Cumhuriyet Meydanı’nda sosyal mesafe ve maske kurallarına uyarak gerçekleşen açıklamanın ardından oturma eylemi gerçekleştirildi.
Kabul edilmesi halinde baroların yapısı ile seçim sistemini değiştirecek olan ‘Çoklu Baro Yasası’na karşı çıkmak amacıyla, 80 şehrin barosu ‘ortak eylem’ kararı almıştı. Baro Başkanları, 19 Haziran’da bulundukları şehirden, Ankara’ya doğru ‘Savunma Yürüyüşü’ gerçekleştirdi. Aralarında Çanakkale Baro Başkanı Avukat Bülent Şarlan’ın da bulunduğu baro başkanları, 3 Temmuz'da Ankara'da 'Büyük Savunma Mitingi' düzenleyeceklerini duyurdu. Dün gerçekleşmesi beklenen mitingin, Ankara Valiliği tarafından iptal edilmesinin ardından 80 baro ve 147 bin avukat kendi şehirlerinde ortak açıklamada bulundu.
Çanakkale Barosu Yönetim Kurulu adına açıklama yapan Baro Başkan Yardımcısı Avukat İbrahim Cem Erbil, “Kamuoyu ve vatandaşlar tarafından Ankara’da ‘çoklu baro’ yasa tasarısı sürecinde yaşananların paylaşılması için tekrar bilgilendirme yapılması zorunluluğumuz doğmuştur. Saat 16.00’da Ankara Anıtpark’ta yapılması planlanan büyük miting, Ankara Valiliği’nin kararı ile iptal edilmiştir. Bu gelişmenin ardından aralarında başkanımız Av. Bülent Şarlan’ın da bulunduğu 30’u aşkın baro başkanı, kanundan kaynaklanan haklı taleplerini yasal zeminde dile getirmek istemelerine rağmen Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki adalet komisyonu görüşmelerine alınmamışlardır. Bu süreç halen devam etmekte ve baro başkanları Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin bahçesinde bekletilmektedirler. Baroları ilgilendirmesine rağmen baro başkanlarının alınmadığı adalet komisyonunda görüşülen çoklu baro yasa tasarısıyla meslek örgütlerimizin sahip olduğu kamusal yetki paylaştırılarak içinin boşaltılması, bir ilde kurulacak birden fazla baro ile avukatların bölünüp, ayrıştırılıp etkisizleştirilmeye uğraşıldığı ve siyasi iktidarın etkisinde bırakılmaya çalışıldığını bilin. Bu düzenlemeye 80 baro ve 147 bin avukat olarak tam bir mutabakat ve birliktelikle karşı çıkıyoruz. Türk yargısının kendi içinde birçok sıkıntısı varken; bu garabet düzenleme ile yargıya güven daha da azalacak, meslektaşlar ‘A Barosu’ mensubu, ‘B Barosu’ mensubu diye siyasi, ideolojik ve dinen ayrışacaktır. Bu ayrışma hâkimleri ve vatandaşları da bölecektir. Pandemi döneminde bizler; mezun sayımızın fazlalığını, kalitesiz hukuk eğitimini, avukatların geçim sorunları, hâkim stajyerleri ve savcı stajyerleri gibi ücret alamayıp sigortalı olamayan stajyer avukatların sorunlarını, angarya noktasında tutulan CMK ücretlerini, arabuluculuk görüşmelerinde zorunlu taraf vekilliğini, uzun yargılama sürelerini, hâkim teminatı ve bağımsızlığını konuşmak istiyoruz. 80 baro başkanımızın ve 147 bin avukatın dinlenmesini istiyoruz. Her şeyden önemlisi kendi kaderimizi kendimiz çizmek istiyoruz. Ancak hangi koşulda ve şartta olursa olsun ayrışmak istemiyoruz. Mesleğimize dair öncelikli olan söz hakkımız bizlere verilene kadar buradayız, hep birlikteyiz.” ifadelerini kullandı.
Sevi Gözay UĞURLU
