Bu sene düşük yağışların olması sebebiyle bitkilerin gelişmemesi ve çiçek açmamasından ötürü bal yapımı da düşük oldu. Konuyla ilgili bilgi veren Çanakkale Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Cahit İleri, arıcıların bu dönemde diğer yıllara göre daha kritik olduğunu söyleyerek, arılarını yavrulaması için polen vermesi gerektiğine dikkat çekti.
 
Çanakkale Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Cahit İleri, kış sezonu öncesinin arıcılar için kritik bir dönem olduğunu söyleyerek, “Bu yıl çok kurak geçti. Birçok mahsul yeteri kadar gelişmedi, kuruma tehlikesi ile karşı karşıya kaldı. Çanakkale’ye metrekareye normal yağış rejiminde yıllık ortalama 650 kilo civarında yağış düşmesi gerekirken, uzmanların ilettiği istatistiğe göre bu sene 375 kilogram yağış düşmüş yani yağış düşük. Yağışın belli periyodik aralıklarla düşmesi gerekirken, yağışlı düzenli şekilde toprağa düşmedi. Bu yüzden bitkiler sağlıklı bir şekilde gelişmedi. Eğer sulama imkanı yoksa mahsullerini döktüler. Kuraklık had safhada. Barajdaki sular dip yaptı, yetmedi. Hatta pirinç tarlaları kuruma tehlikesi altında kaldı. Su gittikçe azaldı” ifadelerini kullandı.
 
“BALDA DİĞER YILLARA GÖRE DÜŞÜŞ VAR”
“Bitki gelişmeyince bal da olmuyor çünkü sağlıklı bitki ancak bal veriyor. Düşük yağış doğrudan bizi de etkiliyor” diyen İleri, “Balda diğer yıllara göre düşüş var. Son zamanlarda çam balı, püren balı ve davulga balı dediğimiz ballar daha yeni çıkacak. İnşallah bu şekilde açık kapanır. Dolayısıyla bitkinin sağlıklı olmaması, arının yaşamını da doğrudan etkiliyor çünkü sonbaharda yağmurların yağıp, bitkilerin çiçek açması lazım. Açan çiçeklerden arılar polen topluyor. Polen kovana geldiği zaman arılar yavru yapıyor. Sonbaharda yapılan yavrular arının kış mevsiminden çıkmasını sağlıyor. Kışa girerken, genç işçiler özellikle kovanlarda oluşuyor” dedi.  
 
“TOPLADIKLARI POLENİ ARILARINA VERMELERİ GEREKİYOR”
Başkan İleri, “Yağmur yağmayınca çiçekler açmadı ve arılar polen getiremedi. Mevcut arının popülasyonu ise gittikçe düştü. Arı mevcudu 5 çerçeveden aşağıda olan arıların kıştan çıkmama riskleri var. Şu anda arıcıların yapacağı şey; polen gelmediği için ilkbaharda topladıkları poleni arılarına vermeleri gerekiyor. Bu dönemde mutlaka arılarına yavru yaptırmaları gerekiyor. Bu dönemde yapılan yavru, koloniyi kıştan çıkaracak demektir. Eğer yavru yapmaz, kış ölümleri ile kalacak arıcılar. Kritik bir yıl yaşıyoruz. Bu yıl arıcılar, diğer yıllardan biraz daha farklı şeyler yapması gerekiyor. Genç yavru yaptırmak için yöntemler uygulaması gerekiyor. Polen katkılı bazı yemler var, onları da arıya verdiği zaman o da yavruya teşvik ediyor. Mutlaka bu dönemde arıcıların, kolonilere yavru yaptırması lazım. Bu arılar bize lazım, gelecek yıl yine arı gerekiyor. Arıcılar, bal almasalar bile arılarına iyi bakması lazım” şeklinde konuştu.
 
ARTIK KOVANLARA ÇİP TAKILIYOR
Dünyada olduğu gibi Türkiye’de ve Çanakkale’de de arıların çalınması gibi durumların gerçekleştiğini söyleyen Birlik Başkanı Cahit İleri, yine de Çanakkale’de bunun az sayıda olduğunu söyledi. İleri, “Arılarımız genellikle kendi arazilerimizde olsa korunaksız alanda. Başında kimse yok, özellikle kilitli bir alanda değil. Her an çalınma riski var. Ufak tefek de oluyor. 3-5 kovanın yer değiştirdiğine şahit oluyoruz. Yeni elektronik yöntemler arıcılıkta da kullanılıyor. Birçok arkadaşımız artık kovanlarına çip takıyor. Kovanların olduğu bölgede fotokapanlar kurmaya çalışıyor. Bu tür hadiseleri yaşıyoruz ama bunlar gibi korunma yöntemleri var. teknolojiyi kullandıktan sonra art niyetli insanların da önünü kesmiş oluyoruz. Herkesin kovanı da farklı. Ölçüsü, plakası, işareti farklı, kişi kendi kovanına rastladığında tanıyabiliyor. Bu konuda jandarmada bize destek oluyor. Arıcı da arıcıya destek oluyor. Şüpheli yer değiştirmede birliğe ulaşıyorlar, biz de gerekli tedbirleri alıyoruz” diye bilgi verdi.
 
Gizem Tuğçe BAYHAN