AK Parti Grup Başkanvekili Çanakkale Milletvekili Bülent Turan, partisinin Merkezi ilçe başkanlığı tarafından düzenlenen bayramlaşma programında Türkiye ve Çanakkale gündemine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
 
Kordon boyundaki öğretmenevinde gerçekleşen bayramlaşma programına Turan’ın yanı sıra, AK Parti Çanakkale Milletvekili Jülide İskenderoğlu, İl Başkanı Gültekin Yıldız, Merkez İlçe Başkanı Yıldıray Ölçek, İl Genel Meclis üyeleri, gençlik ve kadın kolları yöneticileri ile çok sayıda partili katıldı. Turan buradaki konuşmasında çevrecilik konusunda AK Parti’ye yönelik yapılan eleştirilerle ilgili konuşarak; “Boğazın etrafında bir sürü pankart vardı. ‘Boğazımıza kadar köprü istemiyoruz’ diyorlardı, ‘karşıyız’ diyorlardı. Sustular değil mi? Ağzını açan yok. Bugün Kaz Dağları iftirası atanlar da göreceksiniz yarın susacaklar. Çünkü dertleri çevre değil, başka bir mesele, anlatacağım o yüzden. Dertleri köprü olsaydı, köprü yapılıyor, direkler çıkmaya başladı. Alın o direkleri hep beraber fotoğraflayın, görün. Gelin izleyin. Düne kadar ‘köprüye karşıyım’ diyordun, direkler çıkmaya başladı. Açsana ağzını. Halk tadını, keyfini gördü. Sesini kesti. Çevreciyim diyor. Ağaç kesimi var diyor. Ben diyorum ki; ‘bugün eylemin ağaca faydası yok’. Bununla dalga geçiyor. O klavyelerde yazıp, çizenler. Dediğim şu; ağaca kesimine samimiyetle karşı olan adam ağaç kesim başlarken ‘hayır’ der. Ağaç kesimi bitmiş, toprak sıyrılması bitmiş, büyük bir alan adeta beton gibi olmuş, beyefendinin aklına eylem yapmak gelmiş. Benim dediğim şu; tabii ki Ali Sarıbaş zamanında, şu zamanda, bu zamanda CHP’nin usulen verdiği önergeler var, eylemeler var, twitler var, 2-3 yıl var. Yok demiyorum. Ama esaslı eylemi büyük toplantıyı ne zaman yaptılar. İş işten geçtikten sonra yaptılar. Bergama’da hatırlarsanız tüm insanları ayaklandırdılar. Eurogold diye yabancı bir firma vardı. Altın çıkaracaktı. Aynı Çanakkale’deki gibi. Bağırdılar, çağırdılar FETÖ’nün Koza firması olaya el koydu, satın aldı. Çok ucuz fiyatlarla sonra eylemler bitti. Burada hesap asla çevre değil. İyi niyetli arkadaşlar kendinizi kullandırmayın. Bir kısmı ne olduğunu biliyor, ama bir kısmı iyi niyetli Çanakkaleliler. Şu teşekkür borcum da var. Çanakkalelilerin, CHP’liler dahil, büyük çoğunluğu bu oyunu gördüğü için destek bile olmadı” dedi.
 
“SAMİMİ NİYETLERLE ÇEVRECİ İDDİASI OLAN KİM VARSA BAŞ TACI”
Turan şöyle devam etti; “Kirazlı Balaban bölgesindeki altın ve gümüş madeni için ruhsat 2001 yılında verildi. Diyorlar ki, Gayri Sıhhi Müessese (GSM), ruhsatını siz verdiniz. GSM dediğin zaten sürecin devamı. Örneğin bir inşaat yaparken önce izin alırsın, sonra başlarsın. Elektrik, su için başvurursun. Ruhsatını, oturma iznini alırsın. Bunların hepsi süreçtir. Ama bu madenin başlaması, orada altın izni aranması, bazı sivri zekalıların ya Balıkesir evrağını verdi, bizi kandırdı diye söylediği orman pafta hesabına göre, o zaman Balıkesir’e bağlı gözüken bizim Kirazlı’nın da içinde olduğu bölgedeki arama iznidir. 2000 yılında o bölgenin sit alanından çıkarılması kararı var. Şimdi diyorlar ya Kaz Dağları. Biz diyoruz değil. Bu evrakta Kaz Dağları'nın olduğu yerde, sit alanında çıkma kararı var. İmzayı atan kim, CHP’nin Kayseri milletvekili adayı var. Bunu söylüyorum, diyor ki burası o bölge değil. Sen Kaz Dağları'nı bile çıkarmışsın diyorum ben sana vicdansız. Bunu neyini anlamıyorsun. Kaz Dağları'nı bile sit alanından çıkaran sen, Kaz Dağları olmayan yerden bahseden ben. Bunun neyi yalan, neyi yanlış. Ama Çanakkale’nin kendini kullandırmayacağını, Çanakkale’nin bu işe sahip çıkmayacağını çok iyi biliyorum. Ben istiyorum ki, samimi niyetlerle çevreci iddiası olan kim varsa baş tacı. Çanakkale’de 2018 yılında 3 milyon ağaç diktik. O alan da göreceksiniz yeşillendirilecek, toparlanacak. AK Parti'ye ekonomi üzerinden saldıranlar, ekonomik verilerin toparlanmaya başlamasıyla birlikte son dönemde çevre ve imar konuları üzerinden saldırmaya başladı. Çok saldırdılar, ti’ye aldılar, dalga geçtiler ama ekonomik verilerin toparlamaya başlamasından sonra konuyu kapattılar. Baktılar ki burada ekmek yok tabiri caiz ise. Bu sefer çevreyle ve imarla ilgili AK Parti’nin olduğu alana saldırmaya başladılar. Salda Gölü ile ilgili gündem yaptılar, ama hükümetin, ilgilileri, izahları onların beklediği tabloları vermedi. Bu sefer döndüler Kaz Dağları’na. Mesele yeşil ve ağaç olsa, bu anlattıklarım olmazdı. Ama mesele Türkiye’nin büyümesini, Türkiye’nin gelişmesini önleme iddiası olduğundan dolayı bir oraya gittiler, bir buraya geldiler. AK Parti’yi zayıflatmak için, çevreci değil bunlar anlayışı yaymak için bu adımları attılar. Ama milletimiz bunlara imkan vermeyecek. Biz Boğaz Köprümüzü Eceabat-Çanakkale’ye yapıyorduk. İlk proje öyle. Bin 600 metre uzunluğu var. Ama sırf orman zarar görmesin diye, sırf tarihi doku karşıda zarar görmesin diye bin 600 metre olacak köprüyü Lapseki-Gelibolu’ya aldırarak 4 bin 600 metre yaptık sırf çevre hassasiyetinden dolayı.”
 
Muammer KÜÇÜKKÖSEOĞLU