Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Merkez İlçe yönetimini ziyaret etti. Tüm ilçe yönetimlerini gezeceğini söyleyen Gökhan, burada yaptığı açıklamada geçtiğimiz gün Çanakkale’de gerçekleşen Ak Parti İl Kongresi’nde konuşan Milletvekili Bülent Turan’ın şehirdeki gündem konuları hakkındaki söylemleriyle ilgili konuştu.
 
Merkez ilçe yönetimini ziyaret eden Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan’ı CHP Merkez İlçe Başkanı Ali Uyanık karşıladı. Yapılan ziyaret sonrasında, basın açıklaması gerçekleştiren Gökhan, Ak Parti İl Kongresi’nde konuşan Ak Parti Grup Başkanvekili ve Çanakkale Milletvekili Bülent Turan’ın konuşmasında geçen bazı konulara cevap verdi.  Milletvekili Turan’ın ‘Bazen buradaki sayın belediye başkanının sanki tüm Çanakkale’nin başkanı gibi davrandığını görüyorum’  cümlesi hakkında yorum yapan Gökhan, “Öncelikle bir idari yapılanma konusuyla ilgili bir eleştiri var, bir öngörü var. Çanakkale’deki AK Partili belediye başkanlarına yönelik bir söylem var. Diyor ki; Çanakkale’nin 12 ilçesinden birisi merkezdeki belediye. Buradaki sayın belediye başkanı yani ben, sanki tüm Çanakkale’nin başkanı gibi davrandığını görüyorum diye bir ifade gazetede okudum. Bir tanesini mevcut Çanakkale merkez ilçe 12 idareden bir tanesi diye bir yorumda bulunuyor. Ben mülkiye mezunuyum. Onun için Türkiye’nin idari yapılanmasıyla ilgili bir kamuoyunu aydınlatayım istedim. Öncelikle Çanakkale protokol listesinden başlarsak;  protokol listesinde vali geçer, 4 tane milletvekili geçer, boğaz komutanı geçer, sonrada il belediye başkanı diye bir sıfat vardır. O da bendeniz Ülgür Gökhan’dır. Bunu ben söylemiyorum. Bunu devletin idari nizamı söylüyor” şeklinde konuştu.
 
 “Ben 18 yıldır belediye başkanlığı yapıyorum. 19’uncu yılına girdik hiçbir aşamada kendimi diğer belediye başkanlarının üstünde veya onların amiri olarak görmedim” diyen Gökhan, “ Ne ilçe belediye başkanlarına ne belde belediye başkanlarına hiç kimseye böyle bir şeyim olmadı. Olmaz çünkü böyle bir yetkim yok. Ben Çanakkale’nin belediye başkanıyım. Çanakkale merkez ilçenin belediye sınırları içindeki belediye başkanıyım.  Köylerin de değilim. Tabi yarın bütünşehir olursa bütün Çanakkale’nin belediye başkanı olunur ayrı konu.  Ama idari yapılanmada önce büyükşehir belediye başkanı geçer. Daha sonra il belediye başkanlarıdır. 81 tanenin 51 tanesi büyük şehir belediye başkanıdır. Sonra ilçe belediye başkanları vardır. Hiçbir ilçe başkanı büyükşehirlerin dışında bir il başkanına tabi değildir. Ama büyükşehirlerde tabidir. Çanakkale veya bizim gibi şehirlerde böyle bir şey yoktur.  Herkes bağımsız. Aynı zamanda onlar kaymakamlarla bir ast üst ilişkisi vardır. Çanakkale merkezde biz daha bağımsızı il belediye başkanları bir de belde belediye başkanları vardır. Herkesin görevi yeri ayrıdır. Dolayısıyla bunu diğer ilçe belediye başkanlarını onore etmek için söylemiş olabilir sayın milletvekili ama bu doğru değildir. Burada sanki bir büyüklük vehmediyor gibi bir algı olmasını istemem hiçbir zaman böyle bir davranışım olmadı. Ben haddimi bilen bir belediye başkanıyımdır. Onun için son süreçte geldiğimiz noktada ilçe belediye başkanlarıyla biz de ilişkimizi çeşitli vesilelerle göstermişizdir. Ak Partililerle de birlikte yaptığımız işler var dolayısıyla bir kere unu düzeltmek istedim. Diğer ilçe ve belde belediye başkanlarımıza da haksızlık etmek istemem” dedi.
 
“TEMCİT PİLAVI GİBİ HEP BU KONULAR GÜNDEME GETİRİLİYOR”
Gökhan, açıklamasına Turan’ın bahsetmiş olduğu konularla ilgili devam ederek, “Klasik söylemler devam ediyor çünkü başka konu yok. Temcit pilavı gibi hep bu konular gündeme getiriliyor. Yeşil bina, Cennet Otopark, Sarıçay, sosyal konutlar diye gidiyor, konular bu kadar. Bu konular ile ilgili sürekli açıklamalarda bulundum, gerekçeleri anlattım ama kamuoyu unutur zannediyorlar ve konuları tekrar tekrar gündeme getiriyorlar. Öncelikle bitmeyen yatırımlar yönünden konuya bakacak olursak özellikle Yeşil Belediye Binamız ve Cennet Otoparkı Binamız noktasında bu projelerde bizden yani Çanakkale belediyesinden kaynaklanmayan, maalesef mevcut hükümetten kaynaklanan, yaşanan ekonomik kriz sonucunda bu projeler, inşaatlar bitirilememiştir. Her iki projenin müteahhidi de maalesef 2018’ de başlayan bugüne kadar devam eden mali krizden etkilenmişlerdir. Aşırı fiyat artışları, vadeli mal alamamaları, doların aşırı artışı, bu iki müteahhidimizin maliyetlerini çok ciddi oranda etkilemiştir ve her iki müteahhit de bu işleri bırakmak zorunda kalmıştır” ifadelerini kullandı.
 
“BELEDİYE HİZMET GARANTİLİ MÜTEAHHİT FALAN BULSAYDIK HERHALDE BİZ DE BİTİRİRDİK”
Çanakkale Belediyesi Çanakkale halkı açısından bu durumun bir sıkıntı yaşatmadığını söyleyen Gökhan, “Yeşil Belediye Binamızın teminatı vardır, teminatı almışızdır. Belediye gelirlerine kaydetmişizdir. Mevcut yapılan binanın parası ödenmiştir. Geri kalınan bölüm yeniden ihale edilmiştir. Binada çalışmalar yeniden başlamıştır. Yeşil belediye binamız 1.5-2 sene içerisinde tamamlanacaktır. İnşaat kaldığı yerden devam edecektir. İkinci yarım kalan inşaat olan Cennet Otopark’ ta bir yere kadar geldi. Cennet Otoparkın müteahhidinin de diğer müteahhit gibi işleri bozuldu. Bu müteahhidimizde inşaatı bıraktı. Cennet Otopark’ta da bütün mülkiyet Çanakkale Belediyesine ait. Dün itibari ile bu yarım kalan inşaatımız ile ilgili encümenden karar çıktı. Yarım kalan inşaatının tamamlanabilmesi için 31 Mart’ ta ihalesi yapılacak. Bu durumu da kamuoyuna duyurmuş olalım. Yani Çanakkale Belediyesi Cennet Otoparktan da herhangi bir zarar uğraması gibi bir durum söz konusu değildir. Sadece zaman açısından bir sıkıntı oluştu zamanında tamamlanamadı. Biz de bu konudan rahatsızız ama tekrar ediyorum bu durum Çanakkale Belediyesinden kaynaklanan bir durum değil. Eğer bitmeyen senfoni aranıyorsa, inşaatı yarım kalan binalar aranıyorsa Güzelyalı’daki gençlik kampı, spor tesisleri ve Hilton Otel inşaatından bahsedebiliriz. Bu inşaatlarında müteahhitleri krizden etkilenmiş olabilir işi bırakmış olabilir. Bu gibi durumlar olabilir. Bu durumları söylemek hoş bir şey değil çünkü maalesef müteahhidi inşaatı çeşitli nedenler ekonomik kriz nedeni ile bitiremiyor ve inşaatı bırakmak zorunda kalıyor. Boğaz köprüsünden bahsetmiş, biz bunu 3 senede yapıyoruz diye. Dış kredi bulsaydık, yap işlet devret, geçiş garantili veya belediye hizmet garantili müteahhit falan bulsaydık herhalde biz de bitirirdik. Ama bizim öyle bir şeyimiz yok. Çanakkale halkının kaynakları ile yapıyoruz” diye anlattı.
 
“O ALANIN YENİLEMESİNİ YAPACAĞIZ”
Gökhan, sosyal konutlar meselesine de gelerek, “Sosyal konutlarla 2013’ten beri mücadele ediyoruz. Hedefimiz oradaki insanları mağdur etmeden burayı acaba dönüştürebilir miyiz diye mücadele ettik. Proje yarışması yaptık. Çeşitli katlarla, en yükseği 13 kat olmak üzere çeşitli mimaride proje yaptık. O günden bugüne kimse itiraz etmedi. Sayın vekil eleştirmiş, 13 kat olmasaydı falan. Ama kimse bize 13 katı indir, 9-6 kata indir de yapalım diyen olmadı. Çünkü ona ben karar vermedim, meclis karar verdi. Kimse itiraz etmedi, olduğu gibi duruyor. Şu anda da o proje devam ediyor, bir sıkıntı yok. Ama biz onun olmayacağını, bakanlığın katları uygun bulmadığını bildiğimiz için şimdilik öngörümüz 8 kat. 8 kat yapmadık. Sayın vekil 8 kat yaptılar diyor ama daha öyle bir şey yok. Şimdilik çalışmalarımızı yapıyoruz, 8 kat yapmak suretiyle ne yapabiliriz çalışması yapıyoruz. Adı üzerinde sosyal konutlar ve oradaki insanların mali durumu belli. O insanları yormadan bu tür müteahhitte avantajlar sağlamak suretiyle, avantaj derken yapılabilir kılmak için 8 kat olması ve belediyeye ait alanlarda da kat karşılığı verebilirsek bunu kurtarabilir miyiz diye çabamızı devam ettiriyoruz. Çevre ve Şehircilik İl Müdürümüz atanmış onu ziyarete gittim. Onunla konuştuk. O da şehir plancısıymış. İstanbul Büyükşehirden gelme, tecrübeli. ‘Böyle çalışıyoruz, siz bir ön inceleme yapın, daha sonra oturup konuşalım, ne yapabilirsek ortak bir akıl bulalım ve yolumuza devam edelim’ dedim. Burada şunu söylemekten imtina ediyorlar; biz burayla ilgili daha önce de söylemiştim riskli alan ilan edilmesiyle ilgili yoğun bir çaba gösterdik. Ne istedilerse yaptık ve en son Kentsel Strateji Belgesi diye bir prosedür çıktı, onları da tamamladık. Hatta Kentsel Strateji Belgesi’ni 4 aylık bir sürede hazırladık ve sadece sosyal konutlar bölgesini bildirmedik, sosyal konutlar bölgesi, Barbaros Mahallesi eski sanayi alanı, Cuma Pazarı tarafındaki sanayi alanı ve Fevzipaşa Mahallesi kentsel yenileme alanı olarak önerilmiştir. Yazılar gitmiştir, bakanlıktadır. Yani sadece sosyal konutlar değil Çanakkale’nin başka dönüşmesi gereken alanları ile ilgili teşebbüste bulunmuşuzdur. Bu konuda hiç kimse bize yol göstermedi tam tersine bunu da isteriz, bunu da getir dedi riskli alan yapacağız dediler. Hatta sayın bakan seçim öncesi riskli alan yapacağız diye ifadesi var. Ondan sonra bir anda bir yazı geldi, riskli yapı ile yola devam edin dendi.  Şimdi riskli yapı olarak çalışmamızı tamamladık, meclis üyeleri ile de görüştük, daha kamuoyuna bildirmedik. Şimdi sayın müdür ile görüşeceğiz ve yol haritasını çizip bir an önce o alanın yenilemesini yapacağız” diye anlattı. 
 
“ÇANAKKALE’DE DE YAPILDI AMA BİZ ONUN YAYGARASINI ÇOK FAZLA YAPMIYORUZ”
“Şunu da hatırlatmakta fayda var; Çanakkale’de birçok ilde kentsel ilde yenileme yapılmış, kentsel dönüşümler yapıldı falan demiş sayın vekilimiz. Evet, Çanakkale’de de yapıldı ama biz onun yaygarasını çok fazla yapmıyoruz” diyen Gökhan, “Bu arada İstanbul’da başlanıp da yapılamayan çok kötü örnekleri var, Fikirtepe gibi. Biz öyle olsun istemiyoruz. Yıktık, yapamadık, kaldı, o büyük bir felaket. Onun için biz sağlam adımlarla gidiyoruz. Ama ne yaptık bugüne kadar onu da paylaşayım; ilk önce Barbaros ve İsmetpaşa Mahallesi’nde iki katlı nizam vardı biliyorsunuz, oradaki nizamı 4 kata çıkarttık, yolları genişlettik ve Barbaros Mahallesi bir anda dönüştü, dönüşmeye devam ediyor. İşte bu bir kentsel dönüşümdür. Belediye yaptı bunu. 54 Evler vardı hatırlarsınız, Barbaros Karakolu vardı. Orayı dönüştürdük, daha doğrusu dönüşmesine fırsat verdik. Bir müteahhitte ki Ak Parti İl Başkanı olan o zamanda olan bir arkadaşımızın dönüştürmesine fırsat verdik. Kat verdik, Barbaros Karakolu’nu da devletin hazinesini de aldılar ve altı dükkan üstü ev olarak gayet dönüşüm sağlanmış oldu. Hepiniz görüyorsunuz. Mevcut belediyenin arkasında eski küçük sanayii alanıydı, orayı dönüştürdük. Cennet Otopark’ını bitiremeyen müteahhit yaptı onu. Orayı dönüştürdük, yine belediye katkıda bulundu. Belediye kendi alanlarını işin içine kattı, kat karşılığı şu anda orada belediye de 42 tane daire sahibi oldu. Ayrıca bütün o iş yerlerinde hak sahibi oldu. Mevcut küçük sanayi sitesi ile ilgili de plan tadiltaı yaptık. O alanı projelendirdik. Onların yeni yerlerine gitmesini bekliyoruz. Orası da olduktan sonra o alanda dönüşüme uğrayacak. Bu şekilde kentsel dönüşümle ilgili Çanakkale’de ne yapılması gerekiyorsa peyderpey yapıyoruz. Burada hiçbir şey yapmadık gibi birtakım yaklaşımlar doğruyu ifade etmiyor” şeklinde konuştu.
 
“ETRAFINI İYİLEŞTİRMEYE DEVAM EDİYORUZ AMA İÇİNE YAPABİLECEK BİR ŞEYİMİZ YOK”
Son olarak Sarıçay konusuna gelen Başkan Gökhan, şunları söyledi: “Sarıçay’ın biz kenarlarının bakım ve onarımlarını biz yapıyoruz ama çayın içini bizim yapabilme yetkimiz yok, becerimiz de yok. Örneğin, bizim mezarlığın arkasından gelen dereler var, onu Devlet su İşleri’nin müteahhitleri yapıyor. Bu yapıldıktan sonra etrafının düzenlenmesi belediyeye ait, protokolümüz var, bunları yapabiliyoruz. Ama onun dışında dere yataklarının ıslahı bizim yetkimiz de eğil, becerimiz de değil. Bununla ilgili Devlet Su İşleri yetkililerine gittik, bu yılın yatırım planına alınmasını rica ettik. Onlar da olabileceğini söylediler. Hatta bunu Sayın Bülent Turan’a da söyledim. Eğer bu yılın yatırım planına alınırsa barajdan bu yana Troya Köprüsüne kadar alanın rehabilitasyonu yapılır. Ondan sonra Çanakkale Belediyesi’ne devredilirse biz onun yeşil alanıdır, parkıdır, bunları yapabiliriz. Bu noktada öncelikler meselesi, bunu da söylediler. Öncelikler barajlar. Maalesef kuraklıktan dolayı Devlet Su İşleri’nin şu anki önceliği barajlar ve su, çay değil. O yüzden biz mevcut alanların bakım ve onarımını yapmaya devam edeceğiz ama inşallah en kısa zamanda yatırım planına alınıp, dediğim alanın da rehabilitasyonu yapılacaktır. Ama hala daha Sarıçay’a maalesef Saraycık, Işıklar, Kurşunlu köylerinin kanalizasyonu akmaktadır. Bizim arıtmamızın tertemiz suyu bu kusuru biraz örtüyor. Ama esas sıkıntı burada. Onun için ben de istiyorum Sarıçay’ın bir an önce rehabilite edilmesi ve etrafının iyileştirilmesi ile yolumuza devam etmemiz lazım. Atatürk Mahallesi’nde bile ben çok güzel bir yeşil alan oluşturdum. Sarıçay’ın etrafını iyileştirmeye devam ediyoruz ama içine yapabilecek bir şeyimiz yok. “
 
“KONGREDE BİZLER DE BAZEN UÇARIZ, KAÇARIZ”
Gökhan, “Bunlar doğaldır. Kongrede bizler de bazen uçarız, kaçarız. Ama hazır bu gündeme gelmişken hem ilçe yönetimimiz bilgilensin istedim çünkü gazetelerde ilçe yönetimimiz de okuyor. Bunlar nedir diye akla gelebilir, herkes bilemeyebilir. Bunları sizle paylaşayım dedim. Ben tekrar Ak Parti’ye hayırlı olsun diliyorum. Ama bu temcit pilavı haline gelmiş konulardan başka konulara geçilmesine fayda var” dedi.
 
Gizem Tuğçe BAYHAN