Geçtiğimiz hafta TCK 103 Çocuk Cinsel İstismarının Affına Karşı Kadın Platformu, “Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 103. maddesi ile ilgili af girişimlerini kaygı ile izliyoruz” diyerek, Türkiye genelinde açıklamada bulunmaya devam ediyorlar.
 
Çanakkale’de ise Eğitim Sen Kadın Sekteri Dilek Ural’ın Çanakkale Kadın Platformu adına yaptığı açıklamada, “Kadın örgütleri olarak çocuk cinsel istismarı suçunu düzenleyen Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 103. maddesi ile ilgili af girişimlerini kaygı ile izliyoruz. Bu konu, İnfaz Yasası Nisan ayında TBMM’de görüşülürken de gündeme gelmişti, muhalefet partilerinin kabul etmemesi ve kadın hareketinin tepkileri üzerine bu girişim ertelenmişti. Ancak AK Parti Grup Başkan Vekili Tokat Milletvekili Av. Özlem Zengin, 18 Nisan 2020 günü CNN Türk Televizyonunda katıldığı bir programda ‘Evlilik yaşı 14'e mi çekiliyor, diye tartışmalar var. Yaklaşık 300 genç insan var, bunlar zamanında erken yaşta evlenmişler ama şimdi evlilik yaşındalar ve bu genç insanların yaklaşık 500 evladı var. Bu konuyu Meclis 'te ortaklaşarak yapmak lazım’  diyerek siyasi iktidarın TCK 103 için af ve boşanan kadının nafakasının süreli hale getirilmesi konusunda hazırlıkları olduğunu anlatmıştır. Hemen ardından, AK Parti MKYK üyesi ve Van Milletvekili Osman Nuri Gülaçar 27 Nisan 2020 günü sosyal medyada yaptığı paylaşımda bu konunun bayramdan sonra ilk TBMM Genel Kurul çalışmalarında gündeme getirileceğini açıklamıştır. Sayın Özlem Zengin, 24 Haziran 2020’de TBMM’de yaptığı bir konuşmada kadınlarla ilgili olarak ‘Alt komisyon raporu tamamlandı, birkaç gün sonra açıklayacağız’ demiş; ancak hangi konuda, hangi raporun hazırlandığına dair hiçbir bilgi vermemiştir. 2 Temmuz günü AK Parti Genel Başkan Vekili, İstanbul Milletvekili Numan Kurtulmuş ise, ‘Nasıl usulü yerine getirerek bu sözleşme imzalanmışsa, aynı şekilde usulü de yerine getirilerek bu sözleşmeden çıkılır’ diyerek AK Parti olarak Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çıkması yönünde hazırlıkları olduğunu açıklamıştır” dedi.
 
“ÇOCUK İSTİSMARCILARINA AF GİRİŞİMİ YENİ YASAMA DÖNEMİNE BIRAKILMIŞTIR”
Ural, açıklamasının devamında şu ifadeleri kullandı:
“Kulislere yansıdığı kadarıyla çocuk istismarcılarına af girişimi TBMM’nin Ekim ayında başlayacak yeni yasama dönemine bırakılmıştır. Ancak 2016’da bu maddeye ilişkin değişiklik önerisi Meclis gündemine bir gece yarısı getirildiği için, TBMM’nin açık olduğu 15 Temmuz 2020 tarihine kadar bizlerin tedirginliği sürecek. Ancak bu af girişimi ertelenmekle kalmamalı; bir daha asla gündeme gelmemek üzere siyasetin, kamuoyunun ve meclisin gündeminden tamamen çıkartılmalıdır. Çünkü bu af söylentisi olduğu sürece;
 TCK’daki 15 yaş altı çocuklarla hiçbir koşulda cinsel ilişkiye girilemeyeceği ve Türk Medeni Kanunu’nda 17 yaşın altında evlilik yapılamayacağı konusundaki yasal düzenlemeler kağıt üzerinde kalıyor, uygulanmıyor, uygulanamıyor. Gençler, aileler bu yasalar yokmuş gibi yaşamaya devam ediyor. Çocuk cinsel istismarcıları sıfır yaşından başlayarak kız çocuklarının cinsel istismarı ve cinsel sömürüsü konusunda kendilerini özgür hissediyor. İşledikleri suçtan mahkum olsalar bile, kız çocuğunu ya da ailesini ikna edip resmi nikah yaptırmayı ve çıkacak bir af ile o kız çocuğuna beş yıl süreyle tecavüze devam etmeyi düşünebiliyorlar.
Yargı mensupları da bu gündemden etkileniyor; sadece ailelerin ‘Onlar birbirini seviyor, evlendireceğiz’ benzeri beyanlarına dayanarak 12-13 yaşındaki kız çocuklarının cinsel istismarı davalarında bile beraat kararları verilebiliyorlar.”
 
“KADINLARIN VE KIZ ÇOCUKLARININ ALEYHİNE İŞLEYEN FİİLİ BİR HUKUK SİSTEMİ YARATILIYOR”
 “Kamuoyu algısı üzerinde oluşturulan etki sonucu, çocuk cinsel istismarı, çocuk yaşta evlendirmeler konusundan ya da düğün adı altındaki tecavüz törenlerinden haberdar ya da bunlara tanık olanların ihbar etmesinin önüne geçilmiş oluyor. Çocuk yaşta evlendirmelerin devam etmesine, çeşitli kişi ve kurumların, kız çocuklarının evlendirilme yaşının 12 hatta 9 olabileceği yönündeki propagandalarının sürüp gitmesine neden oluyor. Böylece yürürlükteki Türk Ceza Kanunu ve Türk Medeni Kanunu parça parça yürürlükten kalkıyor; kadınların ve kız çocuklarının aleyhine işleyen fiili bir hukuk sistemi yaratılıyor. Bu nedenle, çocuk cinsel istismarcılarına af girişimlerini ertelemenizi değil; bu niyetinizden derhal ve tamamen vazgeçmenizi ve bunu kamuoyuna ilan etmenizi bekliyoruz.”
 
“ÇILGIN PROJELERDEN DERHAL VAZGEÇİN DİYORUZ”
“Özellikle TBMM Boşanma Komisyonu Raporu’ndan beri İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı yasaya karşı sistematik bir karalama kampanyası yürütülmektedir. Birkaç marjinal grup tarafından yürütülmesine rağmen, Türkiye’de bu kampanya nedeniyle ne İstanbul Sözleşmesi, ne de 6284 sayılı yasa etkili bir biçimde uygulanmaktadır. Numan Kurtulmuş’un son açıklaması da taraf olan ülke sayısının her geçen gün arttığı şiddete karşı bu çok önemli sözleşmeyi ve yasayı uygulamamak için zaten direnmekte olan tüm kamu görevlilerine, yeni ve güncel ‘talimat’ niteliği taşımaktadır. Bu gibi açıklamaların, şiddet uygulayan erkekleri teşvik etmek; şiddete maruz kalan birçok kadının devlet mekanizmalarına başvurma cesaretlerini kırmak gibi olumsuz sonuçları olacaktır. TCK 103 Çocuk Cinsel İstismarı Affına Karşı Kadın Platformunu oluşturan 237 kadın örgütü olarak; Kadınlara ve kız çocuklarına yönelik fiziksel, cinsel, psikolojik ve ekonomik şiddet ile ayrımcılığı körükleyen bu söylemlerinize son verin. İstanbul Sözleşmesi ve 6284 saydı yasayı uygulayın. Çocuk istismarcılarına af çıkarmak, adındaki İstanbul kelimesi kadar yerli ve milli ama bir o kadar da evrensel bir sözleşmeden Türkiye’nin imzasını çekmek gibi, kadına karşı şiddetle mücadeleden vazgeçildiğinin ilanı anlamına gelecek, toplum vicdanını yaralayacak çılgın projelerden derhal vazgeçin diyoruz. Kadınlar ve çocuklarla ilgili konuların toplumsal ve siyasal tarafı, kadınların ve çocukların hakları için yıllardır mücadele eden kadın örgütleridir. Kadın örgütleri, birlikte kararlaştırılmayan, kadın haklarında gerileme anlamına gelecek her bir adıma sonuna kadar karşı çıkacaktır. Çocuk Cinsel İstismarı Faillerine Yönelik Af Girişimlerinden İstanbul Sözleşmesi'ni ve 6284 sayılı Şiddet Yasası'nı karalamaktan kadınların kazanılmış haklarını tehdit etmekten vazgeçin!”
 
Gülçin AKIN