Ünlü sanatçı İzel’in 2001 yılında seslendirdiği, söz ve müziği Altan Çetin’e ait olan ‘Kıyamadım’ isimli şarkıyı yorumlayarak dinleyici ile buluşturan Cengiz Ateş, müzik platformlarda yerini üst sıralarda aldı. Evren Arasıl’ın yönetmenliğinde çekilen klip ile dinleyicilerine farklı bir şarkı sunabilmenin mutluluğunu yaşayan Ateş, şarkısı hakkında değerlendirmelerde bulundu. Ateş, “Bu şarkıyı İzel Hanım yaklaşık 2001 yılında, o albümünde söylemişti. Ben de o şarkıyı daha çıktığı günden beri sahnede söylüyorum. Tüm sahne programlarımda o şarkıyı söylüyorum ve içimden hep şunu söylüyordum, ‘Allah’ım bana bu şarkıyı kendi albümümde söylemeyi nasip et’, tabi o zamanlar albüm hayalleri kuruyorduk. Şimdi single’a dönüştü. Tek tek çıkarma tarafındayız. Benim jenerasyonum R&B dediğimiz tarzı çok fazla dinlemiyorlar çünkü bizim jenerasyon iyi bir müzik kültürüne sahip. Biz Nurettin Selçuk da dinledik Tarkan da dinledik Pink Floyd da dinledik. O yüzden müzik altyapımız çok iyi olduğu için bize o şarkılar hitap etmiyor. Çok iyi yapan arkadaşlarımız var. Bunları tenzih ediyorum ama benim jenerasyonumun dinlediği şarkılar onlar değil. Ben daha çok teenage kafaya şarkı söyleyebilen bir adam değilim. Onların dinlediği tarz başka benim yaptığım tarz başka. O yüzden sevdiğim müziği yaptım, sevdiğim şarkıyı söyledim. İsteyen dinledi, isteyen dinlemedi. Hiçbir zaman yaptığım şarkılarda risk olacakmış olmayacakmış, satılacakmış satılmayacakmış, onun düşüncesi ile yola çıkmıyorum. Sadece sevdiğim müziği yapıyorum” dedi.
 
“SEVDİĞİM MÜZİĞİ SEVDİĞİM SOUNDLARDA YAPMAYI SEVİYORUM”
“Aslında baktığımız zaman 1999 yılında doğan şu anın gençleri bu şarkıyı hiç dinlemedi aslında. Şu anda 20 yaşındalar ve dinleyeceği şarkılar bunlar aslında” diyen Ateş, “Cover gibi değil aslında sıfır şarkı gibi dinleyen birçok insan var. Zaten o yüzden akustik bir aranjeden ulaşıp, daha modern bir aranje yapmak istedik. Bu yüzden de Batu Çaldıran ile çalıştık. Onun da ellerine sağlık, çok güzel bir iş çıkarttı. Ben sevdiğim müziği sevdiğim soundlarda yapmayı seviyorum. Bu hep böyle devam edecek ve kendi kitlemi böyle oluşturacağımı düşünüyorum” şeklinde konuştu.
 
“O GÜNLERDEN BELLİYMİŞ BENİM ŞARKI SÖYLEYECEĞİM”
Hayatta yapabildiği en iyi şey olarak şarkı söylemeyi tanımlayan Cengiz Ateş, “Daha küçükken yıkandığımız leğenleri salona getirip onun üzerinde şarkı söylüyormuşum. İlk söylediğim şarkı da Emel Sayın’ın Bir Sevgi İstiyorum şarkısı olmuş. O günlerden belliymiş benim şarkı söyleyeceğim. Her şeyi içime atarım, çok duygusal değilimdir. Hayatım boyunca 3-4 kere ağlamışımdır. İçime ağlarım genellikle. Hatta doluyor doluyor bazen ağlamam gerektiğini hissediyorum, Babam ve Oğlum filmini açıyorum ve sadece o filmde ağlayabiliyorum. Çok duygusal değilim ama şarkıyı hissedebiliyorum. ‘Ben o halde olsaydım şarkıyı nasıl söylerdim’ diye düşünüyorum. Hissetmek çok önemli şarkıyı söylerken, gözlerinizi kapatıp şarkının içine dalmanız gerekiyor” ifadelerini kullandı.
 
“SIFIR ŞARKI İLE DİNLEYİCİNİN KARŞISINA ÇIKMAYI PLANLIYORUZ”
Ateş, ilerleyen dönemlerdeki çalışmaları hakkında bilgi vererek, “Planlamamız aslında ‘Kıyamadım’ şarkısını Ocak, Şubat aylarında çıkartmaktı. Planladığımız gibi gitmiyor bazı şeyler ve Mayıs’ın sonlarına doğru çıkarttık. Yaza da bir şarkı planlıyorduk. Şimdi bir tane şarkımız elimizde ama onu biraz daha saklayıp Kasım sonları Aralık başları gibi düşünüyoruz. Sıfır şarkı ile dinleyicinin karşısına çıkmayı planlıyoruz. Bu iş biraz süreklilik gerektiren bir iş. Sürekli üretmek gerekiyor ki insanların akıllarında kalalım. Gerçekten çok zor bir camia, onların arasında parmak kaldırmak, ben buradayım demek çok zorlaştı. Dijital platformların çoğalması ile birlikte gerçekten şarkı söylemeyi bilmeyen insanların bile bu işe merak saldı. Ama ne olursa olsun diye video koyuyor ve bizim emek verdiğimiz şarkılardan daha fazla tepki alıyor. O yüzden insanları da bu cesaretlendiriyor. Bizim de buradaki görevimiz insanlara hiç yorulmadan, enerjimiz düşmeden yeni yeni şarkılar üretmek” dedi.
 
 
“EN ÖNEMLİ ŞEYLERDEN BİRİ SESİMİ, SAHNEMİ İNSANLARLA BULUŞTURMAK”
“Ben zaten 20 senedir sahneye çıkıyorum Bursa’da. Aslında sahne adamıyım, konservatuvara başladığım zamanlardan beri” diyen Ateş, şunları söyledi: “Benim için en önemli şeylerden biri sesimi, sahnemi insanlarla buluşturmak. Bundan 10 gün önce Bitlis’te bir konsere çıktık. 27 Eylül’de Şırnak’a gidiyoruz. Bizi davet ediyorlar festivallere. Şehir dışında insanlarla buluşmayı çok seviyorum. Realist olmak gerekiyor. Ben Bursa’da çok tanınan bir adam olabilirim ama Çanakkale’de beni çok fazla kişi tanımıyordur. Onlarla buluşup, onlarla şarkı söylemek gerçekten çok keyifli. Başka şehirlere gittiğimde çok iyi anlıyorum. Her yerden dinleyici ile buluşmayı çok arzuluyorum. İnşallah Çanakkale’den de öyle bir teklif gelir ben de Çanakkale’de dinleyicilerle buluşmayı çok isterim.” 
 
“ÇANAKKALE’YE KARŞI AYRI BİR SEVGİM VAR”
Ateş, Çanakkale’ye çok geldiğini ve şehri çok beğendiğini söyleyerek, yaşadığı anıları anlattı: “10-15 sene önce, bir gün programdaydık, ben Çanakkale Türküsü ’nü söyledim. Türküyü söyledikten sonra orkestradaki arkadaşlarıma döndüm, ‘Kim dedim benimle programdan sonra Çanakkale’ye geliyor?’. 3 arkadaş arabaya atladık Çanakkale’ye geldik. Kahvaltımızı ettik, Şehitliği dolaştık, Gelibolu’yu gezdik. İnanılmaz güzel bir gün yaşadık. Bir gece kaldık Assos’ta. Sonra da döndük ve biz bunu rutin bir hale getirdik. Çünkü Çanakkale’de insanların gerçekten çok rahat yaşadıklarını düşünüyoruz. Kozmopolit şehirler çok hızlanıyor. Bizim bazen bu şehirlerden uzaklaşmamız gerekiyor. Çanakkale ve insanı, mutlaka ilerleyen zamanlarda herkesin sahil kasabasına yerleşme hayali vardır ya, benim de hayallerimden birisi Çanakkale’ye yerleşmektir ve insanları da çok hoşuma gidiyor. Benim kız kardeşimin eşi de Çanakkaleli. O yüzden Çanakkale’ye karşı ayrı bir sevgim var.”
 
Gülçin AKIN