TRT’nin geleceğin iletişimcilerinin hayal ettiğini ve kurguladığını hayata geçirmesi için 6 senedir düzenlediği Geleceğin İletişimcileri Yarışması’nın, bu sene ‘Ev Hayat Dolu’ kategorisinde ikincilik ödülünü kazanan Lapseki’nin Hacıömerler Köyü’nde çektiği ‘Virüsten Yoksun’ isimli belgeselle Belgin Çetin oldu.
 
Bu sene altıncısının gerçekleştirildiği,  4 ana kategori ve 12 alt kategoride düzenlenen TRT Geleceğin İletişimcileri Yarışması’nın Ev Hayat Dolu kategorisinde katılan İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi’nden yeni mezun olan Belgin Çetin, çektiği ‘Virüsten Yoksun’ isimli belgeseli ile ikincilik ödülüne layık görüldü.
 
İstanbul’da yaşayan İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi’nden Radyo TV ve Sinema Bölümü mezunu olan Belgin Çetin, belgeselini ailesinin yaşadığı Lapseki’nin Hacıömerler Köyü’nde tamamen ev koşullarında çektiğini söyleyerek, yarışmaya katılma ve belgeselin çekim süreci hakkında bilgiler verdi.
 
TRT Geleceğin İletişimcileri Yarışması’nı takip ettiğini ve 3. Sınıftayken TRT’de staj yaptığında atmosferi gördükten sonra katılmaya karar verdiğini söyleyen Çetin, pandemi nedeniyle bu yıl ilk kez açılan ‘Ev Hayat Dolu’ kategorisine katılma hikayesini anlatarak, belgeselinde yeğeni Yusuf Eymen’in Çanakkale’de misafir olduğu dönemde doğa ile tanışmasını gözlemleyerek başladığını belirtti. Çetin, “Eymen’in doğayla tanışırken yaşadığı heyecanı gördüm. Gözlerinin içi gülüyordu. Ben bunları neden belgelemiyorum, neden kayıt altına alarak belgesel oluşturmuyorum diye düşündüm.  Ardından çekimlere başladık.  Çekimleri tek bir kamerayla çektim. Mikrofonum yoktu ve telefon yardımıyla hallettim. Tek bir kamera, tripod ve kamerayla bir belgeseli çıkarttık. Görüntüler kurgu değil hiçbiri. Anca Eymen yürü şeklinde birkaç görüntü vardı.  Onun dışında hepsi tamamen Eymen’in doğal heyecanı verdiği doğal tepkiler. O şekilde böyle bir belgesel oldu. Doğal olduğu için samimi oldu diye düşünüyorum” dedi.
 
“DOĞAYLA TANIŞMA FIRSATI YAKALAMASINI ELE ALIYOR”
Çekimlerin kurgulanma aşamasında hocası Nimet Ersan’a danıştığını söyleyen Çetin, belgesel ile vermek istediği mesajı şu şekilde anlattı: “Bu belgeselde asıl mesaj şu; Eymen’in metropolden kırsal alana gelerek doğayla tanışma fırsatı yakalamasını ele alıyor. Kötü olarak gördüğümüz şeyler neden olumlu olması gibi bir mesajı var aslında. Hatta Birol Güven bunu çok güzel açıklamıştı. Bir gün önce Birol Güven bizim eserlerimizi yorumladı. ‘Nereden biliyorsun hayatın altının üstünden daha iyi olmayacağını’ şeklinde açıklamıştı. İşte tam olarak mesaj bu” dedi.
 
“İLK 3’E GİRECEĞİMİ TAHMİN EDİYORDUM”
Çetin, belgesele katıldıktan sonraki süreci anlatarak, “Jüri üyelerimiz zaten alanında çok uzman kişiler. Onların değerlendirmeleri benim için çok önemliydi. Tabi aslında ben ilk 3’e gireceğimi tahmin ediyordum. Hatta biraz mütevazilik olmayacak ama birincilik bekliyordum. Hatta biraz ikinci olduğum için üzüldüm diyebilirim. Ama ikincilik kısmetmiş bunun içinde mutluyuz şu an sıkıntı yok.  Ben ödül töreninden bir gün önce öğrendim ilk 3’e girdiğimi kesin olarak. Şöyle oldu; öncelikle ilk 10 açıklandı. İlk 10 açıklandığında listede ben de vardım. Bu ilk mutluluğumuz oldu. Sonrasında ilk 5 belli oldu. Bizi telefonla aradılar. İlk beştesiniz şeklinde. 20 Kasım’da bir ödül törenimiz olacak şeklinde bir telefon geldi. Ben çok mutlu oldum. Ama hala ilk 3’te olup olmadığım belli değildi. İlk 5’te olduğum kesindi ama ilk 3’te olduğum hala yüzde yüz belli değildi.  Sonra prova günü yetkililere sordum. ’Biz geldik ama virüs de var. Kesin ilk 3’te miyiz? Çünkü bize telefonda ilk 5’te dendi’ dedim. Heyecanı arttırmak için öyle söylemişler. Prova gününe kadar yani bir gün öncesine kadar ben ilk 3’te olduğumu bilmiyordum. Sonrasında ailemle Eymen’le hocalarımla paylaştım onlar da çok mutlu oldular” ifadelerini kullandı.
 
“KÖYÜMÜZÜ BİR ANLAMDA TANITMIŞ OLDUĞUMU SÖYLÜYORLAR”
“Şehir dışından gelenleri TRT çok güzel ağırladı. Sonrasında 20 Kasım günü ödül töreni gerçekleşti. Çok sınırlı kişi oluyordu stüdyoda tedbirler hiçbir zaman elden bırakılmıyor elbette” diyen Belgin Çetin, “Benim staj yaptığım önceki Geleceğin İletişimcileri ödül töreninde gayet müthiş bir atmosfer vardı. Ödül alacak insanların yakınları vardı. Oyuncular yine aynı heyecanı paylaşmak için stüdyoya geliyorlardı, onları destekliyordu ama bu yıl bizim maalesef şansımıza tamamen tek başımıza gitmek zorunda kaldık. Ama yine de gayet keyifliydi. Gayet heyecanlıydı. Biz de arkadan izledik diğer ödül alan arkadaşları. Hepsini de tebrik ederim buradan. Köyümüz için de çok güzel oldu. Köyümüzü bir anlamda tanıtmış olduğumu söylüyorlar. Onlar da çok mutlu aldığım dereceden” şeklinde konuştu.
 
Yeni mezun olan Çetin, kariyerindeki planları hakkında ise şunları söyledi: “Ben bu yıl mezun olduğum için öğrenci kategorisinde olan yarışmalara başvurmam mümkün değil. Ben artık mezun olduğum için profesyonel anlamda olan yarışmalara katılmam mümkün. Tabi ki boş zamanım olursa veya aklıma çok güzel bir fikir gelirse çekip katılırım, neden olmasın.”
 
Sevi Gözay UĞURLU