ve iş yerlerinin temel atma törenine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan katıldı. Erdoğan, burada yaptığı açıklamada, “İmkanı olan vatandaşlarıma afet riski altındaki binalarını hızla güçlendirmeleri veya gerekiyorsa yenilemeleri çağrısında bulunuyorum. Üzmeyim, kırmayım ama şahsen ben güçlendirmekten değil, yenilemekten yanayım" ifadelerini kullandı.
Çanakkale’nin uzun süredir gündeminde olan sosyal konutlarla ilgili olarak, Çanakkale İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Soykut Özer ve Genel Sekreteri İsmail Acar açıklamalarda bulundu.


“RİSK SINIFLAMASI YAPILMASI LAZIM”
Çanakkale İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Soykut Özer yaptığı açıklamada, “Depreme dayanıksız olan binalar ile ilgili cumhurbaşkanımızın söylediği ifadeler yerinde. Türkiye’ de bundan yaklaşık 10 sene önce yapılan bir araştırmada riskli olarak tanımlanabilecek bir buçuk milyon binadan bahsediliyordu. Bu bir buçuk milyon binayı bizim yıkıp yeniden yapmamız ülke olarak altından kalkabileceğimiz bir durum değil. Bu büyük bir problem, çünkü bunun altından kalkamayız, bu durum bize çok büyük bir maliyet getirir. Kentsel dönüşüm yasası riskli binaların yıkılıp yeniden yapılması için yardımcı olan bir yasa. Ancak bu konuda Çanakkale inşaat Mühendisleri olarak görüşümüz eski binaların yapıldığı yıla göre,  projelerinin olup olmamasına göre ve tabii başka kriterlere de bakılarak bir risk sınıflandırılması yapılması gerektiğini düşünüyoruz. Mevcut binalar örnek vermek gerekirse 2018 -2019 da çıkan yönetmeliğine uymuyorsa bu binaların tamamına risklidir demek bu tarihten önce mesela 2010 yılında yapılan binayı riskli kategorisine sokar.  Bu durum ekonomik bir çözüm değil. Türkiye’ de bu konu ile ilgili çıkan yönetmelikler 1975’te,1999’dan sonra revize edildi, 2007 ve 2018 yürürlüğe girdi. Bu yönetmeliklerden en son yönetmelikten önceki tüm yapılan binalar risklidir derseniz anlamsız olur ve mühendis gözü ile bir bakış açısı olmaz. Bunun için bence risk sınıflaması yapılması lazım. Hangi binalar risk altında, hangi binalarda nasıl bir durum var. Bu nedenle öncelikle Çanakkale’de bir bina envarteri çalışması yapılması lazım. Bu çalışmalar yapıldıktan sonda gerekiyorsa binaların bir puanlaması olur, bu puanlamaya göre de ‘bu bina risklidir acil yenilenmelidir’ ve ‘az risklidir 2. Sınıftadır’ ya da ‘risksizdir’ denilebilir” dedi.  
 
“KAMU BİNALARININ YENİLENMESİ KONUSUNDA ÇANAKKALE İYİ DURUMDA”
“Çanakkale’ de 2007’den sonra çıkan yönetmelikler ile yapılan binalar 2018’ de çıkan yönetmeliğe göre güvensiz değil” diyen Özer, “2010 yılında yapılan bir binaya, yönetmeliğe göre tüm kurallara uyularak yapılmış bir binaya hiçbir inşaat mühendisi bu buna risklidir demez. Bu nedenle yapılması gereken en azından binaların bir risk sınıfını belirleyip ona göre hareket etmek. Tabi bu konuda yani riskli binaların yenilenmesi konusunda öncelik kamu binalarında. Bu konuda devlet Çanakkale’ de gereğini yaptı. Tapu binasını yeniledi. Çanakkale Belediyesi bu konuda belediye binasını yeniledi. Okullar çok hızlı yenilendi. Hastane yenilendi. Özetle ilk olarak insanların yoğun olarak bulunduğu kamu binaları yenilenmeli. Kamu binalarının yenilenmesi konusunda Çanakkale iyi durumda” ifadelerini kullandı.

“BİNAYI YIKMAK PROBLEM DEĞİL YENİDEN YAPMAK PROBLEM”
Özer, Çanakkale’nin riskli yapılarından sosyal konutlarla ilgili olarak ise, “Bizim kentsel dönüşüm yasamız aslında iyi bir yasa. Yalnız yasada şöyle bir problem var. 10 daire bulunan bir binada 1 kişi müracaat ederek binanın risk tespitini yaptırıp, sonuç riskli bina olarak çıkarsa binayı mühürletip 60 gün içerisinde yıktırabiliyor. Yasa daire sahibine böyle bir hak tanıyor. Tabii toplu olarak yaşanan bir binada risk tespiti yaptırıp o binayı mühürletirseniz hiç kimseye faydası yok. Binayı yıkmak problem değil yeniden yapmak problem. Bu nedenle benim önerim, vatandaşlara binalarının riskli olduğunu düşünüyorlarsa öncelikle diğer daire sahipleri ile konuşup ortak hareket etmeleri lazım. Çünkü bina yenilemesinde söyle bir sıkıntı ortaya çıkıyor. Bazı art niyetli insanlar apartmandaki bazı daireleri satın alıp ardından da riskli yapı kararını aldırıp binaları yıktırabiliyor. Çanakkale’ de uzun yıllardan bu yana yenilenmesi ya da kentsel dönüşüme girmesi gündem olan sosyal konutlar acilen yenilenmesi gereken bir yapı topluluğu. Sosyal konutların problemi bakanlığın sosyal konutlar alanının ‘riskli alan’ ilan etmemesi ile ilgili bir durum. Bölge ‘riskli alan’ ilan edilse bölgenin tamamın kentsel dönüşüme girecek ancak bu olmadı” şeklinde konuştu.
 
“ÇANAKKALE’ DE BİNA ENVANTER ÇALIŞMASININ ACİL YAPILMASI GEREKİYOR”
Özer, “Şu anda Çanakkale Belediyesi Sosyal Konutların yenilenmesi ile ilgili çalışmalar yapıyor. Bu çalışmada da söyle bir sıkıntı var. Bu yenileme çalışmasında siz Sosyal konutlarda daire sahibi olan insanlar ile konuşuyorsunuz. Bu insanları bu yenilemeye ikna etmeniz gerekiyor. İnsanlarımızın maalesef deprem ile olan ilgili deprem olunca hatırlanıyor deprem geçtikten sonra unutuluyor bir sonra yaşanacak depreme kadar. Çanakkale deprem konusunda riskli bir şehir ve bizim insanlarımızın deprem bilinci fazla olmadığı için eski binalarında maalesef oturmaya devam ediyorlar. Çanakkale’ de bina envanter çalışmasının acil yapılması gerekiyor; Çanakkale’de kaç tane bina var, bunların kaç tanesi hangi yıllarda yapılmış, bu binalarda kaç kişi yaşıyor? Çanakkale Belediyesinin bu konuda bir çalışması var. Bu çalışmanın daha kapsamlısı hatta afet toplanma alanlarını da içeren bir kent afet planının acilen hazırlanması lazım. Bu hem belediyede hem AFAD’ ta vardır afet yönetim planı ve afet sonrası hazırlık için paydaşların bir araya gelerek daha yeni ve kapsamlı bir plan hazırlanmalı” diye anlattı.

“SOSYAL KONUTLAR SAKİNLERİNİN DE BİLİNÇLİ OLMASI GEREKLİ”
Çanakkale İnşaat Mühendisleri Odası Genel Sekreteri İsmail Acar da değerlendirmelerde bulunarak, “Kurumlar, riskli binaların yenilenmesi ya da kentsel dönüşümü desteklemesi, daire sahiplerinin de binalarının riskli olup olmadığının tespit edilmesini sağlamak için gerekli adımları atma konusunda bilinçli olmalı. Binaların riskli bina olup olmadığının tespit edilmesi bir dilekçe ile sağlanabiliyor. Çanakkale’ de sosyal konutlarda yapılacak ilk çalışma bu binalarda yaşayan insanların daha güvende  statik açıdan dengeli binalara taşınması. Sosyal konutların yenilenmesi konusunda Çanakkale Belediyesi çalışmalar yapıyor projeler hazırlıyor. Ancak sosyal konutlar dediğimiz alanda sayısı oldukça yüksek daireler ve bu dairelerde yaşayan çok sayıda insan var. Tabi böyle olunca da bazı sorunlar ortaya çıkıyor. ‘Aynı katta olayım, çevrende aynı komşularım olsun’ gibi talepler oluyor, bizler bu süreçte bu talepleri orada gözlemledik. Bu konuda sosyal konutlar sakinlerinin de bilinçli olması gerekli” ifadelerini belirtti.
 
“KORDONDA DA ÇOK SAĞLIKLI VE STATİK AÇIDAN DENGELİ BİNALARIMIZ YOK”
Çanakkale’de deprem acısından riskli bir yerde olduğu unutulmaması gerektiğini vurgulayan Acar, “Çanakkale merkezde de riskli binalarımızın olduğunu da unutmamalıyız. Çanakkale’de Kordonda ön hattaki binaların çoğu 30 - 40 senelik binalar. Kordonda da çok sağlıklı ve statik açıdan dengeli binalarımız yok. Kordondaki binalarımızın da kentsel dönüşüme girerek yeniden yapılması lazım. Tabi bu yenileme ve kentsel dönüşüm yapılırken yerel yönetimin vatandaşında iyiliğine olacak düzenlemeler yapması lazım. Mesela bir kat artışı belediye tarafından onaylanmalı ve müteahhitlerin o alanda yenileme çalışması yapması cazip hale getirilmeli. Yine insanların belirli bir bedel ödeyerek binalarını yenilemesi lazım. Bu yenileme ve kentsel dönüşümde fedakarlık yapmak gerekiyor insanları güvenli yapılarda hayatlarını sürdürmelerini istiyorsak” şeklinde konuştu.

“CAN KAYIPLARI OLDUKTAN SONRA KONUŞMANIN BİR ANLAMI OLMAYACAK”
“İlk kentsel dönüşüm yasası çıktığı zaman  ki bizde bazı binalarımızda kentsel dönüşümden faydalandık. Ancak kentsel dönüşüm sürecinde bir sürü de engel çıktı” diyen Acar, şu ifadeleri kullandı: “Belediyelerde, Belediye Meclisinin kararları ile harçlarda güncellemeler geldi. Daha önce hiç harç ödenmeyecek gibi bilgiler vardı kentsel dönüşümlerde. Daha sonrada yeşil alanlar falan alınmaya başlandı. Kentsel dönüşüm işi yapan müteahhitlerde başta ödemeyecekleri kalemleri daha sonra ödedikleri de oldu. Kentsel dönüşümde biraz kurallar da belediyelerin lehine değiştirildi. Kentsel dönüşümde kurum olarak mücavir alan içinde belediye, mücavir alan dışında İl Özel İdaresi yetkili oldukları alan içerisinde güvenli binaların olması için önce kamu binaları mesela il özel idaresi 30 yakın okulu yıkıp yeniden yapıyor. Kamu binalarının ardından nüfusun yoğunlukla yaşadığı mesela sosyal konutlarda ki bu alanda binlerce insan yaşıyor.  En son İzmir depreminde yeniden gündeme geldi sosyal tesisler. Burada hem Çanakkale Belediyesinin, hem de sosyal konutlarda daire sahipleri taşın altına elini koyup bir an önce bu alandaki kentsel dönüşüm ya da yenileme çalışması başlaması lazım. Yarın öbür gün Allah korusun bir depremde meydana gelebilecek bir felakette can kayıpları olduktan sonra konuşmanın bir anlamı olmayacağını düşünüyorum. Bizde Çanakkale inşaat mühendisleri olarak bu konuda çalışmaya ve yardımcı olmaya hazırız. Hem bina envarterinde hem de sosyal konutlardaki sorunun çözümü konusunda gönüllü olarak çalışma yapabiliriz.”
 
Sevi Gözay UĞURLU