Burada konuşan Turan, üç ilde belediyelere kayyım atanmasıyla ilgili söylemlerde; “Kayyım anayasal bir müessesedir, hak eden her yere atanır. Herkes hukuk içerisinde demokrasiyi büyüten, halkın iradesine saygı duyan bir onu içerisinde adımlarını atsın biz de hangi parti olursa olsun saygı duyalım. Dünyanın neresinde belediye başkanı terör cenazesine gider ya. Sanki biz belediye faaliyetinden kayyım atamışız gibi kızanlar büyük yanlış yapıyor. Hele ki Şehitler Diyarı Çanakkale’de ki bazı yöneticilerin kayyıma karşı çıkması akla ziyan bir yaklaşım” dedi.
 
Yenice Belediye Sosyal Tesislerindeki toplantıya Vali Orhan Tavlı, Yenice Kaymakamı Ahmet Başer, Yenice Belediye Başkanı Veysel Acar, daire müdürleri, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri de katıldı. Turan burada yaptığı konuşmada Çanakkale ve ilçelerine yapılan yatırımlardan devam eden çalışmalardan bahsetti. Yenice’nin Çanakkale’mizin parlayan yıldızlarından bir tanesi olduğunu aktaran Turan, “Yenice, zaten önemli bir marka değeri olan Çanakkale’mizin bir başka marka katma değer üreten ilçesi. Başlı başına bir marka, başka başına bir kıymet. Kazdağı ormanı, tarımı, hayvancılığı son dönem turizmi, yamaç paraşütü, fotoğrafçılığı, yürüyüş yolları yeni dönemde daha da iddiasını ortaya koyacak turizmiyle beraber bölgemizin sahil dışında da tatil yeri varmış denen, denizin dışında da turizm olurmuş denen, özel yerlerden bir tanesi. Bir doğa harikası. Gözümüz gibi bakmak zorunda olduğumuz ormanın, yeşilin, yoğun olduğu bir ilçemiz. Yenice’de olmaktan ayrıca gurur duyuyorum. Ülkemizin her tarafı kıymetli ama Çanakkale’mizin kıymeti, Yenice’mizin kıymeti bambaşkadır. Nuri Bilge Ceylan’ın kenti, Muhterem İnce’nin kenti. Çok kıymetli insanların yetişip büyüdüğü, farklı bir yer Yenice” dedi.
 
Meclis kapandıktan sonra Milletvekili Jülide İskenderoğlu ile birlikte ilçe ilçe, köy köy gezmeye başladıklarını anımsatan Turan, “Tabiri caizse memleketimizi önümüzdeki seçimsiz dört yıla hazırlamak için büyük mesai harcadık. Seçimler bitti geride kaldı. Yerel seçimler birkaç ay önce bitti, muhtarlarımız çoğu yenilendi görev başına geldi. Ondan bir yıl önce bizler seçildik. Önümüzdeki dört yıl sevseniz de sevmeseniz de oy verseniz de vermeseniz de Sayın Erdoğan Cumhurbaşkanı. Cumhur İttifakıyla birlikte bizler de milletvekili olarak göreve başladık. Dolayısıyla yeni dönem olarak kavga etmek zaman kaybetmek yerine iş yapmayı, üretmeyi, dört yılın bitiminde tekrar seçilen ve dönüp arkaya baktığımızda keşke şunu yapsaydık tüh eksik oldu demeyelim diye bütün değerli arkadaşlarımızla, tüm şehrin dinamikleriyle beraber bu yeni süreci inşa etmek istiyoruz. Çanakkale merkez, Lapseki, Biga, Çan, Yenice, Eceabat, Gelibolu hattını bitirdik. İnşallah bu süre içerisinde Bayramiç ve Ayvacık hattında olacağız. Onları da toparlayacağız. Ama sadece köylere değil Ankara’da görevimiz oluyor, MGK toplantısı oluyor. Türkiye’yi temsilen Moğolistan’a gittik. Bize verilen tüm görevleri yerine getirmek için gün gün mesai harcıyoruz. Ama hep ifade ediyorum; bizler Ankara’nın değil Çanakkale’nin vekilleriyiz. Her fırsatta burada olmayı şeref biliyoruz” şeklinde konuştu.
 
KÖYLERE AĞABEYLİK YAPINI, BABALIK YAPIN
Biz muhtarın ne demek olduğunu bilen bir partiyiz. Muhtarların hangi şartlarda seçildiğini, demokrasinin kılcal damarları olduğunu bilen bir insanız. Biz muhtarlarla toplantılarda maaş meselesi vardı çözdük. Sosyal güvenlik meselesi vardı, talep ettiniz çözdük. Silah meselesi vardı çözdük. Bunlar kıymetli işler. Biz Cumhurbaşkanımızın muhtarlara olan bakışını biliyoruz. Hep toplantı yaptı, önem verdi, bizi uyardı. ‘Muhtarı üzen Cumhurbaşkanını üzer’ dedi. Bende her yerde şunu söylüyorum; Çanakkale’de de muhtarı üzen Bülent Turan’ı üze. Muhtarımızı üzmeyeceğiz. İşimizi yapacağız, valimiz, kaymakamımız, belediyemiz tüm ekiplerimiz beraber muhtara omuz vereceğiz,  destek olacağız. Ama muhtar da bize omuz verecek. Kim hasta kim engelli kim gariban, kim yatağa aç girdi muhtarlar bilmek zorunda. Yol getiririz, su getiririz, taş getiririz ama köyümüzde kim ihtiyaç sahibi bulup ihtiyacını gidermek bizim görevimiz. Mutlaka köydeki garibanın, engellinin, yaşlının derdini bulun. Haberim yoktu demeyin. Ekonomik sıkıntısı var mı, gıdaya ihtiyacı var mı ona bakın. Her tarafı hastane yaptık. Biga, Lapseki, Çanakkale merkez, Ayvacık hepsine hastane yaptık. Birçok operasyon artık Çanakkale’de yada ilçelerde çözülüyor. Ama adam köyünden hastaneye gidecek para bulamamışsa hiç kıymeti yok. Hastane varsa ve adam ulaşamıyorsa hepimizin vebali. Eğer siz hastayı buldunuz da doktor ilgilenmezse bana söyle, o başka bir şey. Eğer siz garibanla ilgili evinde ekmek ve çorba yok, kaymakama söyle ilgilenmiyorsa bana söyle. Ama bizim iktidarımızda bir adam aç olarak yatağa giriyorsa, bir hasta doktora gidemiyorsa, bir engelli araç ihtiyacı olup bulamıyorsa, bir yaşlı evinde ölüyor da bir hafta haberimiz olmuyorsa hepimizin vebalidir. O yüzden bırakın taşı, toprağı, asfaltı, suyu hepsi çözülür. Ama köylere ağabeylik yapını, babalık yapın. O yüzden muhtarlardan istirham ediyorum; bizim köylerde elimiz, ayağımız, gözümüz, kulağımız olun. Önceden vali ve kaymakamları sadece törenlerde gördüklerini anlatan Turan şöyle devam etti; “Ama bugün valimiz de kaymakamımız da köy köy kasaba kasaba geziyor. Önceden millet devlet için vardı, şimdi devlet millet için var. Devlet, milletin derdini çözmek için var” dedi.
 
HER YERDE HALKIN KARARINA SAYGILIYIZ DİYEN BİR ADAMIM BEN
Seçimlerin geride kaldığını ifade eden Turan; “Seçimler bitti o parti bu parti kazandı. Olur bunlar seçimde kazanmakta var kaybetmekte. Yenice’yi biz aldık, Çan’ı CHP aldı. Seçimlerin esasında kaybetmekte var kazanmakta. Lapseki’de Yenice’de büyük oranda oy aldık ama Çan ve Bayramiç’i kaybettik. Biga’yı, Karabiga’yı, Geyikli’yi aldık. Yani şunu demek istiyorum; partiler seçimi kaybedilir, kazanabilir. Ama bunlar geride kaldı artık. Kim nereye oy verdiyse verdi. Dört sene bu ülkeyi polemikten kavgadan uzak bir hizmet dönemine çevirebiliriz. Bugün basında gördüm, Bayramiç’te benim eski konuşmamı çıkarmışlar, ‘halka hakaret etti’ demişler. Bakın söylüyorum; bırakın halka hakaret etmeyi, her yerde halkın kararına saygılıyız diyen bir adamım ben. Her yerde halkın kararı baş tacı diyen bir insanım ben. Bayramiç’in de Yenice’nin de Çanın da Biga’nın da kararı baş üstüne kardeşim. Eksiğimiz varsa kaybederiz, iyiysek devam ederiz. Kimse seçilmişlerle ilgili seçenlere ithamda bulunamaz. Ama şuna kızdım Bayramiç’te; hiç yıllarca olmayan bir mesele oldu. Bayramiç’te bayrama gittiğimizde 690 tane hemşerimiz hastanede yatıyor. Yahu neden dedik? Belediye personeli işi ihmal etmiş, klor koymamış suya bayram tatiline gitmiş. Onun karşılığında da kolibasili çıkmış suyun içerisinde. Sen işini yapmaz, 690 kişiyi bir günde zehirlersen senin o tembelliğin, senin o ‘bayramda tatile giderim iş yapmam’ anlayışın o zihniyetin koli basili zihniyeti dedim. Yanlış, yapana, ihmal edene, halkı zehirleyene söyledim. Halka söyler miyim yoksa. Halkın kararı baş tacı. Bayramiç’n de Yenice’nin de kararı baş tacı. Ama bir daha söylüyorum; benim belediyem veya başkasının belediyesi halkı zehirlese, klor koymazsa, bayramda 690 kişiyi hastanelik yaparsa o anlayış sorunlu, yanlış bir anlayıştır. Hiç kimse sabote ermesin, söylediğim net. Ben seçimden sonra bütün belediyelerimiz aradım, hangi partiden olursa olsun; telefonum bu, ben şehrin vekiliyim sende ilçede kazandın bize düşen bir şey varsa 5 yıl emrinizdeyiz dedim.  O yüzden bize bu tarz gereksiz ithamlar yakışmaz diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
 
“TARIMDA TURİZMDE NASIL SINIF ATLADIĞINI HEP BERABER GÖRECEĞİZ”
Türkiye’nin ve Çanakkale’nin büyüdüğünün altını çizen Turan, “İnşaatı deva eden boğaz köprüsü Türkiye’nin değil, dünyanın en uzun köprüsü. O köprü sadece Çanakkale’nin değil, Yenice’nin köprüsüdür. Buranın çileği meyvesi, sütü çok daha rahat ihraç olacak. Şimdi gemi kalktı mı, kalkmadı mı, meyve sebze bozulacak mı, diye korku yaşıyor. Ama köprü olduğunda buraya turistte getirecek, tarımla ilgili adım atarken rahat edilecek. O yüzden yeni dönem tarımda turizmde nasıl sınıf atladığını hep beraber göreceğiz. 4 bin 650 metre, dünyanın en uzunu. Bir uluslararası proje bu. Sırf ayak yüksekliği 318 metre. Oda şundan; bizim Mart 18’imiz çok kıymetli. 3’ncü ayın 18’iyla alakalı da böyle simgesel bir durum söz konusu. İki aya aralığı 2023 metre. Cumhuriyet’imizin kuruluşunun 100’ncü yılına atıfla 2023 metre yapılıyor. Her alanı şık tasarlanmış harika bir proje. Aynı şekilde limanlarımız, geçen sene Troya 2018’dedik bütün Çanakkale Türkiye’de konuşuldu. 31 Ağustos akşamı Çanakkale Merkez’de Mehmet Akif Ersoy’un çocukluğunu anlatan bir filmin galası olacak. TRT’de, THY’de büyükelçiliklerde hep izlenecek ve Akif’in Çanakkale doğumlu olduğu, Biga’da Bayramiç’te hatırası olduğunu belgeleri ile göstereceğiz. Çanakkale son dönemde en çok yatırım alan illerin başında gelmeye başladı. Çanakkale son dönemde artık adından söz ettirmeye başladı” dedi.
 
“BU ŞEHRİN YER ALTIDA BİZİM YER ÜSTÜ DE BİZİM”
Turan son dönemde Kirazlı maden sahasıyla ilgili yaşana tartışmalar ve yapılan eylemlere değinerek; “Ama son birkaç ayda ithamlarla, kavgalarla, mitinglerle tekrar gündem olmaya başladı. Bu Çanakkale’nin tarihin, turizmine zarar veriyor. Bu yanlış bir iş. Hiçbir arkadaşımız, idarecimiz, ziyaretçimiz, hiçbir Çanakkaleli bir tek ağacın kanunsuz kesilmesinin yanında olmaz, olamaz. Hiçbir arkadaşımız mahkeme denetimi dışında, Orman Müdürlüğünün takibi dışında bir imzayı atmaz, atamaz. Ama bu şehrin yer altıda bizim yer üstü de bizim. Bu şehrin tüm imkanları bu milletin elinde olması lazım. Türkiye’deki bazı kötü niyetlere alet olarak Çanakkale’mizi bir eylem merkezi haline getirmek, Çanakkale’nin esnafına, turizmine, tarımına çok büyük zarar vermeye başladı. Bu yanlış bir yaklaşım, tüm muhataplarını uyarmak istiyorum” cümlelerini sarf etti.
 
“KAYYIM ANAYASAL BİR MÜESSESEDİR, HAK EDEN HER YERE ATANIR”
Konuşmasında üç ile kayyım atanmasına da değinen Turan şunları söyledi; “Birkaç gün önce doğuda ki üç ilimize kayyum atandı. Bağıranlar oldu; ‘nasıl atarsın, seçimle gelen seçimle gider’ diye kendince bir atraksiyon yaptılar. Prensip seçimle gelen seçimle gider, doğrusu bu. Ama seçimle gelen milletin verdiği yetkiyi sonuna kadar hukuk zemininde, mevzuata göre kullanır. Adam halkın yetkisini almış, seçilmiş. Ama aynı gün halkın iradesinin dışında Kandil iradesiyle eş başkan seçmiş,  onu oturtmuş makama. Burası yolgeçen hanı değil. Burası değneksiz köy değil. Hak, hukuk neyse gereği yapılır. Sen şehit ailesini belediyenin işçi kadrosundan atacaksın, sen Türk Bayrağı’nı belediyenin internet sitesinden kimlik kartından çıkaracaksın, sen belediyeden çok terörist cenazesine gideceksin, eş başkan diye atadığın Anayasa’ya aykırı adam senin makamına oturacak devleti izleyecek öyle mi? Yok, Türkiye artık eski Türkiye değil. 82 milyonun huzur için, refahı için, askerimizin-polisimizin şehit, gazi olmaması için tüm tedbirleri alacağız. Daha çok çalışacağız. Şehitlerimiz var, yüreğimiz yanıyor üzülüyoruz. Yenice’nin bu güzel ortamından CHP’yi uyarıyorum; ana muhalefet iktidarın yaptığı her şeye karşı olmak demek değildir. Ana muhalefet milli mesellerde devletin yanında olmaktır. Doğu Akdeniz’de, S-400’de, kayyım meselesinde doğru yerde durmaktır. Adamın terörle ilgili faaliyetini söylemeyeceksin, yaptığı yanlışı söylemeyeceksin, şehit yakınlarını attığını, gazilere zulmettiğini, Türk bayrağını çıkarttığını söylemeyeceksin, ‘efendim nasıl olur kayyım atarsın’ diyeceksin. Kayyım anayasal bir müessesedir, hak eden her yere atanır. Herkes hukuk içerisinde demokrasiyi büyüten, halkın iradesine saygı duyan bir onu içerisinde adımlarını atsın biz de hangi parti olursa olsun saygı duyalım. Dünyanın neresinde belediye başkanı terör cenazesine gider ya. Sanki biz belediye faaliyetinden kayyım atamışız gibi kızanlar büyük yanlış yapıyor. Hele ki Şehitler Diyarı Çanakkale’de ki bazı yöneticilerin kayyıma karşı çıkması akla ziyan bir yaklaşım. Herkes ayağını denk alsın. Terör faaliyetine kucak açan ki varsa bedelini mahkemede de devletin kapısında da ödemesi lazım. Türkiye eski Türkiye değil. Yatırımlarında da, siyasal yürüyüşünde de zihin değişikliğinde de başka bir yerdeyiz. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.”
 
Dilvin ALTIKARDEŞ