Türkiye Fitness Açık Sıklet Şampiyonu Çanakkaleli Eda İdil Özdemir, şampiyonluk yolundaki hikayesini anlattı. Katıldığı yarışmalar hakkında merak edilen soruları yanıtlayan Özdemir, “Yarışmalara katıldığım süre zarfında, bu işin içine girdiğim andan itibaren çok şey öğrendim” dedi.
 
Çanakkaleli 22 yaşındaki Eda İdil Özdemir, Türkiye Fitness Açık Sıklet Şampiyonluğuna uzanan sürecini paylaşarak, fitness yarışmaları hakkında bilgi verdi. Manisa Celal Bayar Üniversitesi’nde Beden Eğitimi bölümünde Artistik Jimnastik Antrenörlüğü bölümü okuyan Özdemir, 4 yaşında jimnastiğe başladığını söyledi.  Eda İdil Özdemir, Fitness yarışmalarını tanıma sürecini anlatarak, “Ben normalde jimnastikçiyim, okuldaki dersimde Türkiye Jimnastik Şampiyonası oldu. Manisa’ya eskiden tanıdığım bir jimnastik antrenörü geldi, görüşmeye gittiğimde teklifte bulundular. Fitness yarışmalarıyla bu şekilde tanıştım. 2016’nın Kasım ayıydı. Fitness üzerine yarışma olduğunu söylediler. Ben tamam dedim ama pek de oralı olmadım çünkü emin değildim bilmediğim bir kategoriydi. Yarışma Nisan ayındaydı ve bana yaklaşık 5-6 ay bir süre verilmişti. Mart ayında beni antrenörüm aradı, antrenman-diyet yaptın mı diye, ben hiçbir şey yapmamıştım ve yarışmayacağım dedim. O da yarışacaksın dedi. Ben de bir ay olabildiğince sıkı çalıştım. Girdim yarışmaya birinci oldum, Milli Takım’a girdim. Sonradan Avrupa Şampiyonası kötü geçmesine rağmen devam ettim” şeklinde konuştu.
 
“İLK YARIŞMAM TÜRKİYE ŞAMPİYONASI”
İlk yarışmasını anlatan Eda İdil Özdemir, “İlk yarışmam Türkiye Şampiyonası 2017 yılının Nisan ayında Antalya’da oldu. Sekiz kişi falan vardı. Şampiyon olunca Avrupa Şampiyonası’na gittim, 2017 yılında bir ay sonra İspanya’da Santa-Suzana’da oldu. Orada da 12 kişiydik fakat derece yapamadım. Kötü bir yarışma geçirdim. Aynı yılın Eylül ayında İstanbul TÜYAP’ta tekrar şampiyon oldum. Dünya seçmesiydi, 8 kişiydik yine. 2 ay sonra Dünya Şampiyonası’na gittim Romanya’ya. O yarışmamda hata yaptım, son anda bikini kategorisine geçtim. Kendi kategorimin dışında yarıştığım için yarışmam yine kötü geçti. Sonraki sene Nisan’da yarışacaktım, vazgeçtim yarışmadım. 2018’in Eylül’ünde yarıştım tekrar, İstanbul Pendik Green Park’ta oldu. Türkiye Şampiyonası Dünya Seçmesiydi. Tekrar şampiyon oldum. İlk iki yarışmamda Genç Bayanlar Fitness Açık Sıklet kategorisindeydim, bu son yarıştığımda Büyük Bayanlar Fitness Açık Sıklet kategorisinde yarıştım. Bir ay sonra Dünya Şampiyonası’na Polonya’ya gittim. O yarışmam aslında iyi geçmişti ama hata yaptım fazla kilo verdim, bu yüzden fizikte puan alamadım, derece yapamadım” dedi.
 
“FİTNESS YARIŞMALARINDA BİR SÜRÜ KATEGORİ VAR”
Fitness yarışmaları hakkında bilgi veren Özdemir, “Fitness yarışmalarında bir sürü kategori var, bikini, kadınlar fizik ve bodybuilding gibi. Benim kategorim Fitness Açık Sıklet diye geçiyor. Zaten açık sıklet olunca boy veya kilo kategorisi olmuyor. İki şekilde değerlendiriliyoruz. Birincisi ilk jimnastik rutinine çıkıyoruz, bir buçuk dakikalık koreografi yapıyoruz kostüm ve müzikle. Zorunlu hareketler yok ama statik duruşlar, sıçramalar, taklalar gerekiyor. Şovdan değerlendiriliyorsun ilk önce. Daha sonra da bikiniyle pozlara çıkıyorsun. Bizim pozlarımız diğerlerinden farklı. Dört çeyrek dönüşümüz var, hepsinde kasılarak dört çeyrek poz yapıp iniyoruz sahneden. Normalde o kadar yarışmacı içinden ilk 15 seçiliyor, sonra tekrar yarışıyorsun ilk 6 seçiliyor sonra da devam ediyor” diye anlattı.
 
“BÖYLE BİR DÜZEN İÇİNDE OLMASINI SEVİYORUM”
“Avrupa Şampiyonası’nda 12 kişiyle yarıştım, Dünya Şampiyonası’nda 30 kişiyle yarıştım, ikinci Dünya şampiyonasında 14, ilk Türkiye şampiyonasında 8 kişiyle yarıştım. İkinci Türkiye Şampiyonasında yine 8 kişi, üçüncü Türkiye şampiyonasında 5 kişiydik. Polonya-Rusya-Slovakya gibi ülkelerden de katılım sağlamışlardı” diyen Özdemir, “Bu yarışmaya yönlendirilerek katıldım, hatta hocamın hatırı için girdim sonra şampiyon oldum Milli Takım’a girdim. Hem şampiyon olmak hem de böyle bir tempoya girmek hoşuma gitti. Antrenman yapmayı ve bir şeye bağımlı olmayı seviyorum. Antrenman yapayım, günümü buna ayırayım, beslenmeme dikkat edeyim gibi böyle bir düzen içinde olmasını seviyorum bunlar devam etmeme neden oldu” ifadelerini kullandı.
 
“GÜNDE 2 VEYA 3 ANTRENMAN YAPIYORDUM”
Özdemir, yarışmalara hazırlanma sürecine de değinerek, “En başında bana program attılar hep antrenmanlı beslenme gibi. Onları dinledim ama bünyeme uygun olmadığımı düşündüm çünkü kilo almaya başladım. Sonrasında bazı şeyleri ekledim çıkardım kendime göre, bu şekilde yarışmaya hazırlandım. Hardline bana sponsor oldu ikinci yarışmamda. Daha sonra onlar suplement göndermeye başladılar bana. Onların suplement destekleriyle ve aynı zamanda beslenme ve programla kendime bir düzen oluşturdum. Yaklaşık günde 2 veya 3 antrenman yapıyordum, neredeyse kendime hiç off günü vermiyordum. Sabahları aç karnına cardio, akşamları fitness antrenmanım vardı. Arada da jimnastik antrenmanı yapıyordum çünkü bizim kategoride jimnastik serisi de vardı. Bu şekilde yarışmalarıma hazırlandım” dedi.
 
“SÜREKLİ ARAŞTIRMAYA BAŞLADIM”
“Yarışmalara katıldığım süre zarfında, bu işin içine girdiğim andan itibaren o kadar çok şey öğrendim ki, fitness, kuvvet antrenmanları, beslenme gibi” diyen Özdemir, “Hepsini bu yarışma sayesinde öğrendim ve araştırmam daha da çok gelişti. Sürekli araştırmaya başladım, ne kaç kalori, neyin içinde ne kadar şeker var, glisemik endeksleri gibi hepsini irdeledim. Benim çok şey öğrenmeme sebep oldu ve önümü de açtı diyebilirim. Bilgilenmemi ve bir yere yönelmemi sağladı. Jimnastik antrenörlüğü yapmak istiyorum hala ama onun dışında fitnessa da yönelmemi sağladı. Fitness salonu açmayı düşünüyorum artık mesela. Geleceğim üzerime plan yapmamı sağladı. İşim de zaten bu olduğu için çok yardımcı oldu, tecrübe kazanmamı sağladı” diye anlattı.
 
“ŞU AN OKULUMU BİTİRMEYE ODAKLIYIM”
“Hepsinden sonra artık yarışmayı düşünmüyorum çünkü çok zorlu bir süreç” diyen Özdemir, şunları söyledi: “Psikolojimi de etkiledi. Çünkü sürekli kendini bir şeylerden kısıtlamak zorundasın, sosyal hayat anlamında da beslenme için de böyle oluyor. Canın sürekli bir şeyler çekiyor, ben rüyalarımda tatlı yediğimi görüp panikle uyanıyordum. Şu an okulumu bitirmeye odaklıyım, son senem. Kısacası hayatımda bu yarışmayla çok şey öğrendim ama olumsuz tarafları da vardı tabii ki. Yine de pişman değilim, sadece o sürece tekrar girmek çok zor geliyor.”
 
Gizem Tuğçe BAYHAN