Çanakkale Kent Konseyi’nin sosyal medya üzerinden yapmış olduğu ‘Konuşuyorum’ isimli canlı yayın programının konuğu 10 Ocak Gazeteciler Günü olması sebebiyle İşte Çanakkale Muhabiri Gazeteci Ogün İnal oldu. İnal, yapılan söyleşide ‘Pandemi Döneminde Medya’ konusuna değindi ve yerel basının bu dönemdeki durumu ile ilgili bilgi verdi.
 
Konuşuyorum programına konuk olan Gazeteci Ogün İnal, yerel basının öneminin pandemi döneminde daha çok artığını söyleyerek, “Özellikle ulusal basında yer bulamayan birçok unsur, yerel basını kullanarak görüş ve düşüncelerini aktarma fırsatı yakaladılar. Yerel basın desteklenmeli, ayakta kalmalı çünkü ulusal basında yer alamayan birçok unsur yerel basında yer alabiliyor. Yerel basın dediğimizde daha küçük ölçekli ama bulunduğu bölgede daha fazla etkili bir unsur. Biz yerel basında çalışan gazeteciler olarak, en önemli görevlerimizden biri herhangi bir konuyu objektif bir şekilde okuyucuya, izleyiciye sunmak ve onların okudukları konu doğrultusunda yorum yapmalarını sağlayabilmek. Bunu yaparken de özellikle konuya muhatap tarafları çok iyi dinlemek ve haberi öyle hazırlamamız gerekiyor. Yerel medya olarak görevimiz bu” diye anlattı.
 
“GAZETECİLER OLARAK YENİ ŞARTLARA KENDİMİZİ UYDURMAK DURUMUNDAYIZ”
11 Mart’ta koronavirüsün Türkiye’de görülmesinin ardından basın mensuplarının da gündeminin bir anda değiştiğini söyleyen İnal, “Yasakların başlaması sonrasında, şehir içinde de değişiklikler başladı. Kordon boyu polis barikatları ile kapatıldı. Biz de bu süreçte bu tedbirleri ve değişiklikleri haber yaparak, vatandaşlara aktardık.  İlk döneme baktığımızda sokakta insanlar kalmamıştı ve vaka sayıları konusunda büyük bir başarı elde edilmişti Çanakkale’de. Gazeteciler olarak biz de yeni şartlara kendimizi uydurmak durumundayız. Toplantılara katılmak, sokağa çıkmak durumunda kalıyorduk. Bu zamanlarda maske ve dezenfektan taşımaya alışmaya çalıştık. Valilik ve belediye o dönemde bize sık sık maske ve dezenfektan yardımında bulundu. Çanakkale’de ilk dönemde olabildiğince basın mensupları olarak, hem haber yapıp vatandaşları bilgilendirmek hem de virüsü kapmamak için gayret gösterdik. Şu ana kadar da başarılı olduk” ifadelerini kullandı.
 
“SOSYAL MEDYAYI KULLANAN VATANDAŞLARIMIZ HER GÖRDÜĞÜ HABERE İNANMAMASI GEREKİYOR”
Sosyal medyanın özellikle bu dönemde vatandaşlar tarafından çok etkin kullanılması sonrasında bilgi paylaşımının farklılaştığına da değinen Ogün İnal, “Değişen bir dünya var, değişen bir habercilik var. Artık buna göre yolumuzu çiziyoruz. Bireysel gazetecilik çok daha ön planda olacak bundan sonraki dönemde. Bu döneme hazırlamamız lazım kendimizi. Son iki deprem felaketinde oradan çekilen görüntülerle biz haberleri verdik. Oradaki vatandaşlarımız canlı yayın yaptılar, ihtiyaçları aktardılar. Dolayısıyla biz haberciliği yeni bir boyutta görmemiz lazım. Ama sosyal medyanın çok ciddi kirli bilgi içerdiğini de biliyoruz. Bu çok ciddi sıkıntıları da beraberinde getiriyor. Algıyı yönetmeye yönelik hamleler yapılıyor sosyal medyada ve gazeteci olarak buna çok karşıyım. Çünkü gerçek olmayan haberler, gerçekmiş gibi lanse edilip kitlelerin buna inandırılmaya çalışıyor. Bunu çok yanlış buluyorum. Sosyal medyayı kullanan vatandaşlarımız her gördüğü habere inanmaması gerekiyor, ardını araştırması gerekiyor” değerlendirmesinde bulundu.
 
Gülçin AKIN