Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, kahvaltıya katılan herkesin gününü teker teker kutladı. Her sene geleneksel olarak bir emekçi gazeteciye saat armağan eden Gökhan, bu sene ‘akıllı kent akıllı saat’ diyerek armağanını 12 senedir basın sektörü içinde emek veren DHA Muhabiri Mustafa Suiçmez’e takdim etti.  Suiçmez, hediyesini almasının ardından teşekkür ederek, “Bu güzel ve anlamlı hediye için Belediye Başkanımız Sayın Ülgür Gökhan beye ve Çanakkale Belediyesi personeline teşekkür ederim. Biz Çanakkale’de kamuoyunu en iyi şekilde bilgilendirmek için çalışıyoruz ve bundan sonra da devam edeceğiz. 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü için tüm basın mensubu arkadaşlarımı kutluyorum” diye konuştu.
 
“ÇALIŞAN GAZETECİLER KUTSAL BİR GÖREV YAPIYOR”
Programda açıklamalarda bulunan Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, “10 Ocak Gazeteciler Günü noktasında her sene beraber oluyoruz, bu çok önemli bir gün bence. Toplumun haber alma hakkını kullanmasına fırsat veren bir kurum gazetecilik. Dolayısıyla bana sorarsınız, özellikle çalışan gazeteciler, yani muhabirler, foto muhabirler, yazılı görsel medya, çok önemli kutsal bir görev yapıyor. Halkın haber alma özgürlüğüne destek oluyor. Onun için bütün Çanakkale’de bulunan çalışan gazetecileri, onlara işverenlik yapan değerli basın mensuplarının da günlerini kutluyorum. Onlar da aslında buradan gelme, onlar da geçmişte bu şekilde muhabirlik yaptı. Şu an itibari ile gazete sahibi olsalar da geçmişleri ile çalışan gazeteci sayabiliriz” dedi.
 
“KENDİNİZİ TEHLİKELERE ATIYORSUNUZ”
“Değerli basın mensupları, çok zor bir iş yapıyorsunuz” diyen Gökhan, “Çünkü ne İsa’ya ne Musa’ya yaranamıyorsunuz. Hepsine yaranmaya çalışıyorsunuz ama yaranamıyorsunuz. Yaranamadığınız gibi bir de üstelik kendinizi tehlikelere atıyorsunuz; özellikle savaş alanlarında, eylem alanlarında. Çatışma bölgelerinde çalışan gazeteciler de hayatlarını riske atıyorlar. Burada biz, Çanakkale’de de yerelde de birçok tehlikeli iş olduğunda gidiyorsunuz, oralarda gece gündüz demeden çalışıyorsunuz, çaba gösteriyorsunuz. Bu kutsal bir görev ama aynı zamanda bir başka tehlikede, yaptığınız görevlerden dolayı çeşitli nedenlerle kulp bulunarak cezaevlerine atılıyorsunuz. Cezaevlerinde de yerleriniz hazır. Bu yeni değil, geçmişten beri var. Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar, siz kovulmakla kalmıyorsunuz bir de eziyet görüyorsunuz. Gerçekten işiniz zor. Türkiye Gazeteciler Sendikası’na göre 91 tane çalışan gazeteci varmış cezaevlerinde. Allah kurtarsın” diye konuştu.
 
“DEMOKRASİ TOPLUMSAL UZLAŞI MESELESİDİR”
Gökhan, “Dedik ya, doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar, gerçekten öyle. Doğru söylemek pek uygun değil. Ama demokrasiyi sindirmek zor bir iş. Bazen demokrasi gereği sizin istediğiniz olmayabilir, sizin düşündüğünüz gibi işler gitmeyebilir. Ama neticede toplumsal gerçekleri örtbas edemeyiz.  Özellikle son yıllarda tamamen bu noktada tersine doğru gidiyoruz. Önceden bir gülme hakkımız vardı, o da elimizden alındı. Komedyenlerimiz hicivler yapardı. Demirel, Ecevit, Özal hicivleri, bunları yaşadık. Ama şimdi o espriyi yapma şansı da kalmadı. O espriyi yapan anında görüntü, önce polis, arkadan savcı, arkadan cezaevine gidiyor. Bu hakkımız da elimizden alındı. Karikatüristler karikatür çizemez hale geldi, o da elimizden alındı. Demokrasi var diyoruz, bence demokrasi falan bu ülkede yok çünkü demokrasi anlayışımız bizim farklı. Demokrasi sadece seçim sandığı demek değildir, bu aynı zamanda toplumsal uzlaşı meselesidir” ifadelerini kullandı.
 
“DESTEKLERİN OLABİLDİĞİNCE ADİLANE DAĞITILMASINDA YARAR VAR”
Yerel gazetelerin yeteri kadar desteklenmediğini söyleyen Başkan Gökhan, “Ayakta kalması için çaba gösterilmiyor. 150 bin nüfuslu bir kitleye hitap ediyorlar. Burada zaten sanayi yok, doğru düzgün iş hayatı yok. Reklam gelirleri düşmüş durumda. Bu şekilde hayatlarını idame ettirmeye çalışıyorlar. Bu konuda ne yapılabilir bilmiyorum ama eşitlik ilkesi çok önemli. Devletin bu konudaki basına olan desteklerin olabildiğince adilane dağıtılmasında yarar var. Her bir yerel gazetenin yaşama fırsatı bulmasında sayılamayacak kadar yarar var. Öteki türlü burada sağlıklı bir yayın politikası beklememiz herhalde çok gerçekçi olmaz. Bir de sosyal medya var, özellikle de çalışan arkadaşlarımız önemli iş yapıyorlar. Sadece yerele değil tüm dünyaya yayın yapmış oluyor sosyal medya aracılığıyla. Belki yerel değil de daha çok bu mecrayı kullanmakta yarar var diye düşünüyorum” şeklinde belirtti.
 
Gökhan, “Geçen gün akıllı kentler toplantısı yapıldı. Çanakkale, Tarrogona şehri ile bu konuda Avrupa Birliği projesi yaptı. ‘Akıllı kent’ süreçleri ile ilgili ve yarından sonra da Ankara’da büyük toplantı yapılıyor. Orada da sayın cumhurbaşkanlığının himayelerinde yapılıyor ve panelist olarak çağrıldık. Önemseniyor bu. Yerel basının da ‘akıllı kent’ süreçlerini takip etmenizde yarar var diye düşünüyorum. Bu konuda neler yapılabilir, basının bu konuda katkısı neler olabilir diye oturup düşünmemiz, planlamamız lazım” dedi.
 
Gizem Tuğçe BAYHAN