Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Üniversite Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alper Şener, vaka sayılarının arttığına dikkat çekerek, neler yapılabileceğine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
 
‘Covid 19 Günlükleri’ adı altında sosyal medya hesabından takipçilerini sık sık Koronavirüsü (Covid-19) ile ilgili aydınlatan Prof. Dr. Alper Şener, yaptığı bilgilendirmede şu ifadelere yer verdi; “Salgın kontrolünde ‘Yoğurdum ekşimesin, ayranım dökülmesin’ stratejisi... Vaka sayıları artıyor... Neler yapılabilir? İl bazlı hafta sonu sokağa çıkma yasağı/ yaş gruplarına göre belli zamanlarda sokağa çıkma, vardiya usulü çalışma, toplu taşımada yeni düzenleme ve denetimler, kapalı eğlence mekanlarının hizmete ara vermesi, okulların açılmasının yeniden gözden geçirilmesi… Özetle insan trafiğini azaltacak önlemler. Burada karar verilmesi gereken hangi yüzdeyi evde tutacağınız!
 
Diğer taraftan; asemptomatik PCR pozitiflere ilaç tedavisi doğru yaklaşım değil (rehberde yer almasına rağmen ) şöyle ki; bizde PCR işleminde ön İşlem yapılmıyor; Ct >33 tutuluyor- oluşan pozitiftik reel=vial virüs yükü olmayabilir (yüksek ihtimalle); HbsAg kantitasyon ile HBV DNA viral yük tahminin tam örtüşmemesi gibi düşünmek lazım. Bu nedenle bu kişileri hasta/vaka olarak kabul etmek doğru değil (bence). Ancak olasılık üstünden hareket ediyorsak? Bu kişiler evde 5-7 gün izlem sonrası kontrol PCR negatif ise topluma karışmasına izin verilmelidir.”
 
Prof. Dr. Alper Şener, ayrıca gebelik ve korona ile ilgili de bilgilendirmeler de yaparak; “Solunum yolları ile bulaşan enfeksiyöz hastalıklar gebelik süresince de karşımıza çıkan viral enfesksiyonlar arasında yer alıyor. Gebelik bir avantaj mıdır yoksa dezavantaj mıdır diye sorgulamak gerekirse; aslında gebelik süresince T Helper 1 yığıntı dediğimiz viral enfeksiyonlardan korumayı sağlayan bağışık yanıt daha azalıyor. Bu T Helper 2 yığıntıya kayıyor ama genel olarak baktığımızda koronavirüs özelinde ve diğer viral enfeksiyonlar özelinde tüm gebelik süresince bu viral enfeksiyona bir genel yatkınlık olduğunu söyleyemeyiz. Çünkü elimizde bununla ilgili net bir veri yok. Anneden bebeğe anne karnındayken geçiş ihtimaline baktığımızda literatür bilgisi olarak elimizde hala bununla ilgili net bir veri yok. En riskli dönemler açısından baktığımızda ilk trimester son trimester dönem diyebiliriz. İlk trimesterda hastalık tablosu ciddi solunum sıkıntısı oluşturacak olursa bebek kaybına sebep olacaktır. Son trimesterda da erken doğum gibi bebek doğduktan sonra küveze ya da yoğun bakımda yatmayı gerektirebilecek tabloya sebep olacaktır. Ama bu her iki tabloda da yine annenin koronavirüs enfeksiyon tablosuna bağımsız olarak geliştiği düşünülüyor. Diğer yandan baktığımızda ise plasentada yoğun bir şekilde ACE2 reseptörünün olması dolayısıyla bu virüsün plasentayı da tutma ihtimali bu plasenta yapıdan da geçerek bebeğe enfekte etme olasılığı üzerinde de çalışılıyor ama bu zamana kadar ki yapılan doğum sonrası plasenta incelemelerinin hiç birisinde virüs özelinde hiçbir tespit yapılamadı. Anne açısından baktığımızda doğum yoluna ve şekline karar vermek koronavirüs özelinde bir özellik taşımıyor. Yani annenin yapacağı doğum şeklinde sezaryen ve normal vajinal doğum mu olacak kararının kadın doğum uzmanının vermesi gerekiyor koronavirüs özelinden bağımsız olarak. Dolayısıyla yandaş hastalık açısından herhangi bir risk faktörü yoksa normal doğum dahi yapabilirler. Herhangi bir sakıncası yok. Eğer anne COVİD-19 enfeksiyonunu kaptığı zaman emzirebilir mi doğum sonrası olan periyotta. Bu virüsün süte geçtiğini gösteren tek bir çalışma var. Onun dışında virüsün sütte olduğunu gösteren herhangi çalışmayla karşı karşıya kalmadığımız için hem Dünya Sağlık Örgütü hem de bu konudaki daha yaygın rehberlere bakıldığı zaman annenin doğum sonrası bebeği emzirmesinde herhangi bir sakınca olmadığını görüyoruz ve biz de bunu öneriyoruz doğum sonrası olan periyotta. Ama tabii anne maske uygulaması yapılarak bebeği emzirmesi gerekiyor. Anneyi bebekten ayırmamak gerekiyor stratejik olarak baktığımızda. Anne covid-19 tanısı aldığında ise Türkiye’de verebileceğimiz ve dünyanın genelinde de uygulanan antiviral tedaviler var. Süte geçse dahi bebekte herhangi bir potansiyele sahip değil. Dolayısıyla ne emzirme ne gebelik süresince alacağınız antiviral ajanlar bebeğe herhangi bir zarar getirmiyor ve doğum sonrası da bebeğin büyüme ve gelişmesine yönelik de herhangi bir sakıncası olmuyor” dedi.
 
Sevi Gözay UĞURLU