Gelibolu Yarımadası’ndaki tarihi ziyaretçilere tanıtma ve rehberlik hizmeti veren alan kılavuzları ile turist rehberleri arasında bir süredir devam eden mahkeme süreci rehberlerin lehine sonuçlandı. Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı Alan Kılavuzluğu Hizmeti İle Alan Kılavuzlarına İlişkin Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliği kapsamında çalışma yetkisi olan alan kılavuzları artık rehberlik faaliyetinde bulunamayacak.
 
Durum hakkında açıklamada bulunan ÇARO Kurucu Başkanı Adem Biçer, alan kılavuzluğunun bitmediğini, rehber gibi anlatım yapılmasının ortadan kalktığını belirterek, “Bu kararla birlikte bazı konular yanlış anlaşıldı. Kamuoyunda doğal olarak da tepkiye dönüşüyor. Alan kılavuzluğu kanunu duruyor, alan kılavuzları da duruyor. Sadece alan kılavuzların rehberlik niteliğinde faaliyet göstermesinin önü kapandı bu kararla birlikte. Bu rehber camiasında da gerçekten büyük bir sevinçle karşılandı ve moral oldu” dedi.
 
Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı Alan Kılavuzluğu Hizmeti İle Alan Kılavuzlarına İlişkin Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik yürütmesinin durdurulması kararını Danıştay onamasının ardından Türkiye Turist Rehberleri Birliği (TUREB) Yönetim Kurulu Üyesi ve Çanakkale Rehberler Odası (ÇARO) Kurucu Başkanı Adem Biçer, konuyla ilgili değerlendirmede bulundu. Biçer, öncelikle ‘alan kılavuzluğu’ teriminin ortaya çıkışına değinerek, “O dönemde bölgede rehber sayısı 40 ila 50 arasındaydı. Bir anda belediyeler 50 otobüs gelmeye başlayınca, tarihi alanın turizm taşıma kapasitesini dikkate almadan kontrolsüz bir şekilde ziyaretçi akımı oluştu. Bununla beraber gelenlere anlatım yapması için bir yerel istihdam sağlamak amacıyla Milli Park Kanununa ek olarak Alan Kılavuzluğunu yönetmeliğe eklediler. Alan kılavuzluğunu eklerken de şu şekilde eklendi; Milli Park sınırları içerisinde mevzuattan dolayı mağdur olan o köylerde yaşayan gençlere istihdam kazandırmaktı burada amaç. Çanakkale’de yaşayan emekli Ahmet amcaya değil, emekli öğretmen Ayşe teyzeye değil…  Seddülbahir köyünde yaşayan genç Ahmet’e, Alçıtepe köyünde yaşayan Mehmet’e istihdam oluşturmak içindi. Çıkış amacı çok güzel. Biz gençlerin alan kılavuzu olmasına hiç karşı olmadık. Bu istihdamdan daha çok işsizliğe yol açtı. Yani yetişen genç nesil işsiz kalırken hali vakti yerinde zaten emekli maaşı alan sahaya inip ek gelir almaya başladı. Yılda ortalama 5 bin mezun veriyor rehberlik bölümleri. Hali hazırda da 10 bine yakın mezun var bunların da mesleğe girdikten sonra ekmek kazanabilmesi için önlerinde hiçbir engel bulunmaması gerekiyor. Ama önlerine kendi işlerini yapacak alternatif hizmet kalemleri oluşturulursa alan kılavuzluğu gibi, mesleğe girmek istemeyeceklerdir. Çünkü emek kazanamayacağını görünce bu insanlar da bu işten soğuyacaklar ve başka alanlara yönelmek zorunda kalacaklardır” dedi.
 
“REHBERLİK MESLEK YASASINA TAMAMEN AYKIRI BİR DURUM VARDI”
2017 yılında Alan Kılavuzluğu Yönetmeliği yürürlüğe girmesinin ardından bu uygulamanın yanlış olduğunu ve hemen itiraz ettiklerini belirten Biçer, “Rehberlik Meslek Yasasına tamamen aykırı bir durum vardı. Bunun üzerine Ankara Turist Rehberleri Odası itiraz etti, yürütme durdurma davası açtı. 2019 yılının başında rehberlerin lehine sonuçlandı.  Alan Kılavuzlarının Gelibolu Yarımadasında rehber gibi anlatım yapamayacağı, bilgi verebilir maddesi iptal edildi. Turlarda rehber veya alan kılavuzu bulundurmak zorunludur ibaresi de kaldırıldı. 2019 başında iptal oldu, aslında uygulanması gerekiyordu bunun 30 gün içinde ama uygulanmadı. İtiraz süreci beklendi. Haziran ayında Alan Başkanlığı devreye girince belgeler iptal olmuştu. Ta ki 2016 yılı başında torba yasada Alan Başkanlığı kanununa alan kılavuzluğu maddesi eklenene kadar kayıt dışı bir şekilde alan kılavuzları faaliyet göstermeye devam ettiler. Tıp Bayramı ve 18 Mart haftası nedeniyle Cumhurbaşkanımızın Çanakkale ziyareti gerçekleşti. Alan Kılavuzları tarafından mağduruz diyerek Cumhurbaşkanımıza bu konu arz edildi. Cumhurbaşkanımızın bu konu incelensin şeklinde bir tasarrufu vardı. Ama bu kamuoyuna Cumhurbaşkanımızın talimatı var alan kılavuzları artık çalışabilir şeklinde oldu” ifadelerini kullandı.
 
“KILAVUZLARIN REHBERLİK NİTELİĞİNDE FAALİYET GÖSTERMESİNİN ÖNÜ KAPANDI”
“2016’da kanunda eklenince tamam dedik artık kanun var. Davayı açtık dava sonuçlandı. İstinaf mahkemesine taşındı. Orada da reddedildi. Bunun üzerine Danıştay’a sevk edildi. Daha geçen hafta UYAP’a düştü. Danıştay istinaf mahkemesinin verdiği kararını onadı, itirazı reddetti. Bu kararla birlikte alan kılavuzları şu an faaliyet gösterebilirler ancak rehberlik mesleğine muhalefet edecek şekilde faaliyet gösteremezler. Yani sahaya çıkıp eline mikrofon alıp Gelibolu savaşlarını anlatamazlar” diyen Biçer, “Rehberler 15 yıldır bu günü bekliyordu aslında. Daha önce 2010’da da mahkeme kararı vardı. Yine bizim lehimize sonuçlanmıştı ama yine bir mevzuat düzenlemesiyle devam etti. 2014’te tam kalktı dedik yine aynı süreçle karşılaştık. Şimdi yine sil baştan uğraşıyoruz. Bu karar hele hele şu işsiz geçen pandemi döneminde moralleri dip yapmış rehber camiasına çok büyük bir moral olmuştu.  Herkes sevinç yaşadı.  12 bin tane rehber var Türkiye’de ve yaklaşık 70 üniversitenin rehber bölümü var. Bunlarda okuyan bütün öğrenciler ve mezun olup bekleyen yüzlerce öğrenci artık şunu gördü; Çanakkale bölgesinde çalıştığında kendisiyle fiyatta rekabet eden birisinin olmadığını ve buradan ekmek kazanabileceğini gördü ve bunun sevincini yaşıyor haklı olarak. Alan kılavuzluğu bitmedi. Alan kılavuzlarının rehber gibi anlatım yapması ortadan kalktı bu kararla birlikte bazı konular yanlış anlaşıldı kamuoyunda doğal olarak da tepkiye dönüşüyor. Alan kılavuzluğu kanunu duruyor, alan kılavuzları da duruyor sadece alan kılavuzların rehberlik niteliğinde faaliyet göstermesinin önü kapandı bu kararla birlikte. Bu rehber camiasında da gerçekten büyük bir sevinçle karşılandı ve moral oldu” şeklinde anlattı.
 
“TÜRKİYE’NİN TANITIM YÜZÜDÜR REHBERLER”
Biçer, Çanakkale turizminin 2023 hedefleri doğrultusunda yüksek bir beklenti içerisinde olduklarını söyleyerek, “Biz o hedeflere ulaşmak istiyorsak; nitelikli personelle bu işi yapabiliriz. Turizm endüstrisinde en nitelikli personel rehberlerdir. Bu süreçte bu nitelikli insanları kaybetmeye başladık. Devletimiz 2023 turizm hedeflerine ulaşmak istiyorsa biz rehber camiası olarak her açıdan hazırız. Her koşulda mücadele etmeye devam ediyoruz. Memleketimize 70 -80 milyon turistin gelmesi için de var gücümüzle çalışıyoruz. Bir ülkenin tanıtımda iki temsil yüzü vardır simgesel birisi cumhurbaşkanıdır, diğeri de rehberdir. Çünkü ülkeye gelen bir turist havaalanında ilk karşılaştığı kişi rehber oluyor, yine havaalanına kadar onunla gezip görüp havaalanına kadar ona eşlik eden rehberdir. O yüzden Türkiye’nin tanıtım yüzüdür rehberler. Kültür elçileridir. Böyle nitelikli insanları kaybetmeden bu meslekte kalmalarının önünü açmak lazım ve sonrasında zaten hedeflenen Türkiye Cumhuriyetinin kültür ve turizm politikaları doğrultusunda mücadele eden bu rehberlerin önünü açmak lazım. Çanakkale bölgesindeki rehberler, bugüne kadar hiçbir ticari amaç gütmeden faaliyet gösterdi. Hiçbir kurumdan hiçbir projeden ticari kaygı gütmediler. Çünkü onların amaçları memlekete değer kazandırmak ve bu kazandırdığı değerle birlikte gelecek ziyaretçilere hizmet vererek ekmeğini kazanmak, memleketine hizmet etmek. Rehberler tamamen manevi ve imaj olarak ülkenin tanıtımında en etkin meslek grubudur. Türkiye’nin kültür ve turizm elçileridir. Kurumlarımızın Danıştay’ın onayladığı kararı uygulaması herkesin menfaatine olacaktır” ifadelerinde bulundu.
 
Gizem Tuğçe BAYHAN