Slovenya, Hırvatistan, Sırbistan, Kosova, Karadağ, Arnavutluk, Makedonya, Yunanistan ve sonra Türkiye’ye gelen ve 29 yaşındaki İtalyan gezgin Lucius Luz Visioni, İstanbul’u ziyaretinin ardından Çanakkale’ye geldi. Geçtiğimiz Haziran ayında İtalya’nın kuzeyindeki Varese kentinden yola çıkan Visioni, seyahat etmeyi çok sevdiğini söyleyerek bu rotasının özel olmasını istediği için bisikletle yolculuğuna başladığını belirtti. Visioni, “Seyahat etmek için bisikleti seçmemin sebebi ise benim için özel bir gezi olmasını istememdi. İtalya’da otobüsle ve arabayla çok fazla seyahat ettim. İspanya ve Avrupa’da da otobüsü kullandım ancak gerçekten özel bir şeye ihtiyacım vardı, bisiklet bu ihtiyacımı karşıladı. Bisikletle gezerken hiçbir şeyi kaçırmıyorsun. Doğadaki tüm değişimleri hissediyorsun. Hava soğuyor, sen üşüyorsun; hava ısınıyor, terliyorsun” dedi.
 
“ÇANAKKALE’NİN ÇOK GÜZEL OLDUĞUNU GELİR GELMEZ ANLADIM”
İstanbul seyahatinin ardından bisikletle Çanakkale’ye gelen Lucius Luz Visioni, “Çanakkale’ye geldim ve çok güzel bir şehir olduğunu gelir gelmez anladım. Çanakkale çok güzel, çok minik ve inanılmaz tatlı bir şehir. Bir gün içinde tüm Çanakkale’yi gezebilirsiniz. Para kazanmak için sokakta müzik yapıyorum. Bir sürü insan bana bakmak ve dinlemek için durdular. Üç gündür buradayım ve harika insanlarla tanıştım. Öğrenciler çok yardımseverler. Sokakta müzik yapmaya devam edeceğim. Sahilde kafelerin ve restoranların olduğu yerde müzik yapacağım” diyerek duygularını paylaştı.
 
“KESİNLİKLE EN İYİSİ TÜRK YEMEKLERİ”
“Bisikletle yol almanın en güzel yanı istediğin yerde durup, kamp yapabilmek ve doğayla iç içe olmak. Dağlar, denizler, göller ve bir sürü insan ile birebir görüşebiliyorum. Benim için ruhsal bir yolculuk oluyor” diyen gezgin İtalyan genç, yollara hiçbir planı olmadan çıktığını da ekledi. Visioni, “Kalbimin sesini dinlemeye karar verdim. Hayat ile aramdaki keyfi arttırmak istedim, bu yüzden sorgulamadan yola çıktım. Burada bir sürü sihirli insan ile tanıştım. Açıklayamıyorum ama Türk insanları muhteşem. Çok cömertler, bana çok yardım ettiler. İstanbul’u gezdim ve âşık oldum, kesinlikle tüm dünyadaki favori şehrim. İstanbul, her şeyin karışımı rengârenk bir şehir. Özellikle yemekler, gerçekten inanılmaz. Helva, mantı ve baklava şimdi hatırlayamadığım bir sürü yiyecek var. Pek çok insan İtalyan yemeklerinin harika olduğunu söyler ancak Türk yemekleri ile tanıştıktan sonra abarttıklarını fark ettim. Kesinlikle en iyisi Türk yemekleri. Türkiye çok saygılı, çok büyük ve çok uluslu bir yaşam sürmüş. Biz, Avrupalılar için farklı bir dünya gibi geliyor. Camiiler özellikle benim çok etkiledi” ifadelerini kullandı.
 
“SOKAK KÖPEKLERİYLE BERABER POZİTİF ŞARKILAR SÖYLEDİM”
Türkiye’de başına birçok talihsiz olay da geldiğini söyleyen Visioni, “İstanbul gezimden sonra Mudanya taraflarında bisikletimi kırdım ve hastalandım. Bursa Eşkel’de direksiyonla ilgili bir sıkıntı yaşadım ve bunun sonucunda bisikletim kırıldı. Küçük bir şehirde kumsal taraflarında kamp yaptım. Hava çok rüzgârlıydı ve deniz çok dalgalıydı. Üç gün boyunca karın ve baş ağrısı çektim. Ama moralimi bozmadım ve sokak köpekleriyle beraber pozitif şarkılar söyledim.  Bir sonraki gün bir sürü insan bana yardım etti. Bisikletimi tamir etmem için beni götüren insanlar oldu ancak hastalığımı iyileştiremedim.  İki kere hastaneye gittim. İlk seferimde kan testi yapmak için kanımı aldılar ve dört saat boyunca sonucu bekledim. En sonunda gelip hiçbir şeyiniz yok gidebilirsiniz dediler ama benim karnım ağrımaya devam ediyordu. İkinci sefer ise, kendimi biraz daha iyi hissettiğimde Karacabey’e doğru yola çıkmıştım. Arabası olan bir Türk, benim Türk bayraklı tişörtümle görünce yardıma ihtiyacım olup olmadığını sordu. Ağrılarımdan bahsedince doktor olduğunu söyledi ve beni doktora götürdü. Böbreklerimle ilgili bir sıkıntı varmış ve çok su içmem gerektiğini söylediler. Böylece iyileşmiş oldum” şeklinde anlattı.
 
“ÇOK AZ TÜRK İNGİLİZCE BİLİYOR”
Visioni, turist gözü ile baktığında Türkiye’de İngilizce bilen insanın az olmasının bir problem olduğunu söylemesinin yanı sıra, Türk insanların çok misafirperver olduklarını da belirtti. “Hz. Muhammed’in doğum gününün olduğu gün bir aile beni misafir etti ve yemeklerini paylaştılar. Çok güzel bir gündü” diyen gezgin havaların soğumasından dolayı direksiyonunu İzmir ve Antalya gibi sıcak memleketlere kıracağını, Türkiye’ye mutlaka tekrar geleceğini ve gördüğü herkese önereceğini de belirtti.
 
Gizem Tuğçe BAYHAN