Lapseki Ziraat Odası Başkanı İsmail Sevim, Çanakkale’nin Lapseki ilçesinde yetişen Lapseki Şeftalisi’nin markalaşma çalışmalarına başladıklarını aktardı. Dünyaya ihraç edilen Lapseki Şeftalisi hakkında açıklamalarda bulunan Sevim, “Bayramiç beyazı gibi şeftaliyi de markalaştırma yoluna gideceğiz. Coğrafi işaret alacağız. Çalışma başlattık, şimdi raporları yazılıyor’’ diyerek gelişmelerden bahsetti.
 
Çanakkale’de üretilen şeftalinin yüzde 60’ının Lapseki’den sağlandığını ileten Lapseki Ziraat Odası Başkanı İsmail Sevim, ilçenin esas geçim kaynağının şeftali olduğunun da altını çizdi. Sevim, “Çanakkale’de üretilen şeftalinin yüzde 60’ı Lapseki’de üretiliyor. Esas geçim kaynağımız şeftali, tabii bunun yanında buğday, arpa, ayçiçeği gibi pek çok şey de var. Yeter ki yapalım, üretelim. Bizim üreticimiz de üretmeye gayretli üretiyor, bilinçli de… Meyve üreticimiz çok bilinçli. Şeftalimizin yoğunluklu olarak üretildiği yerler, Umurbey, Sındal, Gökköy, İlyasköyü, Kocagölü, Lapseki, Çardak, Adatepe... Buralar kalitede çok iddialı, kendilerini de ispat ediyorlar. Gayet bilinçli olarak ilaçlamasını, gübrelemesini, yapıyorlar. Ben iddia edebilirim ki bizim üreticimiz de ziraat mühendisi kadar bilinçli” ifadelerini kullandı.
 
“COĞRAFİ İŞARET ALACAĞIZ”
Şeftalinin markalaşması için öncedeki yönetiminde başvuruda bulunduğunu söyleyen Sevim, ‘’Biz yeniden Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’yle bir çalışma başlattık. Bugün Lapseki’de ve köylerinde yetişen aşağı yukarı 40 çeşit şeftaliyi aldık ve üniversiteye yolladık. Üniversitede şeftalilerin araştırmaları,  tahlilleri yapıldı. Bayramiç beyazı gibi şeftalimizi de markalaştırma yoluna gideceğiz. Coğrafi işaret alacağız. Çalışma başlattık, şimdi raporları yazılıyor’’ dedi.
 
“ÜRETİLEN ÜRÜNLERDE AĞIRLIK ŞEFTALİDE”
Sezon değerlendirmesinde bulunan Sevim, ‘’Lapseki odamızda 3 bin 500 kadar üyemiz var. Bunların 2 bin 300’ü aktif diğerleri ise pasif üye konumunda. Aşağı yukarı Ziraat Odamızda kayıtlı çiftçilerin yüzde 70’i, 50 dönüm altında ziraat yapmakta. Üretilen ürünlerde ağırlık şeftalide. Kirazımız da var ama ağırlık şeftalide. Şeftali sezonu bu yıl iyi geçti. İhracatçıların buraya bu yıl yoğun talebi oldu’’ dedi.
 
“LAPSEKİ’DEN ŞEFTALİNİN ANA MERKEZİ OLAN ÜLKELERE İHRACATIMIZ OLDU”
Yurtdışına yapılan ihracatlardan da bahseden Sevim, ‘’Bu yıl İtalya’ya şeftalimiz gitti. Şeftali dediğimiz zaman İtalya, Portekiz bu ülkeler bir numara olarak bilinir. Bu ülkeler, Covid-19 nedeniyle pek ilgilenememişler bahçeleriyle bu sebeple onlarda üretim az olmuş. Lapseki’den şeftalinin ana merkezi olan ülkelere ihracatımız oldu” ifadelerini kullandı.
 
“GİRDİ MALİYETİMİZ ÇOK YÜKSEK”
Satışların iyi geçmesine rağmen girdi maliyetlerinin, üreticiyi zor durumda bıraktığını ekleyen Sevim, “Üreticimiz çok kazandık diyor ama ekipman, traktör, gübre, ilaç bunları almadan olmuyor. Bunları aldığı zaman, çiftçimiz aslında çok kazanamadığını görecek. Girdi maliyetimiz çok yüksek. Sezonumuz ve satışımız iyi geçti. Önceden mesela ihracat yapardık, sattığımız ürünün geri döngüsü çek olurdu. Dolar endeksli olduğundan girdi maliyetleri çok arttı. Ekonomik durum direkt ilaca,  gübreye ve mazota yansıyor. Bizim ilçemizde en büyük sıkıntımız süt ve et. Bir yıldan beri süt fiyatı aynı. Girdi maliyetleri artmasına rağmen fiyat aynı kaldı. Köylerdeki herkes şikâyetçi. Buna bir çözüm getirilmesi lazım. 2019’da buğday taban fiyatına bakıyoruz, Ayçiçek taban fiyatı, süt 2.3 TL 2020’de yine 2.3 TL diğer ürünlerin fiyatı yüzde 30 artarken süt hiç artmadı. Et 40 TL’ye çıktı 35 TL’ye düştü. Peynir ise süt ürünüyken 40TL’den 60 TL’ye çıktı. Çiftçinin işi çok zor... Bir bebeğe nasıl bakıyorsak ürettiğimiz ürünlere de öyle bakıyoruz. Sinek gelip konmasın, aman kurt gelmesin… Zor bir zanaat ama zor olduğu kadar zevkli bir zanaat’’ dedi.
 
“SU OLMAZSA ÜRETİM DE OLMAZ”
Umurbey Barajı’nın an itibariyle 3 yıl boyunca 52 bin dönüm araziye yetecek kadar su barındırdığını aktaran Sevim, önümüzdeki yıllarda yağışlar beklenenden az olursa su sıkıntılarının yaşanabileceğini ve bazı tarım sahalarının kapanabileceğini söyledi. Suyu tasarruflu kullandıklarını da ileten Sevim, ‘’Suyumuz yeterli. Tahminim Umurbey barajı 52 bin dönüm sulama alanı toplam sağ şerit ve sol şerit olarak. Umurbey Barajı 3 yıl, 52 bin dönüm araziyi sulama yapabilecek suyu depoluyor. Yani hiç yağmur yağmasa bu barajlardan 3 yıl sulama yapılabilecek. Tabi 3 yıl sulanıyor diye biz suyu akıtırsak olmaz. Suyu tasarruflu kullanmamız lazım. Artık öyle vanayı açıp çay içip, gece yatıp, sabah kapatalım muhabbeti olmaması lazım.  Bilinçli kullanmak lazım. Su artık bir silah haline geldi. Su olmazsa üretim de olmaz’’ diyerek tarımın olmazsa olmaz aracı su hakkındaki durumlardan bahsetti.
 
“1915 ÇANAKKALE KÖPRÜSÜ, ÇOK BÜYÜK KATKILAR SAĞLAYACAK”
2023 yılında tamamlanacak olan 1915 Çanakkale Köprüsü’nün, üretilen tarım ürünlerinin ticaretinde lojistik anlamda ciddi katkılar sağlayacağını söyleyen Sevim, ‘’Köprü, Lapseki tarımına çok büyük katkılar sağlayacak. Gerçi meyve alımlarında sırada bekleme gibi bir durum yok, öncelik var onlar direkt geçiyor. Ama köprü olursa daha bir başka olacak. Sadece şeftali değil, Çanakkale’de üretilen bütün ürünlere faydası olacaktır’’ açıklamasında bulundu.
 
Sevi Gözay UĞURLU