Geçtiğimiz günlerde gerçekleşen İl Genel Meclisi’nde gerçekleşen toplantıda GESTAŞ’a gemi alma konusu gündeme geldi. Borçlanma ve kefalet yetkisi için İl Genel Meclisi konuşulan GESTAŞ, dördüncü kez meclis üyeleri tarafından reddedildi. Toplantıda ayrıca TOKİ konutlarındaki imar değişikliği konusu da görüşüldü.
 
İl Özel İdare binasında İl Genel Meclisi Başkanı Sadık Göğüsgeren başkanlığında toplanan İl Genel Meclisi’nde, GESTAŞ ilk gemi almak için il genel meclisine başvurarak borçlanma yetkisi tekrar gündeme geldi. GESTAŞ dosyası bu kez geçtiğimiz aylarda göreve başlayan Vali İlhami Aktaş tarafından dördüncü kez İl Genel Meclisi’ne gönderilmesinin ardından dosya önce komisyona verildi. Komisyondan gelen ret oyu ile şu açıklamada bulunuldu: “İl Genel Meclisi’nin 10 Ağustos 2020 tarihli Ağustos toplantısının 1’inci birleşimi 1.’inci oturumunda komisyonumuza havale olunan “5302 saylılı İl Özel İdaresi Kanununun 15. Maddesi gereğince yeniden görüşülmek üzere iade edilen İl Genel Meclisi’nin 07.07.2020 gün ve 63 nolu kararının tekrar görüşülmesi” konusu komisyonumuzca görüşüldü.  Yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; talep evrakında borçlanma ve kefalet miktarının belirtilmemesi, kamu görevi yapan İl Genel Meclisi üyelerinin idaremizi zora düşürmemesi açısından şirketin mali şeffaflığının bilinmemesi, 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanunu’ndaki yetkiler kapsamında İl Özel İdaresi’nin mülkiyetine konu olarak gemi alımı yapılması ve Çanakkale halkının hizmetine sunulması talep edilmesi halinde ayrıca değerlendirmek üzere mevcut talebin reddine.”
 
“NASIL KEFİL OLACAĞIZ?”
Açıklamanın ardından konuyla ilgili değerlendirmede bulunan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) 2. Başkanvekili Biga ilçesi İl Genel Meclis Üyesi Levent İrez, GESTAŞ konusunu özetledi. İrez, “31 Mart 2019 tarihinde seçildiğimiz görevimizden beri devamlı gündemimizde olan bir GESTAŞ konusu var. Kısaca özetleyeceğim. İnşallah bu konuyla ilgili bu son konuşmamız olur. Gereğinden fazla konuşuldu ama inşallah en son olur diye umut ediyorum. Göreve ilk başladığımız günden beri Sayın valimizin, giden eski valimizin tabii tercihi ile, yetkisi ile, kendisinin vermiş olduğu yetki ile bütün ananeleri kırarak yıllarca çoğunlukta olan İl Genel Meclisindeki siyasi temsilcilerden iki üyeyi, meclis başkanı ve biri üyeyi GESTAŞ yönetim kuruluna alma nezaketi göstermemiş bir idariyle karşı karşıya kaldık. Biz buna rağmen dedik ki GESTAŞ yüzde 99.8’i özel idaremizin olan bir şirkettir. Biz bu konuda mali şeffaflığını, ne durumda olduğunu öğrenmek için gerek yazılı gerek sözlü Vali beyden ve istifa edip giden Volkan Uslu beyefendiyi sadece bizi değil, Cumhuriyet Halk Partisi Grubunu değil, bütün meclis üyelerini bilgilendirmek adına defalarca çağırdım. Bir adım atmadılar, yaklaşmadılar, anlatmadılar, söylemediler. Ondan sonra bir genel müdür değişikliği oldu. Maalesef hiçbiri ilgilenmedi. Yönetim kurulu bir karar almış. Demiş ki; ‘Gemi alacağız biz’. Bize diyorlar ki borçlanma ve kefalet yetkisi veriniz. Şimdi başladık biz değerlendirmeye. Üç kere gitti geldi dördüncüsü. Şimdi bu şekilde bir yaklaşımla biz bunu kabul edene kadar gene geri gelecek. Ama biz de ısrarla değerlendireceğiz.  Mali şeffaflıkla ilgili en ufak bir belge yok. Bu şirketin borcu var mı, yok mu, alacağı var mı, artıda mı, ekside mi? Bu konuyla ilgili en ufak bir bilgimiz yok, bize verilmedi, gösterilmedi. Sadece bize, siz verin, lütfedip kaç lira olacağı, rakamın ne olacağı, kaç gemi alınacağı, özellikleri belli olmayan bir talep. Bize borçlanma yetkisi verin. Başka ne vereceğiz? Yazmıyor, Nasıl vereceğiz? Nasıl kefil olacağız” ifadelerini kullandı.
 
“RAKAMIN NE OLDUĞUNU BİLMİYORUZ”
İrez, açıklamasının devamında, “Mahir Bey bize sadece bir yazı getirdi. Burada dört gemi almanın cazibesini anlatan biz yazı var. Böyle yaparsak diyor, bu iş diyor GESTAŞ’A şu kadar karı olacak diyor. Ben de diyorum ki GESTAŞ gerçekten yaptığı işin karşılığında yaptığı ciroyu iştigal konusuna harcaması gerekir. Eğer bunu iştigal konusuna harcarsa bu yapılan hesapta her yıl bir gemi alıyor GESTAŞ. Her yıl bir gemi alıyor borçlanmamıza filan gerek yok. Hiçbir şeye gerek yok. 8 sene filan borçlanmamıza da gerek yok. 4 sene de iş bitiyor, 4 gemi alacağız diyorlar ya ve bu şeye rağmen gittik kendisini makamında da ziyaret ettik. Şimdi kendisinin yüzüne söylediğim şeyi burada da tekrar ediyorum. Genel müdür sıfatı ile atanmış bir müdürümüz. Çanakkale bazında Cumhuriyet Halk Partisi’ni suçlayıcı bir beyan GESTAŞ ile ilgili veremez. Çıkaracak üstündeki bürokrat kimliğini giyecek siyasi ceketini gelecek onunla siyaset yapacağız. Olmaz, kendisine yakıştıramadım ve yüzüne söyledim. Bizde oluşacak algı şu arkadaşlar net. Bu siyasi bir konudur. CHP’nin buradaki çoğunluğunu suçlayarak algı oluşturarak bunu yapamaz. O da basına demeç verdi.  Yapsın, cevabını veriyoruz, vereceğiz de. Şimdi AK Partinin propagandalarına bütçe ayıran bir GESTAŞ gemi almayı düşünecek önce. Bizim böyle ciddi sıkıntılarımız var. Geçmiş zamanda Türkçe Olimpiyatlarına sponsor olmayacaktı. Niye oldular? Gerekiyorsa gemi alın. Biz gemi almaya karşı değiliz arkadaşlar. Gemi alın diyoruz. Burada tutanaklara geçmiş yönergelerimiz var. Konuşmalarımız var. Alalım İl Özel İdaresine GESTAŞ’a verelim, çalışsın. Biz de burada bu çoğunluk olarak devam edelim, izleyelim, yolun görelim. Biz bu bilgilerde yoksun olduğumuz için, bize bu bilgilendirme yapılmadığı için, aktif olarak GESTAŞ’ın siyasi yönetimi devam ettiği için ve mali şeffaflığının olmamasından dolayı biz bu rakamın ne olduğunu bilmiyoruz. Onun bu konunun ret edilmesine karar veriyoruz. Böyle komisyon raporumuzu yazdık. Çanakkale halkına da özellikle bunu söylemek istiyorum ve değerli basın da bunu yansıtsın. Cumhuriyet Halk Partisi Grubu GESTAŞ’IN gemi almamasından dolayı buradaki ulaşım sorununu halledememesinin sorumlusu CHP değildir. İyi yönetecekler. Bozcaada’ya giden iki gemiden birini çekip, bayram üstü kaos yaratıp insanları sıralarda bekletmek idarecilik değildir” şeklinde konuştu.
 
“SAYIŞTAY’LA DENETLENMEKTEDİR”
AK Parti İl Genel Meclisi Üyesi Tülay Ömercioğlu da konuyla ilgili açıklama yaparak, “Biraz önce konuşulanlarla ilgili Levent Bey birtakım sözcüklerle beyan etti. Ancak CHP grubuna baktığımızda geçmiş dönemde az sayıda olma, belirli şeyleri yapamama, şu anda gücün il genelde daha çok CHP grubunda olduğu, geçmişteki olaylar rağmen şu anda GESTAŞ’ta bir yer verilmemiş olması, bunların alt yapılarından kaynaklanan bir kin kusmayla sözcüklerine başladı. Şimdi burada en başında GESTAŞ kendisi bağımsız bir şirkettir normal olarak. O şirket Sayıştay’la denetlenmektedir. O şirket belirli bir miktara kadar kendisi borçlanma yetkisine sahiptir. Ancak borç miktarı belirli bir oranı aştıktan sonra ancak bizim önümüze sunmak ve bizden onay almak durumundadır. Bunlarla ilgili yanıltıcı bilgi vererek kamuoyuna farklı bilgiler sunmak gerçekten hatalı” dedi.
 
“ISTIRAP ÇEKTİRME YÖNTEMİNDEN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİLDİR”
“GESTAŞ‘ın öncelikle bir şirket olduğunu kabul etmemiz gerekiyor. Bu şirket ancak kendisi aslen soruşturmasını, bununla ilgili incelemeleri, Sayıştay’a karşı sorumluluğu olduğunu bize karşı sorumluluğu olmadığını bilmeleri gerekiyor” diyen Ömercioğlu, “Ne alınmak isteniyor ne kadar alınacak ne kadar yapılacak ne kadar karı var bunların hepsini bize izah etmesin. Biz geçmişte ne kadar borcu var on yıllık, beş yıllık, bir yıllık bunları öğrenmek bizim sorumluluğumuzda değil Sayıştay’ın sorumluluğundadır. Bu kadar ince irdelemek sadece ve sadece GESTAŞ yönetiminde kalmasını bilmeyen CHP grubu var. Bu baştan beri böyle ama biz kin gütmenin ötesinde ise Çanakkale halkını bugün ortalıkta şu pandemi döneminde bile Cumhuriyet Meydanının dolmasına sebep veren gerek Çanakkale halkının gerekse gelenlere bir ıstırap çektirme yönteminden başka bir şey değildir. Lütfen kinlerimizi Çanakkale’yle değerlendirmeyelim. Veyahut da belirli bir olayı buradan kendimize bir altyapı oluşturarak bir şeylerle kin gütmeyelim. Burası bir şeylerle kin gütme ya da bir şeyleri elde etmek amacıyla Çanakkale halkına ket koyma, sınırlandırma işi yokuşa götürme yeri değildir. Belediyemizin birçok CHP’li değil AK Partili değil ayrım yapmaksızın Gestaş tarafından yardım gönderildiğini, bütçesinden verildiğini hepimiz biliyoruz. Gelecek olan geminin daha fazla çalışması Çanakkale Türkiye boğazın geçildiği iki kıtayı birleştiren noktada faydalı olduğunu hepimiz biliyoruz. Birçok arkadaşımızın Ak Partili ya da CHP’li hepimizin bunların yapıldığını biliyoruz. Ama geçmiş, bugün belirli bir şeyler elde etme, bunların kinini çıkarma uğruna Sayıştayın denetiminde olan, doğrudan doğruya kendisi orada olmayan bir şirketin bu vasfında olan, sadece belirli bir borçlanma sonrası genel bir müracaat hakkında olamayan şirketin herkesi bu kadar oyalamaya hakkı olmadığını düşünüyorum” diye konuştu.
 
“O ZAMAN GİDİN İMZAYI SAYIŞTAY ATSIN”
Tülay Ömercioğlu’ndan sonra söz hakkı alan CHP Çanakkale Merkez İl Genel Meclisi Üyesi Ömer Ar ise şunları söyledi: “GESTAŞ’ın Sayıştaş tarafından yönetildiğini söylüyorsunuz, madem öyle bizden niye kefalet yetkisi için imza istiyorsunuz? Bu imzanın siyasi ve vicdani bir sorumluluğu var, o zaman gidin imzayı Sayıştay atsın. Gemi alımına karşı değiliz ama, resmiyeti yok, gayri ciddi bir talep.”
 
“KAMU YARARI OLMADIĞI KANAATİNDEYİZ”
Meclisin gündeminde GESTAŞ konusunun yanı sıra TOKİ konutlarındaki 4 katlıdan 6 katlıya geçilmesi konusunda imar değişikliği de konuşuldu. Toplantıda CHP Grubu tarafından TOKİ Konutlarındaki imar planı değişikliği ile ilgili gündeme gelen kat karşısı konusu kamu yararına uygun bulunmadığı için 18 oy ile reddedildi.
 
Konuyla ilgili olarak söz alan CHP Grup Başkanvekili Güneş Pehlivan Erenköy’de konut artışının kamu yararına olmadığını ve TOKİ kanununa aykırı olduğunu belirterek, “TOKİ gibi örnek teşkil etmesi gereken bir yerde, henüz imar izni çıkarılmadan 6 kata izin çıkmadan, inşaatın yüzde 70’i bitmiş durumda. Bunu inşaat mahallinde dile getirdiğimizde bize, ‘Sizin insan odaklı projeniz bizi bağlamaz, biz mimari projemizi baz alırız’ denildi, bu şekilde bir tavırla karşılaştık. Oysa ki kimsenin imar projesi, kimseyi bağlamaz, burası bir hukuk devletidir.  Herkes imar kanununa uymakla mükelleftir. Çanakkale Merkez’de ikamet eden birçok genç insanın bu projeden yararlanma ve Erenköy’e dönme fikrine, beklentisine kapıldığını gördüm.  Öncelikle yerel insanların yararlanması gerekirdi, 171 resmi 174 şifaen kişi arasında Erenköy’den 2 kişi yararlanmış. Dolayısıyla kamu yararı da olmadığı kanaatindeyiz” dedi.
 
“FAYDALANMA DURUMU GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURULMALIDIR”
Konuyla ilgili görüşlerini dile getiren AK Parti Meclis Üyesi Murat Yahya Sezgin ise şunları söyledi: “TOKİ’ye Merkez İlçe’de ikamet eden her vatandaş başvurabilir. Kura Noter huzurunda çekiliyor. Geçerli metot bu, sadece iki kişinin İntepeli olmasının ise tesadüftür. Bu noktada faydalanma durumu göz önünde bulundurulmalıdır.”
 
Sevi Gözay UĞURLU