2010 yılında temelleri atılan DEPAS’ın ‘Gelecek ve gelenek bir arada’ isimli sergide, 130 adet eser yer alıyor. Her formdan ikişer, üçer adet üretilen ve satın da alınabilen eserlerin fiyatları, 15 TL ile 1.250 TL arasında değişiyor. 14 Şubata kadar sürecek olan sergi, sabah 8.30 ile 17.30 saatleri arasında gezilebilecek.

Sergiyle ilgili bilgi veren seramik ustası Burak Çiftçi, “Geleneksel seramiklerin yanı sıra gündelik hayata dair kullanılabilir formlar da üretiyoruz. Ürünlerin tamamı gündelik hayatta kullanılabilir ürünler. 17. yüzyılın sonlarında üretilmeye başlanıp günümüze kadar devam eden seramiklerin reprodüksiyonları var, benzerlerini üretiyoruz. Geleneği sürdürmenin bir sevinci var. Hocalarımızdan öğrendiklerimizi bir ileri taşıyabilmek bizim için çok önemli. Geleneksel sanatlar Türkiye’nin her yerinde olduğu gibi Çanakkale’de de unutulmaya yüz tutmuş durumdaydı 10 yıl önceye kadar. Şimdi artan atölyeler var, Çanakkale’de yaklaşık 30 atölye var. Bu bizi mutlu ediyor. Hem Çanakkale’nin tanınırlığı açısından hem de aradaki rekabetin kaliteli ürünler çıkartabilmesi açısından çok önemli. Üstesinden geçtiğimiz, çiğnediğimiz topraktan bir şeyler üretebilmek, insanı mutlu ediyor. İlk sergimizi bundan birkaç ay önce açmıştık. Henüz yeni bir atölyeydik şuan biraz daha güçlü biraz daha eseri bol, malzemesi bol bir atölye haline geldik. Bu sergide geleneksel olan ancak gündelik hayatta da kullanmakta olduğumuz tabak, fincan gibi eşyaları da görüyoruz. Birkaç tane özel seri de çalıştık bugün için; Kazdağları serisi. Atölyenin ilk özel serisi diyebiliriz ” ifadelerini kullandı.

“ÖTEKİ DÜNYADA SERAMİK VAR MI BİLMİYORUZ, BURADA VAR”
Açılışa katılan ve konuşma yapan Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, “Burak arkadaşımız İsmail Usta’nın öğrencisiydi. İsmail usta meşhur ustamız, son ustalardan. Ona dedim ki sen emekli oldun bu birikimlerini ötekini dünyaya götürmen bir işe yaramaz, yetiştirmen lazım, orada seramikçilik var mı bilmiyoruz ama burada var. Sağ olsun kırmadı ve atölyemizi açtık, fırınımızı kurduk, gençlerimizi davet ettik. Oradan bir sürü sanatçı çıktı. Şuan da Çanakkale’nin birçok yerinde 30’a yakın atölye var, oradan yetişmiş olan. Bunlar Çanakkale’nin seramiklerini üretiyorlar ve bir yerde de tanıtımına, turizmine katkıda bulunuyorlar. Özellikle kadınlar bu konuda daha yetenekli, el yatkınlıkları var. Burak arkadaşımız herkesten üstün çıktı. Bizimle birlikte fuarlara gide gele, canlı performans yapa yapa, ustalık seviyesine ulaştı. Artık bir üst aşamaya geçtik ve yeni üreticiler edindik. Ürettiklerimizi satar hale geldik, internet üzerinden ya da mekânlardan satıyoruz. Truva otelinde özellikle bir bölümümüz var. Sanatsal üretimler de var, onların da sergisini açıyoruz. Ama gerçekten keyif verici bir şey, çünkü hep ‘seramik şehri’ diyorduk ama hiçbir şey yapmıyorduk. O yüzden bu konuda yatırımlar yapmaya başladık. Yeni gençlerimiz gelip bize katılacak ve daha iyi bir aşamaya taşıyacak. Daha görünür yerlere mekânlarımızı açacağız, bu şekilde Çanakkale seramiğini tanıtacağız. Elinize, emeklerinize sağlık diyorum. Özellikle bu yılın konusu Kazdağları’nın işlenmesi de ayrıca anlamlı ve o seriler de devam edecek” dedi.

“BU SANATI CANLANDIRMAK İÇİN BU YOLA BAŞ KOYDUK”
Çanakkale Seramik Müzesi Sorumlusu Yeşim Çanlıoğulları’nın çabalarıyla sergiye özel misafir olarak katılan, Avanos’lu çömlek ustası Mehmet Körükçü yaptığı konuşmada,” Kaç yıldır bu işin içinde olduğumu bilmiyorum. Belki yaklaşık 43 senedir. 20 yıldır ben müzik aletleri yapıyorum bu coğrafyada, Anadolu’da. Profesyonel müzik aletleri üretiyorum. Yeşim hanım beni aradı, projeyi anlattı ve destek olmamı rica etti. Bütün belediye çalışanları destek oldu. Yaklaşık, 83 yılından beri Çanakkale’ye geliyorum, ürünleri götürüyorum Kapadokya’ya. Yeniden bu sanatı canlandırmak için bu yola baş koyduk. Ben, bu kardeşlerimin öğrenebilmeleri için, ne gerekiyorsa yapmaya çalışacağım” ifadelerini kullandı. Körükçü ayrıca, Belediye Başkanı Ülgür Gökhan’a ağırlaması sözüyle bir sonraki festivale, 50 tane müzisyen getireceğini de aktardı.

Sevi Gözay UĞURLU