Yeni üretim sezonunun başlaması ile beraber Çanakkale Ziraat Odası Başkanı İsmail Kaya Çanakkale tarımını değerlendirdi. Çanakkale’de birçok ürünün bir arada yetiştiğini söyleyen Kaya, bu avantajlı durumun kimi durumlarda ise dezavantaj olduğunu söyledi. Kaya, “Çanakkale’de birçok ürünün bir arada yetiştiğiyle övünen bir toplumdayız. Birçok ürün yan yana yetişiyor. Biri bitmeden biri başlıyor. Dolayısıyla yine bir üretim sezonu bitmeden bir başka üretim sezonun başındayız. Arpa, fiğ gibi yem bitkilerinin dikiminin başındayız. Kışlık yem bitkilerinin dikim zamanı. Arpanın, buğday, yulafın dikim zamanına yaklaşıyoruz. Bugünlerde bunun için hazırlıklar yapılıyor” bilgisini verdi.
 
“ŞU ANDA ANCAK UMUT EDEBİLİRİZ”
“Yüksek verim almak yalnızca bir üreticinin kendi başına uğraşlarıyla oluşabilecek bir şey değildir” diyen Kaya, “İklim şartlarının istediğimiz şekilde gitmesi, yağışı istediğimiz boyutta almamız, güneşi istediğimiz şekilde almak, soğuk ve sıcağın istediğimiz şekilde oluşması neticesinde ürünlerin bir verimi oluşuyor. Dolayısıyla biz şu anda ancak umut edebiliriz. İyi verim almayı, kaliteli ürün üretmeyi, sağlıklı ürün üretmeyi, bol ürün üretmeyi, rekolte bakımından yüksek bir şekilde ürün üretmeyi ancak ümit edebiliriz. Şimdi ektiğimiz bu ürünler bir kısmının Mayıs ayı gibi hasadı olur. Bir kısmının da Haziran ayında hasadı başlar. Burada yine kışlık karnabahar, lahana gibi çıkacak ürünlerimiz vardır, bunların dikimleri yapılmıştır. Şu anda onların hasadına doğru zaman geçiyor. Bugünlerde bunların dikimleri olur ve 2 aylık süreç içerisinde hasadı gerçekleşir” şeklinde anlattı.
 
“YEMLİK BİTKİLERİMİZ DIŞ PİYASAYA GİTMEZ”
Kış zamanının gelmesi ile hayvancılık ile uğraşan üreticilerin yem üretiminin başladığını söyleyen Kaya, “Bölgemizde ciddi şekilde yemlik üretimi vardır. Hayvancılık bölgemizde olduğu sürece kışlık yemlik üretimi devam edecektir. Yemlik bitkilerimiz dış piyasaya gitmez. Genellikle yemlik bitkileri hayvanı olan hayvan sahipleri diker. Yemlik üretiminin yüzde 90’ı kendi hayvanı için dikilmiştir. Yüzde 10’u komşularına satmak için üretirler. Herkes yapabileceği, yetiştirebileceği, bildiği şeyleri dikmesi, yetiştirmesi tarlasının uygun olduğu ürünlere yönelmesi çok kıymetli. Bu planlı üretime birileri teşvik etmiyorsa, biz kendi komşuluk ilişkilerimizi devreye sokup bu planlı ekimi kendimizde yönetebiliriz. Hangi bölgede neler ekliyor, neler dikiliyorsa onlarda o bölgelerde ekilen, dikilen ürünlere yönelmesi onların karına olur” ifadelerini kullandı.
 
“DEZAVANTAJ, ÜRÜN ÇEŞİDİNİN AZ AZ OLMASI NEDENİYLE YETERLİ ALICIYI BULAMAMAK”
Başkan Kaya, Çanakkale’nin tarımında çok fazla çeşit olduğunu söyleyerek, “Avantajı kazanamadığımız üründen vazgeçip, kazanacağımız ürünlere yönelmek” dedi. Dezavantajlarını da sıralayarak şunları belirtti: “Bir sürü ürün çeşidinin az az olması nedeniyle yeterli alıcıyı bulamamak. Mesela az az dikmişizdir. İzmir’den, İstanbul’dan gelip alacak alıcılarda az az olduğu için başka bölgelerden bu ihtiyaçlarını karşılıyorlar. Bu bölgede de alınmayan üründen dolayı bir şişme olur. Karnabaharda, lahanada bunlar yaşanabilir. İnşallah güzel bir yıl olur. Üreticilerimiz çektikleri zahmetin neticesinde kaliteli, verimli ve istedikleri fiyata satabilecekleri ürünleri üretirler.”
 
“HER ZAMAN İÇİN PLANLI DİKİM ÇOK KIYMETLİ”
Bu dezavantajı avantaja çevirmek için en önemlisi planlı dikim olduğunun altını çizen Kaya, “Bunları avantaja geçirmek dikerken nereye satabileceğinin tespitlerini yapabilmek. Daha önceki açıklamalarımızda da söylediğimiz gibi; her zaman için planlı dikim çok kıymetli. Eğer ki bir ürünü planlı diktiysek, alıcıyı da memnun edecek ürün üretebiliyorsak şehir dışında da bunların alıcıları gelir bizi bulur. Bu bölgede yetişen ürünleri başka pazarlara sevk eder ve oralarda satar. Bir alıcının buraya gelip istediği malı bulamaması demek, o alıcının buraya gelmemesi anlamına gelir. Bu da plansız dikim neticesinde oluşur. Planlı dikim her zaman çok önemlidir” diye düşüncelerini dile getirdi.
 
İsmail ŞEN