Çanakkale Belediyesi’nde görev yapan işçilerin bir süredir devam eden sözleşme mücadelesi geçtiğimiz gün düzenlenen toplu iş sözleşmesi ile sonuca bağlandı. DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu’nun katılımıyla düzenlenen imza töreninde konuşma yapan Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, “Toplu sözleşme yetkimiz olmadığı için bu eşitliği sağlayamıyorduk ama artık bu farklılıkları dengelemiş olduk” vurgusunu yaptık.
 
Belediye Çalışanları Sosyal Tesislerinde düzenlenen Çanakkale Kentsel Hizmetler Anonim Şirketi ile DİSK Genel İş Sendikası arasındaki toplu iş sözleşmesi imza törenine Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, DİSK-Genel İş Sendikası Başkanı Remzi Çalışkan ve belediye çalışanları katıldı.
 
İmza töreninden önce konuşma yapan Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, “Sözleşme Çanakkale Kentsel Hizmetler Anonim Şirketi ile DİSK Genel İş arasında 698 işçimizi kapsayan bir toplum sözleşme imzası. Bu bir buçuk yıllık dönemi kapsıyor. Aşağı yukarı 6 aydan beri süregelen bir çalışmanın sonucu. Burada sözleşme öncelikle işçilerimizin mağduriyetini gidermek için çalışmalar yapıldı ve sonuçta bu kadar uzun bir süre oldu. Yoksa hemen yapılabilirdi belli bir oranda ve olay bitebilirdi ama 696 sayılı kanun hükmünde kararname ile taşerondan sürekli işçiliğe geçirilen işçilerin 2 yıla aşkın bir süreçte Yüksek Hakem Kurulunun belirlediği zam oranında zam yapabildik. O da yüzde 4 idi. Belediye çalışanlarına daha fazla toplu sözleşmeye fırsat verebiliyorduk ama maalesef taşerondan geçmiş olan 696 sayılı KYK ile geçmiş olanlara yüzde 4’lük bir zam öngörülmüştü. Bizim belediyenin sürekli işçi kadrosunda olan arkadaşlarımızın sosyal hakları ve mali haklarını eşitlemek ve aynı duruma getirmek için bir toplu sözleşme çalışması müsaade edildi ve onu yaptık. Yoksa özgür bir toplu sözleşme hakkı elinizden alınmıştı ama bu haktan sonra hemen süreci başlattık ve bugün itibariyle tamamlamış olduk” dedi.
 
“KEMAL KILIÇDAROĞLU’NUN TALİMATINDAN ÖNCE BİZ BUNU YAPTIK”
Gökhan, konuşmasının devamında, “Biz zaten DİSK Genel İş ile sözleşmeyi yapıyorduk, Çanakkale Kentsel Hizmetler A.Ş ile de yine DİSK arasındaki toplu sözleşmeyi öngördük ve bunu bu şekilde şube ile beraber hazırladık, bugüne getirdik. Aynı işi yapan, aynı unvanda, aynı kıdem yılına sahip arkadaşların farklı ücrette olması ciddi rahatsızlık yaratıyordu. Aynı hizmeti veriyorsunuz ama taşerondan geldiğiniz için, toplu sözleşme yetkimiz olmadığı için bu eşitliği sağlayamıyorduk ama artık bu farklılıkları dengelemiş olduk. Şu an itibariyle bu iyileştirmeler en düşük çıplak maaşımız 3 bin 187,72 TL oldu. En yüksek maaşımız ise 5 bin 98,53 TL olarak tespit edildi. Bu 3 bin 187 TL’lik kısım son asgari ücretin açıklanmasından bir ay önce başladı. Yani Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun talimatından önce biz bunu yaptık. Belki de biraz rakamda ön ayak olduk. Yürürlük tarihi 1 Temmuz olduğu için farkları da almış olacaksınız. Bize verilen talimattan önce onun rakamını da geçmişiz. Elbette ikramiyeler var, diğer verilen hükümlere göre yapılan iyileştirmelerle bu rakam biraz daha yükseliyor. Herkesin durumuna kıdemine göre değişebiliyor. Çanakkale Belediyesi’nde kadrolu olarak çalışan işçi arkadaşlarımızla aynı seviyelere gelmiş durumunda oldunuz” ifadelerini kullandı.
 
“İŞÇİNİN HAKKINI ALNININ TERİ SOĞUMADAN VERECEKSİN”
“Yüksek Hakem Heyetince daha önce uygulanan toplu iş sözleşmesinde yer almayan yardımlar vardı. Doğum, evlenme, afet, engelli çocuğa olana ödenen yardımlar sözleşmeye eklenmiş oldu” Gökhan, “Mevcut kadrolu işçilerimizin yan haklarını da sizler de bire bir elde etmiş oldunuz. Şu anda belediyenin geliri de azaldı pandemiden dolayı; kira, işgaliye gelirimiz gibi birçok gelirimiz azaldı ama bizim burada bahanemiz olamaz. Bazı yatırımlarımızı öteleyebiliriz. Pandemi sürecinin geçmesini bekleyebiliriz ama işçilerimizin haklarını, emekçilerin haklarını öteleme hakkımız yok. Bütçemizin el verdiği oranın sonuna kadar kullanarak bu çalışmamızı tamamladık. Benim için şudur en temel prensip; her ay her şeyden önce ilk yapacağımız iş çalışanlarımızın ücretlerini ödemektir. Yani birincil mali hizmetlere verdiğim talimat odur. Önce işçilerimizin, memurlarımızın ücretlerini temin etmek için çaba göstereceksiniz. İkramiyeyi sonra verebiliriz, diğer destekleri sonra verebiliriz ama önce o ayki temel ücretlerini almalılar. İnsanların emeklerini veriyorsunuz. Bu bağlamdaki sunabildiğiniz yegane varlık emeğiniz. Bu emeği belediyede veriyorsunuz, bu emeğin karşılığını mutlaka verilmeli ve biz Cumhuriyet Halk Partisi belediye başkanları olarak hepimiz, hep emekten yana tavır koymuşuzdur. Öncelikle neden işçilerimizin, çalışanlarımızın haklarını veriyoruz? Çünkü bize öğretilen bir adap vardır inancımız gereği; işçinin hakkını alnının teri soğumadan vereceksin. Biz de ayın sonunda birikmiş alın terlerini hemen yerine getirmek zorundayız. Temennim inşallah pandeminin bir an önce bitmesi ve zorlanmadan ücretinizin dışındaki hakları da vermek” diye belirtti.
 
“YENİ İSTİHDAM YARATABİLMENİN DE YOLUNU ARIYORUZ”
Ülgür Gökhan son olarak, pandemi sürecinde ülkede istihdamın zorda olduğunu vurgulayarak, “Çanakkale Kentsel Hizmetler Anonim Şirketi Yöneticisi Ali Sürücü ile DİSK Genel İş Sendikası Çanakkale Şube Başkanı Metin Ceylan’ın birlikte çalışmaları ile bu toplu sözleşme hazırlandı ve imza aşamasına geldi. Sizler için mutlu bir gün, haklarınızı alabilmenin sevincini yaşıyorsunuz diye düşünüyorum. Türkiye’nin içinde bulunduğu şartları biliyorsunuz, işsizliğin nerelere vardığı, işi olanların bile işlerini kaybettiğini, düşük ücretlerle çalıştırıldığını, iş bulamadıklarını insanların, sahte yolla işten çıkarıldıklarını, hepsini biliyorsunuz. Gerçekten Türkiye zor şartlardan geçiyor. Çanakkale’de en azından yerel yönetimde mevcut çalışan arkadaşlarımızın hak ve hukuklarını korumanın ötesinde ayrıca yeni istihdam yaratabilmenin de yolunu arıyoruz. Bütçemiz şu anda el vermiyor ama her an olabilir. Ayrılan, emekli olan arkadaşlarımızın yerine hemen istihdamı devam ettirmek istiyoruz. Bu kentte yaşayan insanlarsınız, sizlerin de çocukları var. Sizlerin evindeki huzur çok önemli. Ama ülkede bir istihdam sıkıntısı olduğu için bunlar maalesef ülkenin gerçekleri. Bu noktada Çanakkale’de sıkıntı yaşatmadan kendi emekçilerimizle hayatımızı sürdürmenin yolunu arıyoruz. Bu noktada bizi kırmayarak teşrif etmiş olan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu’na ve Genel İş Sendikası Başkanı Remzi Çalışkan’a özellikle teşekkür etmek istiyorum” diye konuşmasını sonlandırdı.
 
“KENDİLERİ ÇOK DEĞERLİ EMEK DOSTU BİR BELEDİYE BAŞKANIMIZ”
Gökhan’ın konuşmalarını ardından sözü, DİSK-Genel İş Sendikası Başkanı Remzi Çalışkan aldı. Çalışkan yaptığı değerlendirmede, “Belediye başkanımız toplu sözleşmenin detaylarını anlattı. Yüzü emeğe dönük, emek dostu bir belediye başkanı olarak bütün ayrıntılarını hem arkadaşlarımızın, üyelerimizin çalışmasını emeğinin karşılığını hem Çanakkale Belediyemizin mevcut durumunu ve emeğin yüce bir değer olduğunu değerlendirerek, çok geniş bir şekilde ifade etti. Ben ayrıca teşekkür ediyorum, kendileri çok değerli emek dostu bir belediye başkanımız.  Bu zor dönem sıkıntılı dönem pandemi dönemi yaşıyoruz. Böyle bir pandemi döneminde toplu sözleşme imzası için bir araya gelmek bizim için de çok anlamlı. Bir taraftan salgının etkilerini yaşıyoruz, salgında kaybettiklerimiz var. Çalışan işçilerimizin, emekçilerimizin, üyelerimizin olduğu arkadaşlarımızı kaybettik. Hala tedavisi devam eden arkadaşlarımız var, onlara da buradan geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum” dedi.
 
“BÖYLE ZAMANLARDA EMEĞİN BİR KEZ DAHA DEĞERİNİ ANLIYORUZ”
“Bu salgın sürecinde bu zor dönemde eve kapanılan dönemde sokakta caddede çalışan arkadaşlarımız var. Onlara da ayrıca teşekkür ediyorum. Özelikle bu salgınla yaptığımız savaşta başta sağlık çalışanlarına ve bu savaşı yöneten özellikle belediyede çalışan, park bahçelerde çalışan şehri güzelleştiren park bahçe işçilerine, asfalt döken karo döşeyen fen işleri işçilerine ve bulaşma riskine rağmen sokak sokak, cadde cadde temizlik yapan işçilere de ayrıca teşekkür ediyorum” şeklinde konuşan Çalışkan, “Çünkü bu zor dönemde bu savaşı en ön safhada veren arkadaşlarımız işte emektir. Emeğin yüceliğine inanlar olarak ve bunun mücadelesini yürütenler olarak böyle zamanlarda emeğin bir kez daha değerini anlıyoruz. Emeğin karşılığının da verilmesinin biraz daha anlamlı fazlalaşmakta büyümekte. Bu toplu sözleşmeyi imzaladık, daha fazlasını hak ediyorsunuz. Ancak bu toplu sözleşmeyi imzaladık güzel bir tören de yaptık bizim açımızdan sorun bitti, görevimiz bitti demeyeceğiz. Kutsal görev yürütüyoruz, halka hizmet görevini birlikte yürütüyoruz. Belediye başkanımızın başkanlığında halka hizmet görevini yürütüyoruz. Tabi ki hakkımızı isteyeceğiz ama nerde yaşadığımızı nasıl bir ülkede yaşadığımızı, emeğe karşı nasıl bir düşmanlık beslendiğini ve bunun günü kurtarma mücadelesi olmadığını bileceğiz. Yaşadığımız ülkede işsizlik sorunun olduğunu bileceğiz, yaşadığımız ülkede üretimin olmadığını bileceğiz ve bu ülkede şu anda salgının da etkisiyle ki var olan mevcut krizlerin üzerine gelen bu salgının getirdiği krizin etkilerinin neler olduğunu ve olmayan demokrasi olmayan hukukun, olmayan adaletin üzerine geldiğini bileceğiz. Hakkımızı da savunacağız, emeğimizi de savunacağız, görevimizi de yapacağız ama bu ülkede demokrasi mücadelesini de sonuna kadar vereceğiz” diye belirtti. 
 
“DEMOKRASİ İŞÇİNİN EKMEĞİDİR”
Çalışkan son olarak sözlerine şunları ekledi: “Meydanlarda diyorduk, ‘demokrasi işçinin ekmeğidir.’ Eğer gerçekten bu ülkede hukuk, adalet, demokrasi mücadelesi vermezsek bugün elde ettiğimiz haklarımızı önümüzdeki günlerde kaybederiz.  Belki biz de mutlu oluruz ama bir müddet. Ama bu ülkenin yarıdan fazlası, yarıdan çok çok fazlası açlık sınırının altında. Bu ülkede işsizlik açlık sefalet olabildiğince fazla ve biz işçiler biz DİSK’çiler, biz Genel İşçi’ler bugünün Türkiye’sinde sınıf mücadelesi veren, emek mücadelesi veren bir öğüt olarak büyüyen bir umuduz. Bugünümüzü de yarınımızda, ülkemizin geleceğini de çocuklarımızın geleceğini de savunacağız. Bunun anahtarı emek mücadelesidir bizim açımızdan ama aynı zamanda demokrasi mücadelesidir. Bunu büyüteceğiz. Sendikamızı da güçlendireceğiz, DİSK’imizi de güçlendireceğiz ki umudu daha da büyütelim. Umudumuzu mücadelemizi kazanıma dönüştürelim bunda hiçbir kuşkumuz yok çünkü önümüz gerçekten böyle giderse karanlık. Ama biz bu karanlığa müsaade etmeyeceğiz. DİSK’liler buna müsaade etmeyeceğiz. Ülkemizin aydınlık geleceği, çocuklarımızın aydınlık geleceği için bugünü de yarını da düşüneceğiz mücadelemizi de ona göre vereceğiz.”
 
“MÜCADELEYİ DE TOPLU İŞ SÖZLEŞMELERİNE TAŞIMAK ÇOK ÖNEMLİ”
İmza törenine geçmeden son olarak DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu da konuşmalarını yaparak, “Bu toplu sözleşmeler çok önemli arkadaşlar. İçinden geçtiğimiz süreçte işçi sınıfının özellikle 12 Eylül’den bu yana sendikasızlığa mahkum edildiği bir süreçte örgütlü olmak, sendikalı olmak, DİSK’li olmak, bu örgütlülüğü de, bu mücadeleyi de toplu iş sözleşmelerine taşımak çok önemli. Ama bu toplu sözleşmeler içinden geçtiğimiz bu süreçte her zamankinden daha değerli ve önemli. Taşeron günlerinden yani emek hırsızlığı dönemlerinden bugünlere gelindi. Bu nedenle KHK’li emekçi kardeşlerimizin toplu sözleşmesi çok önemli” vurgusunda bulundu.
 
“PANDEMİ EMEKÇİLERİNİN ÜZERİNDEKİ GÖRÜNMEZLİK ÖRTÜSÜNÜ KALDIRDI”
Çerkezoğlu, “Bir pandemi süreci, bir salgın süreci içerisindeyiz. Pandemi bize çok şey öğretti. Örneğin sağlığımızın önemini öğretti ya da dayanışmanın ne kadar önemli olduğunu öğretti. Pandemi Türkiye ve dünyada bize göre bir şeyi ortaya çıkardı. Oda işçi ve emekçi sınıfının görünmezlik örtüsünü kaldırdı. Olağan dönemde çok farkında olmadığımız, işçinin, emekçinin alın teri ile yaptıkları işin ne kadar önemli olduğunu gösterdi. Pandemi bizi tedavi ederek sağlımıza kavuşturanların, kentlerimizin, şehirlerimizi temizleyenleri, çöplerimizi toplayanları, parklarımızı, bahçelerimizi güzelleştirenlerin, ekmeğimizi pişirenlerin, buğdayı ekenlerin yani ne varsa hayata dair her şeyi üreten işçi sınıfının emekçilerinin üzerindeki görünmezlik örtüsünü kaldırdı. İşte bu toplu iş sözleşmesi bu zorlu pandemi sürecinde, bir taraftan ülkenin ekonomik krizinin, pandemi süreci ile ağırlaştığı bu süreçte çok daha fazla önemli” şeklinde konuştu.
 
Gizem Tuğçe BAYHAN