Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nde öğrenim hayatını tamamlamasının ardından uzun yıllardır hayalini kurduğu kitabını çıkararak yazarlık kariyerine adım atan Peren Ercan, ilk kitabı ‘Büyülü Eşyalar Koleksiyoncusu’ nun ardından ikinci kitabı ‘Kuyrukname’yi geçtiğimiz aylarda çıkardı.
 
Yazar Peren Ercan, öncelikle kendini tanıtarak, “1995 Çanakkale doğumluyum. Eğitim hayatımın tamamı Çanakkale’de geçti. Japonca öğretmenliği mezunuyum, eğitim bilimlerinde yüksek lisansıma devam ediyorum. Lisede başladığım öykü çalışmalarım boyunca bazı yarışmalara katıldım, kimilerinde dereceye girdim. Çalışmalarımı daha da ileri aşamalara taşımak istedim. Bu çalışmanın sonucunda 2019’da ilk kitabım Büyülü Eşyalar Koleksiyoncusu, 2020’de ikinci kitabım Kuyrukname çıktı” dedi.
 
“ELEŞTİRİLMEK HOŞUMA GİDİYOR”
‘Büyülü Eşyalar Koleksiyoncusu’ kitabı hakkında güzel yorumlar aldığını dile getiren Ercan, “Güzel ve yapıcı yorumlar aldığımı düşünüyorum. Eleştirilmek hoşuma gidiyor. Kitap, hem ismi hem konusu itibarıyla bazı kesimlere uzak fakat farklı edebi anlayışları olan insanlardan da olumlu yorumlar almak beni mutlu etti. Tabii ki olumsuz eleştiriler de mevcuttu, bunların bir kısmına da katılıyordum. İkinci kitabımda daha dikkatli olmaya çalıştım” ifadelerini kullandı.
 
“HAYVANLARI KONUŞTURABİLEN BİR ADAMI ANLATIYOR”
Ercan, ikinci kitabı ‘Kuyrukname’  hakkında bilgi vererek, “Kuyrukname, hayvanları konuşturabilen bir adamı anlatıyor. Bu kurgu, aslında üniversitenin ikinci senesinde yazdığım kısa bir öyküye ait. Daha sonra bu kısa öyküyü derinleştirerek roman formatına getirmek istedim. Kitap boyunca kahramanımızın ‘hayvanları konuşturma’ ilmini nasıl öğrendiğini, ayağına kadar gelen müşterilerin ne tür istekleri olduğunu görüyoruz” şeklinde anlattı.
 
“BİR FOTOĞRAF HER ŞEYİN BAŞLANGICI OLDU”
“Birkaç yıl önce sosyal medya hesaplarımdan birine koyduğum bir fotoğraf her şeyin başlangıcı oldu” diyen Ercan, “Arkadaşımın fotoğrafa yaptığı yorumla birlikte, ana karakter hakkındaki fikirlerim şekillendi. Bahsettiğim fotoğrafta dağa tırmanıyormuş gibi görünüyordum, arkadaşım da şakayla karışık şekilde buna atıf yapmıştı yorumunda. Böylelikle dağda yaşayan ve gizemli bir hünere sahip bir karakter kurgulamak istedim. ‘Hayvanları konuşturabilme’ fikri aklıma geldiğinde her şey yavaş yavaş oturmaya başladı.
 
“KUYRUKNAME, İLK KİTABIMDAN ÇOK DAHA ÖNCE ŞEKİLLENMEYE BAŞLADI”
Kitabın çıkış süreci hakkında da bilgi veren genç yazar, “Kuyrukname, ilk kitabımdan çok daha önce şekillenmeye başladı. Kurgunun belli bir noktasında tıkandığım için hikayeyi dinlendirmek istedim. İlk kitaptan sonra aklımı kurcalamaya devam eden bu kurguya devam etmem gerektiğini biliyordum. Kitabın ismi konusunda çok uğraştık diyebilirim. Benim bulduğum isim ‘Fabl’dı. Bu aslında bir türün ismi, biliyorum fakat kitaptaki tüm karakterleri kapsayacak bir isim koymak istemiştim. Yayınevim tarafından pek beğenilmeyen bu ismin sonrasında yoğun bir isim türetme çalışmasına girdik. Sonunda tam istediğim şekilde, tüm olayları kapsayan ‘Kuyrukname’ adını türettik. Kitaba yakıştığını düşünüyorum.

 
“HİKÂYE ANLATMA ARZUSUNU MÜMKÜN OLAN HER PLATFORMA TAŞIMAK İSTİYORUM”
‘Kuyrukname’ kitabının ilk kitabından da çok beğenildiğini ve bundan dolayı mutlu olduğunu söyleyen Peren Ercan, ayrıca bundan sonraki projelerini de şu şekilde anlattı: “İlk kitabımdan çok daha iyi olduğuna dair bir yorum aldım, bu da beni çok mutlu etti. Salgın sebebiyle insanların kitaplara ulaşma oranı azaldı, fuarlar da ertelenince ilk kitaba oranla geri dönüşleri daha uzun bir süreç içerisinde alacağım gibi görünüyor. İçimdeki hikâye anlatma arzusunu mümkün olan her platforma taşımak istiyorum. Öykü, roman, tiyatro, video oyunu ya da sinema, hiç fark etmez. Hikâyelerimi anlatabileceğim bir platform olduğu sürece ben de orada olmak istiyorum. Bunun dışında internet üzerinden yürütmek istediğim ancak henüz şekillenmemiş bazı projeler var aklımda.”
 
Gizem Tuğçe BAYHAN