EVİNDE KAL, SAĞLIKLI BESLEN

Koronavirüs salgının başlamasının ardından tedbir amacıyla evlerine kapanan vatandaşların hayat düzenindeki değişimler bağlı olarak beslenme alışkanlıklarına da yansıdı. Diyetisyen Didem Güner, Koronavirüs salgınından korunmak amacıyla ‘Evde Kal’ kampanyasının başlamasının ardından evlerinde vakit geçirmeye başlayan vatandaşlar için sağlıklı beslenme tavsiyelerini paylaştı. Bu dönemde, harcanan enerjinin azaldığı, ülkenin genel stresinin metabolik stresi arttırdığı ve hedonik yeme davranışının görüldüğüne dikkatleri çeken Güner, “Günlük alınması gereken enerji miktarı korunmalı, öğün saatlerine uyulmalı, su içmek unutulmamalı, fazla karbonhidrat tüketilmemeli ve mutfakta fazla vakit geçirilmemeli” önerilerinde bulundu.

“ÇİĞ SEBZE TÜKETİMİ ARTTIRILMALI”
Evde geçirilen dönemde hareketin kısıtlanmasından kaynaklı olarak bazal metabolizma hızında düşme görüleceğini söyleyen Güner, “Bu durum özellikle kabızlığa neden olabilir. Bu nedenle özellikle çiğ sebze tüketimi arttırılmalı, posalı besinler tüketilmelidir. Ayrıca aşırı meyve, ekmek, tatlı tüketilmemesi önemli” ifadelerine vurgu yaptı.

“ÖĞÜN ARALARINDA ENERJİ DEĞERİ OLMAYAN SIVILAR VE SU İÇİLMELİ”
Diyetisyen Güner, evde vakit geçirmekten kaynaklı psikolojik olarak yemek yeme isteğinin artmasının önüne geçebilmek için şu tavsiyelerde bulundu: “Öğünler halinde yemek yemek için planlama yapılabilir. Öğün aralarında enerji değeri olmayan sıvılar ve su içilmeli. Duygusal yemeyi uyaran yemek görselleri, videoları, TV programları sık seyredilmemeli, her gün yeni tarifler denenmemeli.”

D VİTAMİNİ İÇİN GÜNEŞLİ HAVALARDA BALKONA ÇIKIN
“Evde kalındığı sürece güneşli havalarda balkondan veya cam açık olarak güneşte vakit geçirmek D vitamini ihtiyacının karşılanması için önemli” diyen Güner, “Bu sürede herkes kişisel ihtiyaçlarının farkında olmalı. Fiziksel açlık ile duygusal açlık birbirinden ayırt edilmelidir. Bağışlığın daha fazla ekmek, şeker, meyve gibi karbonhidrat kaynakları fazla yendiğinde güçleneceği düşüncesi çok yanlış. Fonksiyonel beslenmek gerekliliği unutulmamalı. Dengeli, çeşitli ve küçük porsiyonlar halinde yiyecek tüketilmeli” dedi.

“SÜREÇTE MUTLAKA KENDİ PROGRAMLARINA UYMALILAR”
Diyetisyen Didem Güner, salgın öncesinde beslenme programı uygulayan vatandaşlar için de tavsiyelerde bulundu. Didem, kilo almak veya kilo vermek isteyen kişiler, emzikli veya hamile kadınlar, kronik hastalığı olan kişiler için şunları söyledi: “Süreçte mutlaka kendi programlarına uymalılar. ’Şimdi diyet yapılır mı, bağışıklığım düşe, bu salgın geçsin sonra yaparım’ diye düşünülmemeli. Bu süreci sağlıkla geçirmek için beslenme ve uyku düzeni çok önemli.”

“MARKETTEN GELEN POŞETLER EVİN DIŞINDA BOŞALTILMALI”
Dışarıdan alınan gıdaların hijyen açısından dikkat edilmesi gereken bazı noktalarına dikkat çeken Güner, “Pazardan alınan yeşillikler, sebzeler sirkeli suda bekletilerek, kurutularak buzdolabında veya normal ısıda muhafaza edilmeli. Ambalajsız alınan yağlı tohumla, çekirdek gibi besinler yüksek ısıda kavrulmalı. Tüketilen hayvansal besinler iyi pişmiş olarak tercih edilmeli. Marketten gelen poşetler evin dışında boşaltılmalı, poşetler atılmalı ve eller çok iyi yıkanmalı” şeklinde konuştu.

İMMÜN SİSTEM HÜCRELERİNİ GÜÇLENDİRİN!
Diyetisyen Güner, düzenli ve dengeli beslenme ve bağışıklık dostu besinlerin çok önemli olduğunu belirterek, “Süt ürünleri, yumurta, balık, hindi ve kırmızı et gibi kaliteli protein kaynaklarını iyice pişirerek, taze ve mevsiminde meyveleri, özellikle sülfürden zengin lahana, karnabahar, soğan, sarımsak, turp, roka gibi sebzeleri, tam tahılları, çeşitli bakliyatları içeren beslenme immün sistem hücrelerini güçlendirerek solunum yolu enfeksiyonlarına karşı korunmada büyük role sahiptir. B6, C, D, E vitaminleri, çinko, selenyum ve magnezyum mineralleri, omega 3 yağ asitleri, konjuge linoleik asit içeren besinlerden zengin besinler tüketmeyi ve propolis, arı sütü, bal gibi arı ürünleriyle bağışıklığınızı güçlendirmenizi öneririm” ifadelerini kullandı.

BU İÇECEKLERDEN UZAK DURUN!
Bu dönemde tüketimi sınırlandırılması gereken yiyecek ve içecekleri ise Güner şu şekilde sıraladı: “ Kan şekerini hızla yükselten şeker ve şekerli yiyecek ve içecekler, beyaz ekmek de dâhil hamur işi ürünler, işlenmiş et ürünleri, aşırı tuz içeren besinlerdir (hazır soslar, cips gibi tuzlu ürünler, patlamış mısır, tuzlu kurabiyeler, vb.). Enerji içeriği yüksek alkollü içeceklerin de vitamin, mineral emilimini olumsuz etkileyebildiği ve uyku problemlerine yola açabildiği için tüketimi mümkün olduğunca sınırlı olmalıdır.”

Gizem Tuğçe BAYHAN