Ak Parti Grup Başkanvekili Çanakkale Milletvekili Bülent Turan, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nda; koronavirüs ile mücadele sebebiyle yevmiye ile geçimini sürdüren kesimler başta olmak üzere, alınan tedbirlerden dolayı mağdur olan dar gelirli vatandaşlara destek sağlamak amacıyla millî dayanışma kampanyası ile ilgili getirilen eleştirilere cevap verdi. Turan, “Bu kampanya Cumhurbaşkanının kampanyası AK Parti'nin kampanyası değil, devletimizin kampanyası” dedi.
 
Türkiye Büyük Millet Meclisi 1 Nisan tarihinde gerçekleştirilen Genel Kurulunda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başlattığı ‘Biz Bize Yeteri Türkiyem’ kampanyası muhalefet partileri tarafından eleştirildi. Bu eleştirilere cevap ise Ak Parti Grup Başkanvekili Çanakkale Milletvekili Bülent Turan’dan geldi.  Meclis Genel Kurulunda yapılan konuşmalarda yardım kampanyasından ötürü, devletin iflas ettiğinden bahsedilmesi, ‘Diğer ülkeler neyinizi kıskanacak?’, ‘Dua ve kolonyadan başka neyiniz var?’, ‘Maske verilmediği…’ ifadelerin kullanılmasın tepki gösteren Ak Partili Turan, “İnanın, hepsi ayrı bir tartışma konusu, hepsi iddia. Bu yardımla ilgili bir daha söylemek istiyorum: Bu, asla devletin zaafı falan değil, aksine devlet-millet kaynaşmasının güzel bir örneğidir. Bugün Türkiye, sırf Türkiye'ye değil, dünyanın ihtiyacı olan birçok ülkesine yardım eden, Türk Bayrağı'nı gururla oralara gönderen büyük adımlar atmakta. Hâlâ biz, özellikle yoğun bakım ünitesi sayısında, dünyanın en gelişmiş ülkelerinden bir tanesiyiz. Hâla biz, sağlıkta, hiçbir kurum ayrımı yapmaksızın, hangi kurumdan, hangi sosyal kesimden demeksizin tüm insanlarımıza, hepsine eşit şartlarda sağlık imkânı sunan az sayıda ülkelerden bir tanesiyiz. Hele ki duayla ilgili eleştirisini inanın, mahcup olarak dinledim. Bizler hem tüm tedbirlerimizi alacağız hem de insanlarımızı dua etmeye teşvik edeceğiz. Bu konuda, toplum değerlerinden bu kadar uzak ifade kullanmayı şık bulmadığımı ifade etmek isterim. Dön dolaş, gelinen yerde ‘Maske yok’ iddiasını da çok garipsiyorum. Bu bilgilerin güncellenmesi lazım. Bakınız, 24 milyon cerrahi maske, 3 milyon N95 tipi maske, 1 milyon koruyucu maske teslim edildi. Eksik varsa biz tamamlarız ama itham ederek, ilzam ederek bu tarz paylaşımları doğru bulmuyorum. Kaldı ki dön dolaş koronadan, sağlıktan çıkıp yine infaz paketinde sadece terör mahkûmlarını gündem yapmasında konuşmacının niyetinin aslında ne olduğunu ortaya koyan bir yaklaşım olduğu kanaatindeyim” dedi.
 
“TÜRKİYE BAŞINDAN BERİ BU İŞLERDE BÜYÜK ADIMLAR ATTI”
‘Türkiye'de iktidar görevini yerine getirmiyor’ ifadesini çok ayıplayıp, garipsediğini ifade eden Turan şöyle devam etti; “Dünyada sürecin başından beri en iyi tedbirleri alan, sorunu en çok geciktiren ülkenin başında gelmesine rağmen bu ifadelerin inanın insaf dışı olduğu kanaatindeyim. O kadar yapılan çalışma var, tedbir var, kanunları biz beraber geçirdik, destek olduk. Her bakanlık kendi alanında çok önemli işler yaptı, adımlar attı. Biz, kanun talepleri olduğu zaman tüm partilerle bir araya gelip bunu beraberce göğüsledik. Bir gün içerisinde burada 15-20 madde geçirdik, beraber işler yaptık. Bunlar yokmuş gibi davranıp da Türkiye'nin bu konuda zaafta olduğunu iddia etmek inanın şaşkınlıkla izlememize vesile oluyor. Başından beri ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’ anlayışıyla çok önemli kararlar alındı. Her sosyal kesim için tedbir almaya çalıştık. Sözüm ona kimi gelişmiş ülkelerin, vatandaşı kendisiyle baş başa bırakma kararına rağmen birçok gelişmiş ülkenin adım atmaktan bile çekindiği, ‘Bırakın ne olursa olsun’ yaklaşımı içerisinde olduğu bir zaman da Türkiye başından beri bu işlerde büyük adımlar attı. Ben biraz daha insaflı yaklaşmakta fayda olduğu kanaatindeyim.”
Daha sonra muhalefet partileri milletvekillerinin konuşmaları sonrasında yeniden söz alan Turan, “Bakınız, ‘Umreciler dağıtıldı, tedbir alınmadı’. Bu külliyen yalan. İlk bu konu gündem olduğundan bugüne kadar tüm umrecilerimiz, o ziyareti yapan insanlarımız ya evlerinde karantinaya alındı, aile hekimlerimizin özel takibinde evlerinde karantinaya alındılar. Sonraki artma döneminde tüm umrecilerimizin ki binlerce ifade edilen hepsi yurtlarımızda misafir edildiler. On dört günün bitiminde eğer testleri negatifse evlerine gönderildi. Yine takibimiz devam ediyor. Bugün eğer pozitifse karantina süresi uzatıldı. Yani Avrupa'nın, dünyanın çok farklı ülkelerine ziyaretler yapan arkadaşlarımız, vatandaşlarımız varken sadece bir sosyal kesimi risk olarak göstermek de bana çok garip geldi. Onun dışında, patronlara 100 bin lira para verildiği iddiası, bu da külliyen yalan. Onun tüm karşılığı işçimiz, çalışanımız, orta gelir grubumuz. Madem böyleydi de bu kanun yani 100 milyarın dağıtımına izin veren bu kanun bu Mecliste gururla, hepimizin ittifakıyla bir günde geçmedi mi? O zaman sizin Grup Başkan Vekilleriniz geçen hafta 100 milyarı zenginlere verdiklerine imza atmış oldu. Böyle bir şey olabilir mi? Ya siz Meclisi takip etmiyorsunuz ya da partinizi takip etmiyorsunuz. Onların hepsi vatandaşımızın lehine olan düzenlemelerdi. Tüm arkadaşlarımız, partilerimiz bir arada bunu yaptılar, siz dâhil. Onun dışında Sosyal medyadan bir evrak çıkarıp ‘Bunlar vergi affına tabi tutulan şirketler’ demek trollüğün başka bir versiyonu. Bir vekil sosyal medyadan evrakları paylaşır mı Allah aşkına! Sorarsın bakana, incelersin, alırsın, bunu paylaşırsın. Yanlış varsa beraber takip edip kınarız ama sosyal medyada her gün yalanlanan, her gün dalga geçilen bir belgeyi alıp da gerçek diye paylaşırsanız bu vekillik onuruyla, Meclisin adabıyla açıklanamaz. Yapmayın ne olur sayın vekilim. Onun dışında, bir evrak daha gösterdi sayın hatip, hastane fotoğrafı gösterdi. Hastane yalanlamış, hastane ‘Böyle bir şey yok’ demiş ve bunu hâlâ belge diye burada paylaşıyor. Sayın vekil, bura ciddi bir müessese. Gidin Twitter'da bunu paylaşın, burada bu iş olmaz. Böyle yalan belgelerle olur mu böyle bir şey! Onun dışında, zengine imkân varmış, fakire yokmuş. Bakın, eski Türkiye'de bu olabilir ama şimdi bütün insanlarımızın hepsi -zengin-fakir, BAĞ-KUR'lu-sigortalı, işçi-memur- aynı hastaneden istifade edebiliyor.”
 
Kampanya tartışmalarının yeniden alevlenmesi üzerine Turan, “Bağış zaten, adı üzerinde gönüllülük esası olan bir işlem, bunun dışında yapılan ne varsa doğru bulmuyoruz. Bağış gönülden gelen bir işlemdir. Cumhurbaşkanımızın daveti var, imkânı olan bütün insanlarımıza. Garibanlarımız için bir kampanya başlatıldı, buna isteyen, gönlünden, yüreğinden gelen kim varsa destek olur, bunun dışındaki bir zorlama, baskı vesaire iddiaların hepsini biz reddediyoruz” dedi.
 
“BU KAMPANYA DEVLETİMİZİN KAMPANYASI, TÜM KURUMLARIMIZIN KAMPANYASI”
Daha sonra Belediyelerin kampanyalarıyla alakalı Cumhuriyet Halk Partisi grubu adına konuşan Engin Altay’ın sözlerine karşılık veren Turan, “Engin beyin duygu dolu diyeyim konuşmasına şöyle bir katkı sunmak isterim: Bakınız, burada bir teknik tartışma var. Yardım başka, bağış başka mevzuata tabi. İlgili belediyelerin içerisinde Ak Parti'li olanlar da var, onlar da aynı hukuka tabi oldu. Geçiyorum; cari hesap verilmiş, suç işlenmiş, 150 liralık koli aslında 90 liraymış tarzı farklı konular da var ama o gün, bugün değil. Ben diyorum ki madem bugün beraber olacağız, gelin hep beraber bu kampanyaya destek olalım. Bu kampanya Cumhurbaşkanının kampanyası Ak Parti'nin kampanyası değil, devletimizin kampanyası, tüm kurumlarımızın kampanyası. Gelin, hep beraber bu kampanyaya destek verelim; çıkan tabloda garibanlarımıza, ihtiyaçlarımıza hep beraber omuz verelim. Bugün kavga etmenin, bugün farklı bir mevzuatı öne çıkarmanın hiçbir anlamı yok. Ben bu vesileyle tekrar, kampanyamızı beraber yapmayı ve tüm sorunların çözümünde beraber omuz vermeyi teklif ediyorum” ifadelerini kullandı.
 
“BUGÜN KAVGA ETMEMİN ZAMANI DEĞİL, POLEMİĞİN ZAMANI DEĞİL”
Turan şöyle devam etti; “Bunun dışında bu yardım iddia edildiği gibi, bir vakıf, bir dernek çalışması değil, devletin tüm kurumlarının da destek verdiği, Cumhurbaşkanımızın öncülük yaptığı özel bir kampanya. Bu kampanyanın sonucunda ortaya çıkacak tabloda sosyal yardımlaşma vakfı aracılığıyla en ihtiyaçlımıza, mahalleyi, sokağı bilen insanlarımız, muhtarımız, kaymakamımız, valimizce dağıtılacağını hep paylaştık. Bir daha ben diyorum: Bugün kavga etmemin zamanı değil, polemiğin zamanı değil, herkes gelsin, bu kampanyaya destek olsun, devletin kendi vakfı aracılığıyla imkânı olmayan vatandaşlarımıza beraber destek olalım.”
 
Haber Merkezi