Çanakkale İl Müftülüğü tarafından hazırlanan Aile Eğitimleri Projesi kapsamında hazırlanan programa Cezaevi Vaizi Hasan Narin konuk oldu. ‘Bağımlılıktan Korunmada Manevi Değerlerin Önemi’ konusu hakkında konuşan Vaiz Narin, insanın kendisini tanımasının bu konuda çok önemli olduğunu vurguladı.
 
İl Müftülüğünün sosyal medyada yaptığı sohbet programına konuk olan Cezaevi Vaizi Hasan Narin, bağımlılığın ilgilendirdiği birçok farklı birim olduğunu söyleyerek dini açıdan değerlendirmelerini paylaştı. Narin, “Birçok tanımını vardır bağımlılığın ama benim tercihim, bir kontrol kaybı olarak değerlendirmek. Bir potansiyelimiz var bizim ama uygun olmayan şekilde, yerde kullanıyoruz ve bağımlı oluyoruz. Bağımlılık günümüzde bir problem ver artarak devam ediyor. Madde bağımlılığı olarak açıklarız, değişik maddeler vardır ve insanlar bunların müptelası olur, kurtulamazlar. Bu da onların felaketi olur. Adli sorunlar yaşar, sağlık sorunları çıkar ve dolayısıyla olumsuz bir hayat yaşar” dedi.
 
“İNSAN HEM MADDEDEN HEM MANADAN OLUŞAN BİR VARLIK”
Narin, “İnsan olarak biz neyiz, nasıl bir varlığız, neden burada bulunuyoruz diye ön plana çıkarmak gerekiyor. Şu anda dünyada insanı değersiz kılmak adına bütün faaliyetler gerçekleştiriliyor. Ama bizim inancımız, insanı ön plana çıkarıyor ve tek yönlü olarak değil. İnsan hem dünyayı hem ahireti düşünen, insan hem maddeden hem manadan oluşan bir varlık. Peygamber efendimize ilk vahiy indiği günlere gidersek, batıda bir maddeci bakış açısı var. Güçlü olan zayıfı ezen bir hayat var. Doğuya baktığımızda, madde bir kenara itilmiş bunun yerine tamamen ruh ön plana çıkartılmış. Orada da madde kıymetsizdir, tamamen ruhu yaşayalım diyor. O dönemde de bu yaşanıyor. İslam dikkat ederseniz de haritada tam ikisinin arasında doğuyor ve diyor ki hem madde hem mana. İkisi de gerekli, ikisi de lazım ve bu insanın hizmetine sunulmuş. Bunları kontrol edecek mekanizma akıl. Peygamberlerle bu kitaplarını desteklemiş ve yönlendirmeye tabi kılmış. Cenab-ı Hakk’ın yönlendirmesi var, peygamberimizin örnekliği var ve ortaya çıkması gereken eser insan ama nerede insanlık? Sahip olunan güç, kontrolün kaybedilmesi adına bütün her şey de önümüze serilmiş. Ama ne yapıyoruz, güç bende deyip kendimize zarar veriyoruz, güç bende deyip çevremize zarar veriyoruz. Bu gücü faydaya dönüştürmenin adına ben bağımlılıktan kurtulmak olarak değerlendiriyorum” diye anlattı.
 
“UNUTTURAN SEBEPLER, BİZİ DEĞERSİZ KILAN ŞEYLERE OLAN YÖNELİŞİMİZ”
Kontrol kaybının sebeplerinin ne olduğuna değinen Cezaevi Vaizi Narin, “Cezaevindeki kardeşlerimizle oturup konuştuğumuz zaman bakıyoruz, ya bir babanın-annenin ihmali var, ya okulda bir öğretmenin ihmali var, ya mahallede bir büyüğün yapması gereken sorumluluk, görev ihmali var. Üstüne bir de sen o değilsin, sen bu olmamalısın, sen şurada olmalısın gibi yönlendirmeler de çıkıyor. Bizden daha da sorumlu olan bizi bu hale getiren anne-baba, çevre gibi etkenler var. Üstüne bir de bir gözlük veriliyor bize ve deniliyor ki; şu karşıya baktığında şunu göreceksin. Gözlük takıldığı zaman bunu veren kimse, onun görmesini istediğim şeyi görüyorum ve o diyor ki; sınırsızlık özgürlük, sorumsuzluk. Ana başlıklar halinde sayacak olursam, birincisi insan oluşumuzu unutuşumuz. Unutturan sebepler, bizi değersiz kılan şeylere olan yönelişimiz ve bunları yapacak güce sahip olmamız. O imkanlara da sahibiz, o zaman bir şeyin müptelası oluveriyoruz. Biz bu bağımlılık dediğimize son dönemlerde de internet, oyun, sosyal medya gibi bağımlılıklar da eklendi. Eğer bu şekilde yaşamaya devam edersek, bunlar da artacak” şeklinde konuştu.
 
“KENDİMİZİ TANIYALIM”
Narin, kontrolü ele almaya gayret gösterilmesi gerektiğini belirterek, “Kendimizi tanıyalım. Bizi dünyaya gönderen Cenab-ı Hakk var. Onun gözetimi ve denetimi altındayız. Sonra bizi bu dünyaya getirmeye vesile annemiz ve babamız var. Onların bizim üzerimizdeki emeklerimiz var. Bizim bir yaratılış halimiz var. Küçük bir kainat insan. Kendimizi okuduğumuz zaman, değerimizi kıymetimizi anladığımız zaman kontrol bize geçecek, o zaman biz esir olmayacak. Ben maddenin kölesi olmayacağım, madde benim kölem olacak. Alemi de okuyacağız, kendimizi okuduktan sonra bana faydalı olanı, benim değerime değer katanı tanışmış keşfetmiş olacağız. Kuranı Kerimi de bu şekilde okuyalım. Bağımlılıktan kurtulma konusunda manevi değerlerin etkisi konumuz. Kuran beni nasıl tarif ediyor ben kimim diye bir okuyalım. Cevap verecek. Kuran’da yazan alemi de tanıyarak kontrolü ele alacak ve bana faydalı olanı edinmek için gayret göstereceğim, bana zararlı olandan da uzak durmak için elimden geleni yapacağım. Bana düşen bu” ifadelerini kullandı.
 
“İŞİNİN EHLİNE MUTLAKA MÜRACAAT EDELİM”
Bu konuda problemleri olan kişilerin mutlaka bir uzmana görünmesi yönünde tavsiyede bulunan Vaiz Hasan Narin, “Bir uzman elinin değmesi mutlaka gerekir. İşinin ehline mutlaka müracaat edelim. Bizim tavsiyelerimiz, dinimizin bu anlamda tanımladığı şeyler ama bireysel olarak herkesin bir yaklaşım tarzı var ve herkesin durumu farklı faklı. Dinimiz bu durumda ne diyor; önce farkındalık, sen insansın, sen Allah’ın yarattığı mükemmel varlıksın. Alem senin emrine amade kılınmış ve sen bu dünyada geçicisin. Dolayısıyla bu dünyadaki süreni mutlu, huzurlu, sağlıklı geçir. Bu farkındalığı sağlamamız gerekiyor. İbadetler bu konuda motivasyondur. Alışkanlığımız bu olsun. Fırsat azaltma dediğimiz, çevreyi değiştirme. O bağımlılık ya da bunla alakalı olunan şeylerden uzak kalma. Buradan ayrılma ve ona ulaşmayı engelleme. Sonra mutlaka uzman desteğiyle bir rehabiliteye girilmeli. Sonrasında yeniden hayata dönme, yeniden sosyalleşme” diye anlattı. 
 
 
Sevi Gözay UĞURLU