Kaya, domatesin bollaşmaya devam edeceğini de belirterek üreticilerin zarar etmemesi için fiyatın 3 liranın altına inmemesi gerektiğini belirtti.
 
Çanakkale Ziraat Odası Başkanı İsmail Kaya, Çanakkale tarla domatesinin hasadının başlamasının ardından yaptığı açıklamada, “Merakla beklenen Çanakkale tarla domatesi çıktı. Bugünlerde bollaşarak çıkmaya devam edecek. İlk etapta kalite noktasında ciddi şekilde güzel ürünler çıkacağı benziyor. Ama çok zor ve meşakkatli bir işçilikten sonra bu gerçekleşiyor. Çanakkale domatesini Çanakkale’de görmeye başladık. Haftaya çevre illerin hallerinde, çevre illerin pazarında görmeye başlayacağız” ifadelerini kullandı.
 
“3 LİRANIN ALTINA İNMEMEMİZ GEREKİYOR”
Domatesin masraflı bir iş olduğunu vurgulayan Kaya, “Bin metrekare alana bakacak olursak domatesin maliyeti yaklaşık 5 bin lira civarında tutuyor. Bu da ciddi bir maliyettir. Eğer ki hastalıklar konusunda mücadelede başarılı olup da o domatesi alabilirsek, 5 bin liralık masrafın içinden çıkmak durumunda kalıyoruz. Dolayısıyla burada fiyat noktasında artı ya da eksi bir şey söyleyemem. Ama fiyatın bu seviyelerini koruyacağını düşünüyorum. Bu seviyelerden indiği anda domates üreticilerin domatesten para kazanamaz. Hesaplamalarımıza göre pazarda 3 liranın altına indiği anda bizim tarladan bu domatesi 1 liraya vermemiz anlamına geliyor. 3 liranın altına inmememiz gerekiyor. Ürünün bolluğuna göre bu değişiyor. Pazarda eğer 3 liranın altında domates satılmaya başlarsa domates üreticileri içinde tehlike çanları çalmaya başlar” dedi.
 
“ ‘TUTA BİZİM İÇİN ZARARLI DEĞİL ARTIK’ DEMEK İSTİYORUZ”
Başkan Kaya, zararlılarla mücadele hakkında da değerlendirmelerde bulunarak şunları söyledi: “Tuta kelebeği için bir sürü çalışma yapılıyor. Çiftlilerin kendi deneme yanılma yolları var. Ama ne yazık ki bu zararlının mücadelesinin tam anlamıyla tespit edilmiş değil. Bazı zararlılarla mücadele etmenin yöntemi birlikte hareket etmektir. Dolayısıyla biz o yönde Tuta konusunda belli bir mesafe kat edilse de, tam anlamıyla ‘Tuta bizim için zararlı değil artık’ demek istiyoruz ama diyemiyoruz. Ciddi şekilde üreticinin uğraştığı hastalık ve zararlılardan bir tanesidir.”
 
Gülçin AKIN