Beslenme ve Diyet Uzmanı Didem Güner, Kurban Bayramı’nda etlerin saklanması ve tüketimi konusunda bilgiler verdi. Ayrıca bayram boyunca yapılan ziyaretler kapsamında ikramların dikkatli oranlarda tüketilmesine dikkat çeken Güner, kurban etlerinin yanında servis edilen içecek ve yiyecekler ilgili vatandaşlara çeşitli bilgilendirmelerde bulundu. 

Herkesin Kurban Bayramı’nı kutlayan Beslenme ve Diyet Uzmanı Didem Güner, Kurban Bayramı’nda beslenme hakkında bilgilerini paylaşarak, vatandaşlara daha sağlıklı bir bayram geçirme konusunda önerilerde bulundu. Güner, “Bir bayram arifesindeyiz. Dini vecibelerimizi yerine getireceğiz ve sağlıklı beslenmeye devam edeceğiz. Ama arkasından da birkaç günlük tatil olacak. Tatil olarak değerlendiren kişiler de olacak. Nereye gidersek gidelim evde de seyahatte de olsak beslenme sürecimiz devam edecek. Her zamanki gibi sağlıklı beslenelim ve bol su içelim” diyerek açıklamasına başladı. 

BAYRAM KAHVALTISI HAFİF VE SAĞLIKLI OLMALI
“Bu bayram bir kurban kesimi söz konusu. Bu kurban etlerinin hem tüketimi hem saklanması hem de dağıtılması kısmında gerçekten önemli, yapmamamız gerekenler var” diyen Diyet Uzmanı Güner, “Bayramı hasta olmadan, sağlıklı geçirebilmek adına bunlara dikkat etmemiz gerekiyor. İlk öncesinde bayram sabahının rutini olan geleneksel kahvaltılarımız var. Bu kahvaltılarda bazı gelenekler var, kurban etinin kavurmasının hemen o sabah yenmesi gibi ya da büyük kahvaltılar, ailenin bir araya geldiği, herkesin birbirini gördüğü, sevgiyi, paylaşmayı pekiştirdiğimiz bayram sofralarımız var. Kurban Bayramı’nda diğer bayramlardan farklı olarak, bayram sabahı eğer kavurma alternatifimiz olmayacaksa daha hafif bir kahvaltı etmeyi öneriyoruz ve planlıyoruz. Çünkü sonrasında protein tüketimi fazla olacak. Yine önerdiğimiz karbonhidrat grubu, yani ekmek grubu alternatifi olan börek gibi kısımları biraz daha az tüketmek. Sağlıklı olan peynir, zeytin, özellikle çiğ sebzeler, domates, salatalık gibi mevsim sebzelerini tüketmeyi hedefliyoruz. Arkasından protein ağırlığı geleceği için daha hafif ama sağlıklı bir kahvaltıyla sonlandırıyoruz” şeklinde konuştu. 

KURBAN ETİNİN SAKLANMASI VE TÜKETİMİ
Rutin bayram kahvaltısı olarak kavurma ile kahvaltı etmek isteyenler içinse önerilerde bulunan Güner, “Bu noktada yükümlülüklerimiz biraz daha artmış oluyor, bunlara daha çok dikkat edeceğiz. İlk önce herkesin kurbanını Allah kabul etsin. Öncesinde mutlaka kesilecek kurbanın veteriner kontrolünden geçmiş olması gerekiyor. Bu çok önemli. Hem kişinin sağlığı için hem de dini vecibelerimiz öncesi her şey usulüne uygun olsun. Kurbanlar kesildikten sonra en az 4-5 saat kurban etinin temiz, hijyenik bir alanda mümkünse çok büyük parçalar halinde değil, daha küçük parçalar halinde muhafaza edilmesi gerekiyor. Etin sıcaklığının gitmesi, soğukluğunun oluşması için ve sindirimin daha kolay olabilmesi için, hijyen açısından korunması için 4-5 saat güneş almayan, temiz bir ortamda saklanması gerekiyor. En az 24 saat en az, buzdolabı ısısı dediğimiz 4 derecede dinlendirmemiz ve ondan sonra kendimiz tüketeceksek donduruculara, dağıtılacaksa o kısma geçilmesi gerekiyor. Bu noktada, sabah kurban kavurmasını hemen yaparken çok iyi piştiğinden, yüksek sıcaklıklara çıktığından ve gerçekten çok küçük parçalar halinde hazırlanması ve mümkünse yanında salata ile birlikte, protein sindirimi ve demir emiliminin artması için, limonlu, ekşili, sirkeli bir salata ile tüketilmesini öneriyoruz. Geleneksel olarak kahvaltılarda çay alışkanlığımız var. Eğer kavurma tüketeceksek de çayı en az 1-2 saat sonrasında yine demir emilimini korumamız için tüketiyor olmamız gerekiyor” dedi. 

“ÇİĞ SEBZE YEMEKLERİ İLE BİRLİKTE TÜKETİN”
“Buzdolabında saklama koşulları önemli. Mümkünse buzdolabı saklama poşetlerinde, daha küçük parçalar halinde kesilmiş, porsiyonlanmış şekilde bunu muhafaza ediyor olmamız gerekiyor” diyen Güner, “Bu eti abartmadan, günlere yayarak tüketmemiz gerekiyor. Diyabet, hipertansiyon, obezite gibi kronik hastalığı olanlar ve hamile, emzikliler gibi özel gruplarında miktarlar konusunda kendilerine hakim olmaları gerekiyor. Sindirim sürecini düzenlemek adına, özellikle proteinleri yanında pilav, makarna değil de çiğ sebze yemekleri ile birlikte tüketmek, daha erken saatlerde akşam yemekleri yemek gibi sindirimi rahatlatmak için önerilerimiz var” ifadelerini kullandı. 

“AMBALAJLI OLANLARI İKRAM ETMEYELİM”
Güner, bayram ziyaretleri ve bu ziyaretlerde ikram edilen yiyecekler ile ilgili olarak ise şu önerileri verdi: “Bu ikramları reddetmek konusunda da biraz sıkıntılıyız. Bizler için hazırlanıyor tabi ki ama o gün 10 tane ziyaret yapacaksak, 10 ayrı yerde birer porsiyon tatlı veya sarma yememiz kendi sağlığımızı da riske atıyor. Bu yüzden kibarca reddetmeyi ya da çok küçük porsiyonlarda, tadımlık olarak tatmayı ama arkalarından mutlaka su içmeyi ya da doğru bitki çaylarını içmeyi ihmal etmemiz gerekiyor. Özellikle çikolata, şeker ikramları konusunda ise, mutlaka ambalajlı olanları, ev yapımları dışında ikram etmeyelim, gittiğimiz yerlerde de tüketmeyelim. Özellikle çocuk yaş grubuna bunu tüketmemeleri adına bayram boyunca da söylemlerimiz devam edecek. Bayramların yeme-içmeden çok daha duygusal anlamda birliktelikleri beraberinde getirmesini öneriyoruz.”

“KAHVEDE GÜNLÜK 2 FİNCANIN ÜSTÜNE ÇIKMAYALIM”
Gazlı içeceklerin sindirimi rahatlattığı konusunda yanlış bir bilgi var. Tercih eden kişilere sorduğumuzda  ‘yemekten sonra içtiğimde kendimi rahat hissediyorum, midemi rahatlatıyor’ diyebiliyor ama buna hiç katılmıyoruz. Sadece içtiğiniz o asitli içeceğin asidini geri veriyorsunuz. Sindirim sürecinin tamamlandığı anlamına gelmiyor. Mümkün olduğunca suyu önemseyelim. Onun dışında açık çay öğünlerden 2 saat sonra tüketilebilir. Ayran ve kefirin tüketimini çok önemsiyoruz ve bitki çayları da günlük 2-3 fincanı geçmeyecek şekilde tüketilebilir. Bu bitki çaylarının soğuklarını da yapıp buzdolabında saklayıp, tüketebilirsiniz. Ama özellikle çok şekerli ve asitli içeceklerin kurban etiyle tüketimini hiçbir yaş grubunda önermiyoruz.  Kafein alımında herkesin bir sınırı var ama genel bir bilgi vermek istersek, günlük 2 fincanın üstüne çıkmayalım diyoruz. Biz o anlamda çok şanslıyız çünkü Türk kahvesi bekletilmeden, hemen hazırlanan bir kahve. Ama daha granül kahveleri, uzun süre bekleme aşaması olan kahveleri çok önermiyoruz. Bu noktada kişi kendi limitlerini kullanarak, bir yerde kahve içiyorsa diğer yerde bitki çayı ya da ayran gibi kendini şekillendirecek. 

Gizem Tuğçe BAYHAN