Türkiye’de geçmiş dönemlerde ekimine son verilen ve neredeyse unutulan karakılçık çeşidi yerli buğday tohumu, belediyenin girişimleriyle Çanakkale’de yeniden toprakla buluştu.
 
Yerli ve atalık tohumların temini, genetik kaynakların korunması ve geliştirilmesine yönelik 2017 yılından bu yana Tohum Sandığında çalışmalar yürüten belediye, önümüzdeki 5 yıllık dönemde uygulamayı planladığı, kenti ve kırsalı bir bütün gören, ekonomik ve sosyo-kültürel yönden kalkınmasını hedefleyen yerel kalkınma modelinde, kooperatifleşme ve kooperatiflerin desteklenmesi de büyük önem veriyor. Bu çalışmaların bir parçası olarak, genetiği bozulmamış, Anadolu topraklarında çok uzun yıllar yetiştirilmiş yerli atalık bir buğday olan Karakılçık buğdayı, Çanakkale’de Esenler Mahallesinde belediyeye ait 4 ayrı parselde, toplam 107 dekar araziye karakılçık buğday tohumları törenle ekildi. Buğday ekimine Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, Belediye Başkan Yardımcıları Rebiye Ünüvar ve İrfan Mutluay, Belediye Meclis Üyeleri, Esenler Mahallesi Muhtarı Nazife Aydın ile çok sayıda vatandaş ve mahalle sakinleri katıldı. Çanakkale’de toprakla buluşan ‘Karakılçık Buğday’ tohumlarının çoğaltılarak, üretim kooperatifleri ve üreticilerle paylaşılıp, üretim alanlarının arttırılması hedefleniyor. Ayrıca, elde edilen ürünlerin mamul hale dönüştürülerek tüketicilere ulaşımı sağlanarak, kooperatifleri açısından katma değeri yüksek bir pazar ve yeni istihdam olanakları sağlanması da amaçlanıyor.
 
“DİĞER ARAZİMİZDE DE AROMATİK BİTKİLER ÜRETECEĞİZ”
Ekilen bu tohumlar ile bir yandan genetik kaynakları, Anadolu topraklarının değerlerini korurken, diğer yandan halkın sağlıklı ve güvenli gıdaya ulaşımı yönünde önemli bir adım atıldığını belirten Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, “Türkiye tarımda ithalatçı bir ülke konumuna geldi. Yabancı ülkelerden tohum ithal ederek üretimimizi sürdürmeye çalışıyoruz. Anadolu topraklarında çok zengin tahıl çeşitleri vardır, biz bunların gelişmesini sağlayamazken, yabancı ülkeler bu ürünleri aldı, teknolojik olarak üzerindeki çalışmaları tamamladı ve daha verimli hale getirerek bize satmaya başladı. Bunun bir örneği de bizim için önemli bir ürün olan mercimektir.  Bunu Kanada aldı, geliştirdi, biz mercimek ithal eder hale geldik.  Tahıl ürünlerini başkalarına kaptırarak, onlara muhtaç hale gelmek çok üzücü. Yerli ve atalık tohumların temini, genetik kaynakların korunması ve geliştirilmesine yönelik 2017 yılından bu yana Tohum Sandığında çalışmalara devam ediyoruz. Karakılçık bizim için çok önemli bir ürün. Şimdi bu buğdayı, daha geniş bir alanda üretip, elde ettiğimiz ürünleri dağıtmak sureti ile ektireceğiz. Daha sonra da ekmek olarak ürettirip, vatandaşa ulaştırmaya çalışacağız. Tüm bunları kooperatif marifeti ile yapmaya başladığımız zaman çok daha başarılı olacağız.  Bugün de burada ilk üretimimiz için bulunuyoruz. Bir diğer arazimizde de aromatik bitkiler üreteceğiz” dedi. 
 
“HEDEFİMİZDE VATANDAŞI SAĞLIKLI GIDAYA ULAŞTIRMAK”
Başkan Gökhan konuşmasına şöyle devam etti; “Bir ülkenin kalkınmasının temel unsurlarının başında tarım gelir. Tarımı olmayan ülkelerde sonucu biliyoruz. Türkiye’de çok yüksek bir potansiyel var. Yeterli araştırma ve devlet desteği yok. 250 ton mandalina Rusya’dan geri çevrilmiş. Destekleme ve denetleme olmazsa sonuç bu olur. Çanakkale’de domateste tuta ve pestisit kalıntısı sıkıntıları var. Yabancı ülkeler bu ürünleri geri çevirince bu ürünleri biz tüketiyoruz.  Sağlıklı gıdaya ulaşma konusunda sıkıntı var. Bizim bir hedefimizde vatandaşı sağlıklı gıdaya ulaştırmak.”
 
“İLİMİZ ve BÖLGEMİZ AÇISINDAN KATMA DEĞER YARATMIŞ OLACAĞIZ”
Belediye Başkan Yardımcısı İrfan Mutluay ise; beş yılık dönemde yerel kalkınma olarak adlandırdıkları proje modelleri olduğunu ifade ederek şunları söyledi; “Bu projenin bir parçası olarak da hem genetik kaynaklarımızı hem de bunları, üreticiler ve üretici kooperatifleriyle paylaşmak ve buradan bir katma değer yaratmak, burada üretilen ürünleri mamul hale dönüştürmek, halkında sağlıklı gıda ile buluşmasını sağlamak gibi bir projemiz var. Bu projenin bir parçası olarak bu dönem belediyeye ait arazide toplam 107 dekar alanda karakılçık buğdayı bugün ekiyoruz. Bunun dışında yine on çeşit kişi arpa diğerleri buğday olmak üzere gen bankasından temin ettiğimiz küçük miktarlarda buğdaygillerimiz var. Hem genetik kaynaklarımızı hem de ilimiz ve bölgemiz açısından katma değer yaratmış olacağız.”
 
KARAKILÇIK BUĞDAYI
Diğer buğday çeşitlerine göre esmer ve daha sert olan Karakılçık buğdayı, Besin öğeleri en fazla olan buğday çeşididir. Gluten oranı çok düşüktür. A,E,K,C vitaminleri, demir, lif ve protein oranı da oldukça yüksek, sindirim sistemine yararlı bir atalık buğday çeşididir. Karakılçık buğdayı yüksek miktarda selenyum içerir. Bu nedenle cilt ve saç sağlığına çok yararlıdır. Besin değeri çok yüksek olan bu buğday çeşidi potasyum ve fosfor açısından oldukça zengindir. Hafıza geliştirme, sindirim sistemi ve koroner hastalık riskini azalttığı belirtilmektedir. Karakılçık buğdayının pilavlık ve köftelik bulguruna, ekmeğinin lezzetine doyum olmaz. Tarhana yapımında da kullanılmaktadır.
 
Sevi Gözay UĞURLU