Koronavirüs salgınının en çok etkilendiği sektörlerden olan turizm sektörü, normalleşme süreci ile birlikte yaz dönemine umutla başlamıştı fakat ne yazık ki Çanakkaleli seyahat acentaları beklediği talebi bulamadı. Pandemi sürecinde iş yapamayan seyahat acentalarının, önümüzdeki dönemlerde çekilen yarım kredilerinin geri ödemesinin başlaması da bu sektörde çalışanları telaşlandırmaya başladı. Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Balıkesir-Çanakkale Bölge Başkanı Ahmet Çelik, konu hakkında yaptığı açıklamada insanların turları tercih etmediği ve geçen seneye göre yüzde 80-90 oranında bir kayıpları olduğunu söyledi.
 
TÜRSAB Balıkesir-Çanakkale Bölge Başkanı Ahmet Çelik, normalleşme sürecinde Çanakkale turizmini değerlendirerek, önümüzdeki süreç hakkında da bilgilendirmelerde bulundu. Çelik, “TÜRSAB Çanakkale ve Balıkesir bölge başkanlığı olarak son dönemlerde turizmi incelediğimizde şubeler ile birlikte bölgemizde 183 seyahat acentamız var. Ama aslında turizm üç ana bölümden oluşuyor; rehberlik faaliyetleri, seyahat faaliyetleri ve konaklama faaliyetleri. Konaklamadan sorumlu olan, otellerimiz yıldızına, pansiyonuna veya butik oteller, Kokartlı rehberlerimiz zaten en önemli yapıtaşlarımızdan, seyahat kısmını icra edenler ise seyahat acentaları. Aslında seyahat acentaları hem turizm taşımacılarını, hem otellere hem rehberlere işveren çatı konumunda bulunan müteşebbisler. Bu faaliyetlere baktığımızda, pandemi süreci boyunca ciddi yara aldığımızı belirtmek isterim. Çanakkale bölgesi olarak bizim en önemli kriterlerimizden bir tanesi günlük şehitlik turlarımız. Çanakkale acentalarının günlük otellerden, internet sitelerinden, kapıdan müşteri bulduğu en önemli geçim kaynağı. Bu tur bir ölçüt kabul edeceğimiz önemli bir kriter. Geçen sene Haziran ayını incelediğimizde seyahat acentalarının ortalama Gelibolu Yarımadası Şehitlik Turu’na Çanakkale’den kalkışlı ve birçok satış kanalından aldığı müşteri sayısı ortalama 1500’lerde, bu sene ise sayı maalesef 30’larda. Karşılaştırdığımız zaman ve bir korelasyon yaptığımızda, yüzde 80-90 oranında bir kayıp yaşadığımızı görüyoruz. Açıkçası turizmin üç ana dalından, seyahat acentaları ve rehberlik faaliyetleri şu süreçte, 15 Temmuz’u geçmemize rağmen çok ciddi bir yara aldı ve bu devam etmekte. Herhangi bir toparlanma maalesef yok” dedi.
 
TATİL HAREKETLİLİĞİ EKİM AYININ SONLARINA DOĞRU SARKACAK
“Güvenlik sertifikası ile ilgili, bölgemizdeki acentalarımız bu belgeyi aldılar. Birçok otelimiz de bu sertifikayı aldı” diyen Çelik, “Dolayısıyla hem iç hem dış pazarda Çanakkale bölgesi olarak misafirleri ağırlama konusunda, hijyen konusunda, pandemi sürecinde var olan şu noktada elimizdeki sertifikaları değerlendirdiğimizde aslında Türkiye’deki birçok bölgeyle karşılaştırdığımızda önde olduğumuzu görüyoruz. Otellerimiz, seyahat acentalarımız hemen bu sertifika sistemine başvurdular ve kendilerini yenilediler ama vatandaşlar maalesef butik otellere, doğa resort otellere veya ev pansiyonculuğu dediğimiz şekilde konaklamayı tercih ediyorlar. Temmuz’un ikinci haftası hareketlilik başladı, önümüzdeki bayram sürecinde bunun olabilecek en yüksek noktaya çıkabileceğini düşünüyoruz ve bunun Ekim ayının sonlarına doğru sarkacağını düşünüyoruz” şeklinde konuştu.
 
“İNSANLAR OTOBÜSE BİNİP SEYAHAT ETMEK İSTEMİYORLAR”
Başkan Çelik, konaklama ile sıkıntı olmadığını ama vatandaşların turlara katılmayı tercih etmediğini dile getirerek, “Konaklama ile ilgili memnuniyeti dile getirmek isterim. Otel satışlarımız ile ilgili sıkıntımız yok, satışlar başladı fakat seyahat ve turlarla ilgili, seyahat acentalarının asli faaliyeti ile ilgili çok büyük sıkıntılar var. İnsanlar otobüse binip seyahat etmek istemiyorlar, turlara katılmak istemiyorlar. Günübirlik de olsa konaklamalı da olsa bununla ilgili de Çanakkale kalkışlı GAP turları, Karadeniz turları, gece konaklamalı Trakya turları, Akdeniz turları gibi bu turların hiçbirisini Çanakkale bölgesindeki hiçbir acenta icra edemiyor bugünlerde, bu kayıp devam ediyor” ifadelerini kullandı.
 
İKİNCİ BİR TEŞVİK PAKETİNİN AÇIKLANMASINI TALEP EDİYORLAR
Çelik, seyahat acentaların son dönem sıkıntılarını da paylaşarak, “Bizim esas korktuğumuz konu ise birçok firma teşviklerden, kredilerden yararlandı. Devletimiz bu konuda çok ciddi desteği oldu fakat bununla ilgili şöyle bir sıkıntı var. Kredilerin tamamı 6 ay geri ödemesiz dolayısıyla kredilerin ilk taksitlerin başlayacağı tarih Ekim-Kasım aylarına tekabül ediyor. Fakat biz seyahat acentalarının ise Ekim-Kasım’dan Mart hatta Nisan ayına kadar kış uykusu diye tabir ettiğimiz bir ölü dönemimiz var. Kredilerin başlangıç tarihleri de bununla kesişiyor. Devletimizden beklentimiz ikinci bir teşvik paketinin sonbaharda açıklanması veya var olan kredilerin en az 6 ay ertelenmesi. Hem kredi ödemeleri hem işin olmayacağı bir döneme girmemizden dolayı ciddi bir sorun yaşayacağımızı düşünüyorum” diye aktardı.
 
“YILMIYORUZ, SADECE ERTELENDİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUZ”
“Çanakkale’deki acentalar yeni ürünler geliştirmeye başlıyorlar, tekne turları gibi. Saros Körfezi’nde bir meslektaşımız tekne turlarına başladı” diyen Çelik, şu bilgileri verdi: “Çanakkale Boğazı’ndan karşıya geçip Gelibolu Yarımadası’na ve Saros Körfezine Kabatepe Plajından başlayan tekne turları başladı. Bu güzel bir gelişme. Yine dalış turizmi ile ilgili alan başkanlığının himayesinde ve valiliğin öncülüğünde devam eden çalışmalarımız var. Deniz ile ilgili tüm çalışmalar aslında Çanakkale turizminin geleceğini müjdeliyor. Bu zamana kadar altyapıyı tamamlama konusunda hiçbir eksiğimiz kalmamıştı. 2018 Troya Yılı birçok dinamiği harekete geçirmişti, yıllardır beklediğimiz Troya Müzesi açılmıştı. Tanıtım anlamında Türkiye’deki fuarlarda, dünyadaki birçok fuarda tanıtımı gerçekleştirilmişti. Biz 2020 yılında bölgeye çok ciddi bir dönüş bekliyorduk ama bu salgın maalesef etkiledi. Ama biz yılmıyoruz, sadece ertelendiğini düşünüyoruz, sabretmemiz gerekiyor. Bu dönemde sabrederken en önemli destekçimizin devlet olması gerekiyor. Devletimizi yanımızda hissetmek istiyoruz. Çok zor bir süreçten geçiyoruz ve bu desteğin devam etmesini, ikinci teşvik paketinin çıkması bizim için hayati değer taşıyor.”
 
“UÇAK SEFERLERİNİN ESKİ SİSTEMDE DEVAM ETMESİ BİZİM İÇİN ÖNEM TAŞIYOR”
Uçak seferlerinin Çanakkale turizmine sağlayacağı katkı hakkında da konuşan Çelik, “Uçak seferlerinin eski sistemde olduğu gibi sabah saat 6 gibi Ankara’ya gidiş, gece 12 gibi dönüş şeklinde olması gerekiyor. Çanakkale halkı aslında şöyle düşünüyor, sabahleyin gideyim, işimi halledeyim, akşam döneyim. Fakat bu madalyonun bir yüzü, madalyonun diğer yüzünde ise biz Çanakkale’nin turizm esnafının; rehberlerin, acentaların, turizm taşımacılarının hepsinin kazanç sağladığı bir başka konu var. O da Anadolu’nun bağlantısının bu uçak olması. Yani bizim Anadolu’dan günübirlik veya konaklamalı getirdiğimiz müşterilerin çoğu bu hatta kullanıyor. Örneğin, bu hat Cuma akşam 11 uçağı ile Ankara’dan Adana, Gaziantep, Van bağlantılı geldiğinde, Cuma akşamı konaklıyor, Cumartesi günü şehri geziyor, Pazar günü şehri geziyor, Pazartesi sabah da yine 6 uçağı ile bağlantılı evine geri dönüyor. Bu bizim için çok önemli bir arter. Bunun pandemi geçtikten sonra eski sistemde devam etmesi bizim için önem taşıyor. Köprünün inşaatının devam etmesi, çevre yollarının kısalacak olması, İstanbul’dan güneye yeni rotanın Çanakkale’den oluyor olması bölgemize daha fazla müşterinin geleceğini müjdeliyor. Ama Çanakkale mutlaka özündeki bu naifliği, temiz bir şehir olması, mavi bayraklı plajlarının olması, bu güzelliği kirletmeyecek şekilde turizmcilerin de burada çok hassas davranarak turizm faaliyetlerine devam etmesi gerekiyor” şeklinde anlattı.
 
“ÇANAKKALE HALKI TALEPLERİMİZE CEVAP VERDİ”
Çelik, “Turizm 40 yakın alt hizmeti tetikleyen, esnafı besleyen bir sektör. Siz seyahat acentası olarak şehre bir müşteriyi getiriyorsunuz, bir otele getiriyorsunuz, ertesi gün tur icra ediyorsunuz, otobüs kullanıyorsunuz, rehber istihdam ediyorsunuz, otelde konakladığında manav sebze-meyve getiriyor. Dolayısıyla birçok sektörü etkiliyor ve Çanakkale’nin de en önemli bacasız fabrikalarından bir tanesi. Turizmi şehir daha fazla sahiplenmeli, daha fazla destek olmalı. Bu geçen süreçte biz daha fazla destek bekledik seyahat acentaları olarak. Çanakkale halkı bu anlamda taleplerimize cevap verdi, turlarını ertelediler, iade almadılar. Vatandaşlarımız ödediklerini geri almak yerine seneye turu almak ya da sonbahar sezonunda içeride bıraktıkları parayı kullanmak üzere bir anlaşmaya gittiler. Bundan dolayı mutlu olduğumuzu acentalar adına ifade etmek isterim” ifadelerini kullandı.
 
“UMARIM ESKİ GÜZEL TURİZM GÜNLERİNE GERİ DÖNERİZ”
Başkan Ahmet Çelik, araç kapasiteleri ilgili olarak ise şunları söyledi: “Bizim belimizi büken konulardan bir tanesi de 1 Ekim’e kadar sahip olduğumuz araçların yarı kapasite ile yolcu taşıyacak olması. 1 Ekim’e kadar Bilim Kurulu’nun kararı saygı duyuyoruz, bilimin gösterdiği yolda ve dediğini icra etmek mecburiyetindeyiz. Fakat uçaklardaki taşıma kapasitesini biliyoruz daha fazla. Bu sürecin olumlu yönde seyretmesi halinde kapasite ile ilgili değişikliğin ivedi kararı da yine devletimizden bekliyoruz. Biz 46 kapasiteli araca 23 kişi oturtturabiliyoruz ve bu da fiyatlara yansıdı.  Fiyatlar yükselince tercih edilmemeye başladı. Böyle olunca insanlar kendileri geziyorlar, rehberle veya acentalarla gezmiyorlar. O zaman esnaflar da acentalar da çok ciddi darbe aldı. Umarım en kısa süreçte bu salgın geçer ve eski güzel turizm günlerine geri döneriz.”
 
“2020’Yİ BİTMİŞ BİR YIL OLARAK ÖNGÖRÜYORUZ”
Konuyla ilgili olarak acente sahipleri ise bu seneden umudu kesmiş durumda. Sektörel olarak çok büyük sıkıntılar içerisinde olduklarını söyleyen acenta sahipleri, şu anda kayıpların çok yüksek olduğu vurgusunu yapıyor.
 
Seyahat acentelerindeki sıkıntıları dile getiren acente sahibi Hanifi Araz, “Seyahat acentelerinin durumu Türkiye’nin durumu gibi Covid-19 dan önce başlayan bir sektörel kriz, Covid-19 ile birlikte tavan yaptı. Sıkıntılar var. Gördüğüm kadarıyla Türkiye’deki otellerin genel anlamda maksimum yüzde 50’si bu sene açılacak. Bu yüzde 50’lik kısmında doluluk oranı, yüzde 20 olarak hesaplıyoruz. Yani bunu toplam otel ve yatak sayısına böldüğümüz zaman yüzde 90 civarında bir kayıp söz konusu. İlerideki aylarda, bu açık kapatılır mı çok umut yok. Açıkçası 2020’yi bizler bitmiş bir yıl olarak öngörüyoruz. Çanakkale bazında baktığımız zamanda, Çanakkale’ye gelen münferit ziyaretçi sayısında ciddi oranda azalma var. Buda Covid-19 ‘un sebeplerinden bir tanesi” ifadelerine yer verdi.
 
TATİL TERCİHLERİNDE DEĞİŞİKLİKLER
Araz, vatandaşların tatil tercihlerinin koronavirüs sebebiyle değişime uğradığını söyleyerek,  “İnsanlar tatil tercihlerini değiştirdiler. Kendi araçlarıyla, kendi buldukları konaklama tesislerinde ya da kamplarda kalmayı, kısa süreli tatiller yapmayı tercih ediyorlar. Otel taleplerinde ciddi anlamda düşme var. Buda tabii doğal olarak seyahat acentelerine, yerel işletmelere, lokantalara, her yere olumsuz etki yapıyor. Rehberlik hizmeti yapan meslektaşlarımız var onlarında işleri çok olumsuz etkilendi. Bu anlamda devletimiz turizm sektörüne maalesef beklenen katkıyı yapmadı. Umuyoruz ki önümüzdeki günlerde bununla ilgili bir kaynak aktarımı olacaktır” dedi.
 
“SEYAHAT ACETELERİNİN YÜZDE 80’İ DARBOĞAZLA KARŞI KARŞIYA”
Koronavirüs sürecinde turizm sektörünün terk edilmeyle karşı karşıya olduğunu dile getiren Araz,  “Türkiye’de ödemeler dengesine ciddi derecede katkı yapan turizm sektörü, maalesef terk edilmiş durumda.  Bu durumdan çok şikâyetçiyiz. Bu şikâyetimiz için çeşitli platformlarda, sivil toplum kuruluşlarında veyahut sosyal medya da bunu Türkiye’deki meslektaşlarımız dile getiriyorlar. Fakat daha öncül şeyler var ki bize henüz sıra gelmedi. Turizm bakanlığının ‘işe devam kredisi’ adı altında çok sembolik bir kredi yapıldı.  Ama maalesef ki seyahat acenteleri bu krediye ulaşamadılar. Seyahat acentelerinin hemen hemen yüzde 80’i çok ciddi bir darboğazla karşı karşıya.  Umuyoruz ki bu süreç kısa sürede toparlanır ve turizm sektörü Türkiye’nin ekonomisine pozitif katkılar vermeye devam eder. Ülkemizi pozitif anlamda tanıtımını yapar ve dışardan gelen döviz ülkemiz ekonomisine katkı yapar” şeklinde konuştu.
 
BÜYÜK OTELLERDE DURAĞANLIK HÂKİM
Araz, fiyatlardaki zamlanmanın arz taleple doğru orantılı olduğuna dikkat çekerek ,“Tatil fiyatları uçaklarda ve araçlarda getirilen standartla birlikte zamlandı. Ama tabi bu arz talep meselesi. Bazı büyük oteller, otelini pazarlayamayınca onlarda indirim yaptılar doğal olarak. Neticede müşteri olmayınca kampanya da pek bir işe yaramadı. Bozcaada, Gökçeada, Çeşme Bodrum, Alaçatı taraflarında yerli müşteriye yıllardan bu yana hizmet anlayışı içerisinde olan yerlerde bir hareket var. Fakat Antalya, Alanya bölgesindeki oteller doğrudan Rus, Alman ve İngiliz turistlere bağlı olduğundan, otellerin çoğu açılmadı. Birde insanlar tercihlerini değiştirdiler karavan turizmi yapıyorlar, motosikletle geziyorlar, kamplara gidiyorlar. Bu süreç elbette oturacaktır ama önce sağlık diyoruz” konuşmasını tamamladı.
 
Gizem Tuğçe BAYHAN