Çanakkale’nin yer altı zenginliklerinin ekonomiye kazandırılmasına yönelik çalışmalar, Bergama ve Artvin’de olduğu gibi küresel güçlerin algı operasyonlarına mı dönüşüyor? Çanakkale’de son günlerde görülen hareketlilik, uzmanları da endişelendiriyor. Sosyal Psikoloji ve stratejik iletişim uzmanları Çanakkale’nin huzurunu bozmaya yönelik girişimlerin artabileceği görüşünde.
 
Bergama’da altın madeni karşıtı eylemlerle gündeme gelen Alman vakıfları ilişkisi, Cerattepe ile yeniden konuşulmaya başlanmıştı. Süreç öncesinde, belli grupların 15’er günlük süreler halinde Almanya’da ‘Çevre eğitimi’ne tabi tutulduğu ortaya çıkmış, bu isimler hemen ardından da Cerattepe’de boy göstermişti. Son günlerde Çanakkale’de Çan – Kirazlı çevresinde görülen kimsenin tanımadığı, gazeteci görünümlü kişiler, benzer bir senaryonun Çanakkale için de ortaya konduğu iddiasını güçlendiriyor.
 
Psikolojik algı uzmanı Stratejik iletişim danışmanı Sevda Güner, Türkiye’de uzun zamandır maden aramaları, özellikle altın çıkarımı yönünde, sözde çevreci örgütler kullanılarak yada içi boş, aynı insanların oluştuğu çevreci dernekler kurarak, taşıma usulüyle, özellikle altın madenlerinin çıkarıldığı yerlerde kitlesel hareket meydana getirildiğini söyledi. Güner, “Yerel halkın duygularına hitap edip aralarına sızarak, oradaki halkın duygularını sömürerek, doğru olmayan gerçek dışı bilgilerle altın çıkarımının ve Türkiye’nin istikbalinin önüne geçilmeye çalışılmaktadır. Bunun en yakın örneği Cerattepe’dedir. Cerattepe örneğinde, Artvin halkını galeyana getiren, bir çok yalan bilgilerle ortaya çıkıp büyük bir kitleyi devlete karşı kışkırtan bir derneğin başkanı Çanakkale’de görülmüştür. Ancak bu dernek, Artvin’de hezimete uğradı. Almanya Bakanlıklarına gönderdikleri zarflar devletin güvenlik görevlilerince ele geçirildi. İçeriğinde yatırımcı şirketin iflas ettirilmesi, Alman bankalarından kredi kullanacağı, bu kredilerin verilmemesi gibi özel, gizli bilgilere ulaşıp bu şekilde 7 yada 8 bakanlığa  yazılar göndermişlerdir. Doğru iletişim yöntemleri kullanılarak sürdürülen çalışma sonucunda bu derneğin aslında başka çevrelere hizmet ettiği ortaya çıkmış, 3 bin kişiyi sokağa döken,  Artvin halkı devletine düşman eden derneğin etrafında 20 kişiyle toplanmamaktadır. Bunlar kendilerine yeni işler aramaktadır. Bu yeni işlerden birisi de Çanakkale’dir. Bu provokatif bir eylemdir. Mesela bir Alman gazetesi, Cerattepe’yi manşet yapmıştır. Bir ülke, neden başka bir ülkede olan maden olaylarını gazete manşetine taşır? Bu bir oyundur. Bu, halkın, ‘her yer siyanür olacak’ gibi yanlış bilgilerle bilgilendirerek sahip olduklarını kaybedeceği duygular üzerinden provakatif hareketlerdir” dedi.
 
NELER YAŞANDI?
Altın madeni eylemleri, ilk olarak Bergama’da başladı. Köylülerin destek vermesiyle büyük bir direnişe dönüşen eylemlerin, iki kahramanı vardı. Çizgili pijamasıyla meydanlara çıkan ‘Hopdediks’ lakabıyla tanın Bayram Kuzu, iddiaya göre, Çanakkale’de yapılan yürüyüşte, ‘Bu paralar nereden geliyor?’ diye sorduğu için evine gönderildi ve bir daha eylemlere alınmadı.  Bayram Kuzu’nun oğlu Necati Kuzu ise, bugün hala babasının karşı eylem yaptığı altın madeninde çalışıyor. Aynı eylemlerin ‘Asteriks’ lakaplı  aktörünün ise ‘Ağaçlarınız kuruyacak’ diyerek eylemleri başlattığı köyde 1000 ağaçlık zeytin bahçesinin olduğu, bu bahçeyi  işleterek hayatını devam ettirdiği öne sürülüyor. Yakın tarihli Cerattepe’de ki maden protestolarında da benzer olaylar yaşandı. Artvin halkının çevre mücadelesi olarak başlayan masumane eylemleri, devreye farklı aktörlerin girmesiyle kontrolden çıktı. Bir ulusal gazetede Cerattepe'deki bakır madeni protestosunun başladığı gün manşetten verdiği haberde, PKK'nın Güneydoğu'daki hendek siyasetini Artvin'deki maden karşıtı eylemlerle sokak çatışmalarına çevirmeye çalışıldığına dikkat çekilmişti. Almanya'daki Kultur und Art Initiative e.V Vakfı'nın konuğu olarak her yıl 15 gün süreyle eğitimden geçirilen isimlerin hep eylemciler ve muhalif bölge gazetecilerinin olması dikkat çekici. Almanya’da bu isimlere verilen eğitim ise: “Yenilenebilir enerji kaynakları ve Artvin, Bartın, Ordu, Rize, Samsun, Trabzon, Zonguldak!” Yani Türkiye'nin her yıl 100 milyar doları aşan enerji, maden ve metal ithalatına deva olacak olan Sinop Nükleer Santral projesi, yüzlerce Karadeniz Hidro Elektrik Santral projeleri ve Artvin maden işletmelerinin kurulmaya çalışıldığı kentler hedef.

Haber Merkezi