Albüm yönetmenliğini ve yapımcılığını Mustafa Budan’ın yaptığı ‘Hilal Vakti’ Türk Halk Müziği albümü dijital platformlarda yerini aldı. Türk Halk Müziği dinleyicilerini sevindiren Hilal Özdemir, bu albümde önemli isimlerin yer aldığını söyledi. Ünlü tiyatro sanatçısı Altan Gördüm, İclal Aydın, Kadir Çöpdemir, Zafer Algöz gibi ünlü isimler de Hilal Özdemir’e albümde şiirleri ile destek verdi.
 
“SANATLA UĞRAŞAN İNSANDAN ZARAR GELMEZ”
Türk Halk Müziği Sanatçısı Hilal Özdemir, kendinden bahsederek, “Ben yaklaşık 4 sene Türk Sanat Müziği eğitimi aldım. Ama yapmak istediğim tarz Türk Halk Müziğiydi. Sonra Ankara Radyosu ses sınavı açmıştı. 1989 yılında ona katıldım ve kazandım. Benim düşünceme göre Halk Müziği diğer müzik türlerine oranla yaşanmışlık isteyen bir şey diye düşünüyorum. Kesinlikle yürekten gelmeli. Tabi ki her şey için eğitim şart ama bir de Rabbim’in vermiş olduğu eğitim var insanın gönlüne. O da Aşık Veysel gibi çok güzel örnekleri var önümüzde.  Herkes okusun, yüreğinden okusun. Müzik güzeldir. Sanatla, doğayla uğraşsınlar. Sanatla uğraşan insandan zarar gelmez. Bu vesileyle müzik, türküler, şarkılar kimsenin tekelinde değil, insanlar okusunlar. İyiler zaten kalır, kötüler de elenir gider” ifadelerini kullandı.
 
“MÜZİK, SANAT İNSANLARI İYİLEŞTİRİR”
“Müzik, türkü, sanat kimsenin tekelinde değil. İnsanlar kötü şeyler yapmasındansa müzik yapsınlar” diyen Özdemir, “Müzik, sanat insanları iyileştirir. Şarkı söylesinler, türkü söylesinler. İlk çıktığım zamanlarda beni çok eleştirmişti halk müziği sanatçıları, ‘böyle türkücü mü olur, böyle türkü mü okunur’ diye. Ben hakikaten de modern bir şekilde türkü okunabileceğini göstermiş oldum hem meslektaşlarıma hem de sevenlerime. Hala Türk Halk Müziği’ne emek veriyorum. Türküyü çok seviyorum. Müziğin bütün dallarını dinlerim, çok da severim, icra da etmeye çalışırım” şeklinde konuştu.
 
“GELENEKLERİMİ ÇOCUKLARIMA HEP ÖĞRETMEYE ÇALIŞIYORUM”
“Herkes gibi ben de yeniliğe, yenilenmeye açık bir insanım ama kendi çapımda geleneklerimi, aileden gelen büyüklere saygı gibi, çocuklarıma hep öğretmeye çalışıyorum” diyen Özdemir, “Çok şükür ki öğrettiğimi de düşünüyorum. Ben çocuklarımı yalnız büyüten bir anneyim. Oğlum 16 yaşında, kızım 13 yaşında. Toplu taşıma araçlarında yer vermek, büyüklerin ellerinden öpmek, bunlar benim nezdimde hala gelenek ve saygı olarak duruyor. Bazı değer yargılarını öğretmek gerekiyor diye düşünüyorum. Teknoloji ilerledikçe bir takım şeyler değişiyor. Bundan bizden nasip alıyoruz aileler olarak. Çocukları eskisi gibi çok rahat ortamlarda büyütemiyoruz maalesef. İnternet çıktı mertlik bozuldu diyorum ben buna. Tabi ki gelişmek güzel ama bir yere kadar. Allah bütün evladı olan ailelere yardım etsin. Zor bir dönemden geçiyoruz” diyerek düşüncelerini aktardı.
 
“ALLAH BU DUYGUYU BENİM İÇİME ÇOK KÜÇÜKKEN KOYMUŞ”
Özdemir, “Annelik öğrenilebilen, bu duygunun sonradan gelişebilen bir şey olduğunu düşünüyorum ama 10 yaşından beri anneyim. Kardeşlerime anneydim, sonra yeğenlerime annelik yaptım. Şimdi de kendi çocuklarıma annelik yapıyorum. Allah bu duyguyu benim içime çok küçükken koymuş. Etrafımdakileri sarar sarmalarım, böyle olduğumu da söylerler. Ne mutlu ki böyle sarıp sarmalayan yapım var. Bazen yorucu olabiliyor ama bu yapımı seviyorum. Annelik duygusunun sonradan öğrenilen bir şey olduğunu da gözlemliyorum.  Allah olmayan herkese nasip etsin ama bana da nasip etti, iki tane evlat. Yeğenlerimi saymazsak. Kolay bir şey değil tabi emek vermek, büyütmek. Ama çok şükür ben bunu yaşadım” dedi.
 
“MÜZİK FARKLILAŞTI, DEĞER YARGILARI FARKLILAŞTI”
Özdemir, çocuklarını büyütmek için bir süre müzikten ayrı kaldığını söyleyerek, bu dönemi şu şekilde anlattı: “Benim de önceliğim her zaman evlatlarım olmuştur. Çocuklarım olduktan sonra onları kendim büyütmek adına biraz ara vermiştim ama bu kendi tercihimdi. ‘Neden bu kadar ara verdiniz’ diye soranlara çok şükür iki tane aslan gibi evlat büyüttüm. Ne bakıcım ne yardımcım vardı. Ailem destek olmaya çalıştı zaman zaman. Her anneye nasip olmuyor bu çalışan ve gerçekten çocuklarından ayrı büyüyen insanlar çok fazla. Ben de annemden büyüyen bir evlat olarak çocuklarıma bunu yaşatmak istemedim. Yeniden müziğe başlamak biraz yorucu oluyor. Bıraktığım noktadan başlamadım çünkü zor. Müzik farklılaştı, değer yargıları farklılaştı. Gündemde sesi olmayan bir sürü insan var. sesi varmış gibi müzik adına hiçbir altyapısı olmayan insanlar meydanlarda türedi. Onlara süperstarmış gibi davranılıyor. Değer yargıları eskiden daha farklıydı ama şimdi yer değiştirdiğine inanıyorum ve müzik tabi ki zor. Sadece müzik değil hayat zor ama önemli olan zoru başarmaktır. Her zaman bunu başardığımı düşünüyorum.”
 
“DOSTLUKLA YAPILAN BİR ALBÜM OLDU”
“Albüm yönetmenliğini ve yapımcılığını Mustafa Budan yaptı. Mustafa Budan benim bu sanat ve hayat yolculuğumda can dostum diyebileceğim yegane insanlardan biridir” diyen Özdemir, albüme tanınan ve dostu olan isimlerin de destek verdiklerini söyledi. Özdemir, “Altan Gördüm, tiyatro sanatçısı, sağ olsun ‘Yüreğime Ektim Seni’ türküsünün başına bir şiir okudu o ulvi sesiyle. İclal Aydın benim canımdır. 25 yıldan fazladır dostum. O dönemlerde yoğun ve kötü zamanlardan geçiyordum. Ondan etkilenerek bana çok güzel bir şiir yazdı. Sonra benim yönetmenim onu besteledi ve çok güzel oldu. İclal girip seslendirdi şiirini. Kadir Çöpdemir de benim canımdır, çok eski dostumdur. Dostlukla yapılan bir albüm oldu aslında” dedi.
 
“TELEVİZYONDA DÜZGÜN PROGRAM KALMADI”
Özdemir, “Harika bir albüm olduğunu düşünüyorum. Umarı dinleyenler de sevmiştir. Artık televizyonda düzgün program kalmadığı için bu albümü radyolarda daha ziyade tanıtmaya çalışıyoruz. Program olarak baktığınızda ekranlarda ya kaynana, gelin kavgaları var maalesef ya kim kimi boğazlamış. Çıkacak program kalmadı. Birkaç tane vardı, onlara da çıktım. Dolayısıyla da çıkamıyoruz” serzenişinde bulundu.
 
Gülçin AKIN