Çanakkalelilere seslenen Aydın, “Kıymetini bilsinler, o güzel Çanakkale’nin. Ben o boğazdan geçerken gözlerimdeki yaş bitti” dedi.
Pop dünyasının ünlü ismi Aydın, ‘Moda’ şarkısı ile müzik listelerinde yer aldı. Uzun süredir piyasadan kendini çektiğini söyleyen Aydın, bu şarkı ile ikinci baharı yaşadığını söyledi. Aydın, şarkısına dair, “Benim kendimi çekme dönemim olmuştu. Tiroit hastalığı geçirmiştim. O dönemde kendimi kapadığımda Ayla Çelik ile tanıştım ve çok iyi arkadaş olduk. Hayatımın dönüm noktası, ikinci baharım oldu. O dönemden sonra Ayla Çelik ile arkadaşlığımız öyle bir ilerledi ki tanıdığım için çok mutluyum. Çok hoş bir arkadaşlığın sonunda güzel şeyler yapıyor benim için ve ben çok mutlu oluyorum. Ayla’nın hayatımda ikinci şarkısı oldu. Şarkımı da seviyorum. Ayla’nın yaptığı şarkı bana uyduğu için yaptı. Muhteşem bir albüm yaptı, yakında çıkarıyor o da. Çok titiz davranıyor. Sözlerde Hakkı Yalçın ortak Ayla ile müziğini Ayla yaptı. Okay Barış çok önemli bir değer, aranjesini yaptı. Güzel bir ekip çalıştı, bana sadece şarkıyı eğlenceli okuyup, eğlenceli hale getirmek kalmıştı, ben de o görevi yaptım. Klibi de çektik, yayınladık. Kısmet diyelim, şansımız yaver gider, halka ulaşırsa” bilgilerini verdi.
“HİÇ EĞLENCE PROGRAMI OLMUYOR TELEVİZYONLARDA”
Günümüzde müziğin insanlara ulaşmanın zorluğundan bahseden Aydın, “Eskiden daha kolaydı ulaşmak. Televizyonlarda programlarda, her dakika müzik programları, konuklu programlarla daha kolaydı. Şuan biraz zor oluyor bu işler. Hiç eğlence programı olmuyor televizyonlarda. Valla benim aklımın ermediği şeyler. Ben yaşım aldıkça daha da aklım şaşıyor. Hiçbir şeye aklım ermiyor. Ben ilk televizyona başladığım dönemde hiç unutmuyorum o zaman yine büyük programlardan birinde gelin kaynana programı yapıyordum. Bir günlük sakalım vardı, bir günlük. Yani bir günlük sakal ne kadar uzun olabilir? Ele gelir, o da böyle hafif orada böyle bir yanakta rengi koyulaşır. Şikâyet geldi beni genel müdür çağırdı, sen utanmıyor musun seyircinin karşısına sakalla çıkmaya diye. Fırça yedim yani. Şimdi bakıyorsun herkesin sakalı yerlere kadar. Efendime söyleyeyim kirli kirli böyle abuk sabuk sakallar. Adam spora gidiyor ayakkabıyla aynı spor ayakkabıyla konsere çıkıyor. Biz böyle şeyleri görmediğimiz için artık yeni nesle biraz garip bakıyorum. Yani ben utanırım ayakkabımın sahnedeki yanlış anlaşılmasın. Halk olarak kimseye lafım yok zaten. Geçim derdinin, insanların ne kadar zor geçindiğini, ne zor durumda hayat sürdüğünü biliyorum ama sahnedeki bir insanın ayakkabısının altı bile pırıl pırıl olmalı. Bırak yani ütüsüz veya da yırtık blue jean alttan iç çamaşırı görünüyor. Giymiş yirmi kere, artık buruş buruş olmuş kat izi yapmış bacak arkası yerleri, ayakkabısının üstünde bin tane kirle sahne. Valla bana son derece garip geliyor böyle şeyler. Her şey değişti. Dünyada da böyle. Yani biraz böyle adam tişörtü sanki yirmi beş gündür üstünde, onunla sahneye atıp kendini çıkıyor. Şimdi biraz değişti tabii. Yeni nesle de bir şey söylemek istemiyorum. Onlara hak vermek lazım. Ama daha rahatlar kıymetini bilsinler. İstediği gibi dillerini çıkarıyorlar haber oluyorlar, ellerini şöyle yapıyorlar, parmağını kaldırıyorlar. Biz tövbe yarabbi böyle bir şey yapsak aforoz ederlerdi ilk günde” diyerek deneyimlerini paylaştı.
“HER ŞEY HEMEN SAMİMİYET OLUYOR”
1990 yılında sahneye ilk çıkışını yaptığını söyleyen Aydın, “Şubat ayında 1990’da yerel bir şarkıcıydım. Yani Etiler’de, bir bölgenin şarkıcısıydım. 94’ten itibaren de Türkiye tanıdı bugüne geldim Allah’a şükür. Ödenmez bir minnet. Ben hala markete gidiyorum, kasada arkadan sesimi duyan hanımlar özellikle tabii, ‘aaa bak kuşum da buradaymış’. Yani her şey hemen samimiyet oluyor” dedi.
“KİŞİLİĞİMDEN KARAKTERİMDEN ÖDÜN VERMİYORUM”
Aydın, televizyon programların a ilişkin olarak, “Böyle bir dönemde bütün her şeyin karıştığı bir dönemde zaten program yapmamıza fırsat vermiyorlar. Biliyorsunuz artık bunlar eskiden biraz konuşmuyorduk bunları ama böyle fırsatlarımız yok. Artık kolay kolay televizyon programı yapabilmek için başka numaralar yapmak lazım. Ben o numaraları yapmıyorum. Kişiliğimden karakterimden ödün vermiyorum. O yüzden ben de televizyon programı yapamıyorum daha doğrusu. Ama gün olacak yine televizyon programı yapabilecek günlerimiz olacak tabii ki” diyerek fikirlerini belirtti.
“KIYAMET PARALAR SANATÇILARI DEĞİLİZ”
Çanakkale’ye davet edilmeyi çok istediğini söyleyen Aydın, “Çanakkale’ye aslında geldim ama düğüne geldim, matineye geldim ama bir konser olsun da çıkalım şeklinde gelmedim. Beni alsınlar getirsinler, pahalı, kıyamet paralar sanatçıları değiliz. Biz mütevazi fiyatlara çalışan kişileriz. Dünya paralarımız yok bizim. Valla bu sene aslında bir şey var, proje güzel bir proje var bakalım. Ön çalışmasını yaptı Haluk Şentürk. Olursa güzel bir proje olacak. İnsanlar da geçim sıkıntısı içinde. İnsanlar da koşturuyor, matineyi bile düşünüyoruz. Matine desen, kadro gelsek yine kişi başı 75 TL’den aşağı olmayacak. Kolay bir para değil 75 TL bu dönemde kadınlara. Ben de istiyorum ki bir tane yiğit çıksın biz zaten az para alıyoruz. Yani ucuz ucuz yapsın, Gözü paradan yana ampullerle yanmasın dolarlar yani. Umarım ucuz fiyatlarla yapılır inşallah biz de geliriz. İnşallah güzel şeyler olur.
“O BOĞAZDAN GEÇERKEN GÖZLERİMDEKİ YAŞ BİTTİ”
Aydın, Çanakkaleli dinleyicilerine sevgilerini yollayarak, “Çok istiyorum böyle olsun ama kısmet diyorum ya Allah yürü ya kulum dediği zaman o şansı sana verdiği zaman bazen seni bir durdurur. Ben şansımın bol olmasını istiyorum. Şansa çok inanıyorum. Yani şansım yaver gitsin her şey yolunda gider. Benim hayatımda hiç arkamda bir destekçim olmadı, şansım yaver gitti. Merdivenleri çıktım paşa paşa yani. Çok şükür. Hiç kimse arkamdan bu patronlar senin arkandaydı diyemez yani öyle bir şey olmadı Allah’a şükür. Dinleyicilerime buradan sevgilerimi yolluyorum. Her şey gönüllerince olsun. Onlar o boğazdan geçerken ki hisleri her gün yaşıyorlar görüyorlar ama ben o boğazdan geçerken gözlerimdeki yaş bitti. Kıymetini bilsinler o güzel Çanakkale’nin. Tek tek öpüyorum” dedi.
Gülçin AKIN
