2020 yılının yüzde 20.6'ya ulaşan gıda fiyatları artışıyla Türkiye gelişmekte olan ülkeler arasında en fazla enflasyon artışı yaşayan Arjantin'in ardından ikinci sıraya yerleşti. Son zamanlarda gıda fiyatlarındaki yükseliş vatandaşların ilgisini de çekiyor. Çanakkale Ziraat Odası Başkanı İsmail Kaya, bu konuyla ilgili değerlendirmelerde bulundu.
 
Türkiye’deki gıda enflasyonunun artışı ile ilgili düşüncelerini açıklayan Çanakkale Ziraat Odası Başkanı İsmail Kaya,  “Şu an dünyada gıdanın ne kadar önemli olduğunun anlaşıldığı bir dönemi yaşıyoruz. Pandemi ile birlikte gıdanın ne çok önemli olduğu bir döneme girmiş bulunmaktayız. Bunu içimizde de en yüksek düzeyde yaşamaktayız. İşte pandeminin ilk günlerinde insanların gıdaya nasıl saldırdıklarını nasıl stok yapmaya çalıştıklarını gördük. Son günlerde bunun üzerine bir de kuraklık eklendi. Şimdi ülkemizde yaşadığımız mevsim değişikliğinden kaynaklı kuraklığı da yaşıyoruz. Özelikle üretim noktasında kendi ihtiyaçlarını karşılamak noktasında yetersiz kalan ülkeler gıda stoklarını güçlü tutmaya çalışıyorlar. Bundan dolayı da gıda fiyatlarında bir yükselme başladı. Ama karamsar bakmamak gerektiğini düşünüyorum, üretimin devam edeceğini düşünüyorum” dedi.
 
“ÇİFTÇİLERİMİZİN ÜRÜNLERİNİ İSTEDİĞİ FİYATA SATAMADIĞI DOĞRUDUR”
“Dünyada ne yazık ki bazı ülkeler ürünlerini kullanmadan kendi stoklarını koruyup dışardan gıda alınca  fiyat dengesi dünya satış fiyatlarından da değişkenlik yaşıyor, Türkiye'de dünyaya bağlı entegreli bir ülke sonuçta” diyen Kaya, “Üretim için çok gerekli olan havamıza suyumuza toprağımıza sahip çıkıldığında da gelecekte üretim ile ilgili bir problem yaşanmayacağını düşünmekteyim. Üreticinin ürettiği ürün elindeyken biz istediğimiz rakamlara maalesef ulaştıramıyoruz. Arpa buğday sezonda biz bunu bağıra bağıra dile getirdik.  1.25 kuruş arpa, piyasası vardı. 1.5 kuruş civarında buğday piyasası vardı. Biz o zaman dedik ki bakın 2 ay sonrasında baktığında Arpanın 1.5, 1.6 olacağını buğdayın da 2 lirayı geçeceğini belirttik ve o zaman dedik ki Ey konunun muhatabı kurumlar gelin arpayı 1.50 kuruştan alın, buğdayı 1.8, 2 TL’ den alın bu üretici fiyat enflasyonu çiftçinin cebinde kalsın dedik, ama ne yazı ki bu söylediklerimiz yerli yerinde anlatamadık ya da biz anlayacağı şekilde konuşamadık. Yani üretici üretiyor, ama ürettiği ürünü istediği fiyattan satamıyor, burada aracı kurumlar, stokçu kurumlar ciddi şekilde de buradan kazanç elde ediyorlar, buradan oluşan fiyat farklarının üreticinin cebinde kalması gerekiyor. Bu alanı güzel idare edersen üretici ve tüketiciyi memnun eden fiyatlar ortaya çıkar. Dolayısıyla da yönetmek için bilmen gerekiyor, bilmek içinde sahada olmak gerekiyor, tüketicinin sorunlarını görmen irdelemen teşhisler koyman gerekiyor, burada çiftçilerimizin ürünlerini istediği fiyata satamadığı doğrudur. Tüketicinin ’de ciddi şekilde ürünleri pahalıya tükettiğini görmekteyiz. Tüketici soruyor bunu bu fiyatlar üreticin elinden bu fiyata çıkmıyorken, neden sürekli bu fiyat artışı yaşanıyor” ifadelerini kullandı.

“HEM TÜKETİCİ HEM ARACI STOK YAPTI”
Sosyal medyada çok fazla konuşulan ayçiçek yağına gelen zammı değerlendiren Kaya, şunları söyledi: “Temel sebeplerin en başında stoklaması çok kolay ürünler bu ürünler uzun zaman stokta tutabilirsin. Uzun zaman bu ürünler koruyabilirsin bozulmadan koruyabilirsin aylar değil belki yıllar sürer korunması, doğru ortam yaratabilirsen korunur. Dolaysıyla kuraklıkla beraber pandemi ile beraber uzun süre korunabileceği için hem tüketici hem aracı stok yaptı. Tüketici fiyatın artmasından korkup bir iki ay sonraya hazırlamaya başladı. Fiyat artışlarının temeli bu piyasadaki stoklama yüzünden piyasada azalan ürünlerin fiyatı çok yükseldi. Arz talep dengesi tekrar normale dönünce bu fiyatlar elbette normal rakamlara gelmesi mümkün olabilir.”
 
Gülçin AKIN