Tüm Emekliler Sendikası Çanakkale Şubesi üyeleri, emekli maaşlarında zaman yapılması ve ikramiyelerde değişikliğe gidilmesi gibi taleplerini kamuoyu ile paylaştı. Burada açıklamada bulunan Şube Başkanı Emin Ergun, “Krizin ve olumsuzlukların sebebi emekliler değildir. Sonucunu da emekliler çekemez. Emeklilerin yüzdelik zamlara değil, insanca yaşayacak ücrete ihtiyacı vardır” diye belirtti.
 
Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen basın açıklamasına Tüm Emekliler Sendikası Çanakkale Şubesi Başkanı Emin Ergun başkanlığında sendika üyeleri katıldı. Üyeler adına açıklamada bulunan Şube Başkanı Emin Ergun, “Mart ayı başında başlayan koronavirüs salgını ile gerek kişisel gerek toplumsal yaşamımızda önemli değişiklikler olmuştur.  Anayasamızın amir hükmü olan sosyal devlet olmanın gereğiyle hareket etmesi gereken siyasi iktidar ne yazık ki tam tersi davranmış, bu salgından olumsuz etkilenen bütün kesimlerin kendi başının çaresine bakmayla baş başa bırakmıştır. Bu kesimin başında hiç şüphesiz emekliler gelmektedir. Zaten yetersiz olan emekli maaşları salgınla beraber iyice yetersiz hale gelmiş, açlık sınırında yaşayan emekliler özellikle sağlık giderleri ve koruyucu tedbirler için yetersiz maaşlarından harcama yapmak zorunda kalmışlardır. Ardı ardına açıklanan paketlerde ise emeklilerin hayatını kolaylaştıracak, rahatlatacak hiçbir önlem yer almamıştır” dedi.
 
“8 MİLYON CİVARINDA EMEKLİNİN MAAŞI 2 BİN TL’NİN ALTINDADIR”
“En düşük emekli maaşının bin 500 TL olacağına dair açıklama emeklilerin açlık sınırının altında yaşadığı gerçeğinin yetkililer tarafından kabul edilmesidir” diyen Ergun, “Aslında artış diye ifade ettikleri bu durum bir kandırmacayı ifade etmektedir. Şöyle ki, maaşı bin 500’ e yükseltilen emeklinin maaşına gerçek anlamda bin 500 TL’ye ulaşıncaya kadar zam yapılmamakta, maaş artışlarından yararlanamamaktadır. Takdir edileceği gibi bu da bir iyileştirme değildir. 8 milyon civarında emeklinin maaşı 2 bin TL’nin altındadır. Yani 8 milyon yurttaşımız asgari ücretin çok altında hatta açlık sınırının altında maaş almaktadır. Bu yüke bir de maske, dezenfektan giderler salgın nedeniyle eklenmiştir. Emekliler bu dönem ne yazık ki ekmekle maske arasına sıkıştırılmışlardır. Yine bu dönemde emeklilerin sağlık giderleri artmış, bu konuda da destekleyici hiçbir önlem emeklilerin lehine alınmamıştır” ifadelerini kullandı.
 
“SİYASİ İKTİDAR EMEKLİ MAAŞLARINDAKİ KESİNTİLER YAPMAYI İSTEMEKTE”
Ergun, “Siyasi iktidar bu salgını adeta bahane bilip hem emekli maaşlarındaki kesintiler yapmayı istemekte hem de toplumsal yaşamımızda baskıcı politikalarını uygulamaya sokmak istemektedir. Tıbbi önlem olması gereken kısıtlama ve yasaklamaları demokratik hak arayışlarına karşı önlem olarak çıkarmaktadır. Bekçi yasasındaki değişiklikler, HDP ve CHP milletvekillerinin milletvekilliklerinin düşürülmesi, başta gazeteciler ve siyasetçiler olmak üzere bütün muhaliflerin baskı altına alınmaya çalışılması, belediyelere ısrarla kayyum atanması, kıdem tazminatı hakkının kaldırılmak istenmesi, tamamlayıcı emeklilik sistemi adı altında emeklilik sisteminin özelleştirilmeye çalışılması,  emeklilikte yaşa takılanların sorunlarının görmezden gelerek çözülmemesi, bu yaklaşıma örnek sayılabilir” şeklinde konuştu.
 
“EMEKLİLER GÜLÜNÇ ORANDA YÜZDELİK ZAMLARLA AVUTULMAYA ÇALIŞILMAKTADIR”
Tüm Emekliler Sendikası olarak hak ve taleplerini dile getirmek konusunda ısrarcı olduklarını vurgulayan Başkan Ergun, “Sendikamız başta 65 yaş üstü yurttaşlarımız olmak üzere kısıtlama ve yasaklamaya maruz kalan herkesin bütün ihtiyaçlarının merkezi ve yerel yönetim tarafından karşılıksız olarak giderilmesini her ortamda ifade etmiştir. Bu çerçevede hala salgının etkisinin azalmadığı hatta kimi illerde arttığı gerçeğinden hareketle, kısıtlama getirilen bütün kesimler başta olmak üzere her türlü maddi, sosyal ve tıbbi desteğin verilmesi sendikamızın temel hedeflerinden biridir. Yine emekliler gülünç oranda yüzdelik zamlarla avutulmaya çalışılmaktadır. Ülkemizin bütün birikiminde payı, emeği olan emekliler ne yazık ki siyasi iktidar tarafından bir yük olarak görülmekte, aldıkları sefalet ücretinde bile kesinti yapılmaya çalışılmaktadır. Salgın süresince destek yerine borçlandırmayı seçen ve teşvik eden siyasi iktidar, bu yolla emeklinin faiz batağına, tefeci batağına düşmesini de adeta teşvik etmektedir. Temmuz ayında maaşlarımıza yapılacak olan yüzdelik zammın derdimize çare olmayacağını, zaten temel ihtiyaç maddelerine yılbaşından bu yana yapılan ve nerdeyse yüzde 50 oranını bulan zamlarla bu yüzdelik zammın çoktan geri alındığını biliyoruz” diye belirtti.
 
“EMEKLİLERİN İNSANCA YAŞAYACAK ÜCRETE İHTİYACI VARDIR”
Ergun, açıklamasını şu şekilde tamamladı: “Krizin ve olumsuzlukların sebebi emekliler değildir. Sonucunu da emekliler çekemez. Temmuz ayında yapılacak olan ve yüzdelik bile sayılamayacak zamlar ile güya enflasyon farkı komik bile denemeyecek oranlardır. Emeklilerin yüzdelik zamlara değil, insanca yaşayacak ücrete ihtiyacı vardır. Bizi açlıkla, yoksullukla, baskıyla terbiye edeceğini sananlar yanılıyorlar. Bu süreçte siyasi iktidardan taleplerimiz şunlardır; En düşük emekli maaşı 2 bin 500 TL düzeyinde olmalıdır. Yılda 2 kere verilen ikramiyeler 4 sefere çıkarılmalı ve tutarı da 2 bin TL olmalıdır. Sağlık hizmeti alırken yapılan kesinti ve katkı payları kaldırılmalıdır. Sağlık hizmetleri tamamen ücretsiz ve kamu denetiminde olmalıdır. Emekliler için Mart ayından geçerli olmak üzere 6 ay süresince her ay için 2 bin TL salgın desteği yapılmalıdır. İkinci bir işte çalışmak zorunda kalan emeklilerin hak kayıpları devlet tarafından karşılanmalıdır. Elektrik, su, doğalgaz, ulaşım ve temel gıda maddeleri emekliler için yüzde 50 indirimli olmalıdır. Aradaki fark sosyal devlet olmanın bir gereği olarak devlet tarafından karşılanmalıdır. Hakkımızı istemek, hakkımızı aramak bu ülkenin her değerinde payı, emeği olan biz emeklilerin en doğal hakkıdır. Bu hakkımızı her koşulda kullanacağız.”
 
Gizem Tuğçe BAYHAN