Ülgür Gökhan’ın başkanlığında yapılan toplantıda, Troia Festivali’nin iptal olduğu kamuoyuna duyuruldu. Toplantıda geçtiğimiz günlerde Çanakkale Belediyesi’nin resmi Twitter hesabından LGBTİ+ Onur Haftası paylaşımı yapması ile ilgili olarak AK Parti ve Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) gruplarından tepki geldi.
 
Belediye binasında gerçekleşen Temmuz ayı Belediye Meclis Toplantısı, Belediye Başkanı Ülgür Gökhan’ın başkanlığında gerçekleşti. Üye çokluğu ile başlayan toplantının gündem dışı konuların görüşülmesinden önce Ülgür Gökhan bazı açıklamalarda bulundu. Öncelikli olarak Çanakkaleli Tarihçi Yazar Mehmet İhsan Gençcan’ın vefatını anarak, Allah’tan rahmet dileyen Gökhan, ardından 56.Troia Festivali’nin ekonomik sebeplerden ötürü bu sene yapılamayacağını duyurdu. Başkan Gökhan, “Troia Festivalimizi yapmama kararı aldık.  Çünkü ekonomik zorluklar elbette ki belediyemizi de bu konuda etkiliyor.  Çünkü belediye gelirlerinin en önemli unsuru olan vergilerden Ankara’dan, İller Bankası’ndan gelen paralarda düşüş var. Çünkü devletin vergi gelirlerinde azalma söz konusu. İkincisi, burada esnafın veya vatandaşın biraz daha ekonomik sıkıntıya düşmesi dolayısı ile ödemlerde sıkıntılar yaşanıyor. Kira ödemeleri, işgaliye ödemeleri, emlak vergileri ve en önemli nokta imar harçları konusunda ki Çanakkale’de önceki yıllar çok yoğun bir imar faaliyeti vardı.  Bunların da azalması ile elbette ki belediyenin kasasına giren paralar da  düşüş var. Dolayısı ile bu bağlamda hem belediye bütçesi açısından çünkü aşağı yukarı 1,5 milyon hatta üzeri olabilecek  bir festival programı yapıyoruz her sene, bu parayı bu yıl harcamama kararı aldık.  Sonuç itibari ile festivali başka yıllar da yapabiliriz. En azından vatandaş burada zor durumdayken, bir festivalle bu kentte eğlenmeye pek fazla yüzümüz yok diye düşünüyoruz. Çünkü  bu parayı daha etkin bir yerde verimli kullanmamızda yarar var diye düşündük ve bu yıl Troia Festivalimizi yapmama kararı aldık. 15 Temmuz’un yaşandığı yıl da yapmamıştık. Ülkede darbe girişimi varken, kalkıp da festival yapmanın bir manası yoktu. Ekonomi sıkıntının olduğu bir dönemde, bu paraları daha dikkatli harcamamız gerekir. Sonuçta bir kerede harcıyorsunuz, hâlbuki farklı verimli yatırımlarda bu kaynakları harcamak daha akıllıca diye düşündük” şeklinde konuştu.


“BİRBİRİMİZİN YAŞAM TARZLARINA, SEÇİMİNE SAYGI DUYMAKTAN BAŞKA YOL YOKTUR”
Ülgür Gökhan, Çanakkale Belediyesi’nin resmi Twitter hesabından geçtiğimiz günlerde dünya çapındaki ülkelerde kutlanan Onur Haftası kapsamında yaptıkları paylaşıma karşı AK Partili belediye başkanlarının gösterdikleri tepkiye karşı açıklamada bulundu. Gökhan, “Bir konuda Çanakkale kamuoyunu meclis huzurunda açıklamak durumundayım. Çanakkale Belediyemiz ve Cumhuriyet Halk Partili belediyeler tarafından sosyal medyada yayınlanan bir Onur Haftası mesajı vardı. Bu Çanakkale’de baya bir spekülatif hale geldi. Adalet ve Kalkınma Partili belediye başkanları açıklama yaptılar, Sayın Bülent Turan bu konuda görüşlerini bildirdi ama ben de müsaade ederseniz bu konuda görüşlerimi kamuoyu ile paylaşmak istiyorum” diyerek şu şekilde anlattı: “Cumhuriyet Halk Partili belediyelerin sosyal medya ekiplerinin, Cumhuriyet Halk Partisi’nin evrensel barışçı, eşitlikçi bakış açısı ile özel günlerde ortak ve eşzamanlı paylaşımlar yapıyorlar. Bu yıl da dünyanın pek çok ülkesinde kutlanan ama uzun zamandır ülkemizde kutlanmasına izin verilmeyen Onur Haftası için bir mesaj yayınladı. Gerek cinsel yönelimleri, gerek dilleri, gerek renkleri, dinleri, mezhepleri yüzünden ayrımcılığa uğrayan herkese karşı dünya görüşümüz gereği dışlamamak, yok saymamak, toplumun dışına itmemek insanlık görevimizdir. Eşcinsel eğilimler insanlık tarihi kadar eskidir ve bu gerçeği kabul edip, saygı duymaktan başka bir şey yoktur. Birbirimizin yaşam tarzlarına, seçimine, giyimine, kuşamına saygı duymaktan başka yol yoktur. Çocuklara tecavüz eden tarikat şeyhlerini, cemaat yurtlarında tacize uğrayan çocukları, küçücük kız çocukları ile evlenmeyi doğru bulan hastalıklı beyinlerdir esas sorun olan. 2002 yılında dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan katıldığı Genç Bakış programında kendisine yöneltilen soruya şöyle cevap vermiştir; ‘ Eşcinsellerin de kendi hak ve özgürlükleri çerçevesinde yasal güvence altına alınması şart. Zaman zaman bazı televizyon ekranlarında onların da muhatap oldukları muameleleri insani bulmuyoruz’ demiştir. Ayrıca AK LBGTİ adı altında oluşumların da bulunduğunu biliyoruz. Hatta 2016 yılında, sayın cumhurbaşkanının da katıldığı Maltepe mitinginde bayrak açtıklarını ve sayın cumhurbaşkanına ‘hoş gelmişler’ diye ifadelerinde bulunduklarını da yine sosyal medya da izleyebiliyoruz. Sayın Emine Erdoğan hanımefendi, sarayda pek çok sanatçı ile birlikte Türk musikisinin divası Bülent Ersoy’u masasında ağırladığını biliyoruz çünkü bunlar çok normal davranışlardır. AK Partili kardeşlerimizin de, sayın cumhurbaşkanı ve değerli hanımefendi ile aynı hoşgörü ve olgunluk çerçevesinde hareket etmesini temenni ederim” dedi.  
 
“O ŞAHISLAR İÇİN BİR İMTİHAN VESİLESİ OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUZ”
Gündem dışı konuşmalar içerisinde konuyla ilgili olarak MHP Belediye Meclis Üyesi Evren Yalçın, LBGT+ ile ilgili kişisel değerlendirmelerde bulundu. Yalçın, “Biyolojik veya psikolojik bir sorunun ürünü olarak ortaya çıkan bu konuda yaşanan mağduriyetlerin giderilmesi ile ilgili yapılacak olan her türlü çalışmada, toplumumuzun destek vermesi hatta rehabilite edilmesi ile ilgili çalışmaların da desteklenmesi gerektiğini düşünüyoruz.  Fakat itiraz ettiğimiz konu ise, biz bunun o şahıslar için bir imtihan vesilesi olduğunu düşünüyoruz. Zorlandıklarını, problem yaşadıklarını düşünüyoruz fakat imtihan meselesinin ahlaksızlığı destekleyecek, sokaklarda erkek erkeğe, kadın kadına özgürce öpüşüldü diyeyim altını çizerek, nesillerimizin bundan etkilenmesini, sanki bunların gayet normal olaylarmış gibi yansıtılmasına karşıyız. Bunun da Onur Yürüyüşleri adı altında sokakların veya kuytuların köşelerin çok normal olaylarmış gibi yeni nesillere aktarılmasının uygun olmadığını düşünüyoruz” diyerek fikirlerini beyan etti.
 
“BU BİR BİYOLOJİK GERÇEKLİK”
Başkan Ülgür Gökhan, Evren Yalçın’ın bu söylemlerine ise karşılık verdi. Gökhan, “bu rehabilitasyon meselesi konusunda bilgi eksikliğiniz var. Bunların rehabilite edilmesi söz konusu değil.  Bu bir biyolojik gerçeklik. Psikolojik de değil. Tamamen biyolojik gerçeklik. Aleni teşhir edilmesi noktasında elbette ki karşıyız. Tabi ki bir muhafazakârlık var ama bu noktada, insanların hak arayışlarını kabul etmeyebiliriz, haklarının olmadığını varsayabiliriz. Ama onları rehabilite edecekmişiz,  tedavi edecekmişiz gibi bir şey üstlenmemiz bir kere etik değil. Bu noktada verdiğimiz destek şu; bu seslerin duyurabilme süreçlerine katkı vermek istiyoruz. Seçimlerde ne dedik? Özgürlüklerden bahsettik. Özgürlük öyle laf ola beri gele bir şey değil. Bırak insanlar özgürce yürüyüşünü yapsın, sen muhafaza et koru. İnsanların edepsiz bir şey yapmaması için tedbirini al ama bir müsaade et, dünyanın her tarafında olan bir şeye müsaade et. Bunda bir şey yok ama bunda geçmişe gidersek, Osmanlı’ya kadar gidersek, Osmanlı tarihlerinin içerisinde ne hikayeler var. Bunlara girersek işin içerisinden çıkamayız. Bu bir özgürlük arayışına destektir. Yoksa ne cinsiyete desteklik ne karşıtlık. Biz işimize bakalım, insanlar da özgürlüklerini yaşasın” diye cevap verdi.
 
“İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’Nİ HATIRLATMAK İSTİYORUM”
Konuyla ilgili olarak son olarak ise Belediye Meclis Üyesi Rebiye Turan Ünüvar, “Konu yeterince tartışıldı, dini boyutları, sosyokültürel boyutları ama ben bir kadın olarak ve hak temelli savunucu bir birey olarak bunun hukuki boyutu hakkında kısa bir şey söyleyeyim. Sayın grup başkanvekili bunun resmi hesapta yayınlanmasından özellikle rahatsız olduğunu iletti. Dolayısıyla ben, 24.11.2011 yılında Türkiye devletinin taraf olduğu İstanbul Sözleşmesi’ni hatırlatmak istiyorum ve İstanbul Sözleşmesi’nin 4.maddesinin 3.fıkrası özellikle cinsel kimlik, cinsel eğilim konusunda da tüm hakların korunması ve taraf olan devletlerin de buna uyması şeklinde iç hukuku da bağlayan bir hüküm vardır. Bu vesile ile bunun hukuki boyutunu ortaya koyalım. Aynı zamanda da 11 tane belediye başkanının da hukuki açıdan taraf olunmuş bir konuya kınamayla karşılık vermek istemeleri dolayısıyla bu konuyu hatırlatmak istedim” şeklinde konuştu.
 
“ARITMA TESİSİ BİTTİ”
AK Parti Meclis Grup Başkanvekili Esra Yüksel’e Başkan Ülgür Gökhan, açıklamalarının ardından sözü alarak Golf Çay Bahçesi ve Güzelyalı Belediye Çay Bahçesi’ndeki çocuk parklarının aydınlatılması yönünde vatandaşların taleplerini iletti. “Aydınlık yarınlarımızı parkta karanlıkta bırakmayalım” diyen Yüksel’in önerisine Başkan Gökhan, ilgili arkadaşların hemen bu konuda çalışma yapmalarını söyledi.  Yüksel ayrıca su arıtma tesisinin son durumu ile ilgili bilgi almak istediğini dile getirdi. Başkan Gökhan, “Arıtma tesisimiz bitti. Onu görmenizi isterim. Şimdi bir tek hatlar konusu var. Maalesef zemin çok kötü olduğu için palplanş yapmak suretiyle bazı yerleri geçebiliyoruz. Dardanos’un palplanş kısmı bitti, Güzelyalı’da belki bir ihtimal olmayacak, olsa bile çok az miktar kalacak. Ondan sonra iki ay içerisinde bütün bağlantıları ile beraber bitmesi planlanıyor. Oradaki alt yapı inşaatı ile ilgili maalesef müteahhitten kaynaklı biraz gecikmeler oldu. Şimdi normal gidiyor. Şuan itibariyle bir sıkıntı yok. Sonbaharda bitecek ve seneye insanlar yolları yapılmış, tozdan kurtulmuş bir biçimde olacak. Biraz sabır istiyoruz” ifadelerini kullandı.

“2013’TEN BUGÜNE KADAR SU FİYATLARINDA BİR ARTIŞ YAPILMAMIŞTIR”
AK Parti Meclis Grup Başkanvekili Esra Yüksel, “Su, gelir düzeyi ne olursa olsun her vatandaşın en büyük ihtiyacı. Susuz hayat yok. Bizim su kaynağımıza baktığımızda cazibeli bir su kaynağımız var. Çok büyük külfetle getirmiyoruz. Şehrin yanı başında bir arıtma yaptık ve şehre suyu basıyoruz. Suyu getirme maliyetimiz yüksek değil, suyumuz da bol bu fiyatın maliyetin çok üstünde olduğunu düşünüyorum. Belediyeler suyu para kazanmak için satmamalı. Zarar etmeden halka dağıtmak için satmalı. Çanakkale halkının konut sularını yüzde 20’ye indirelim istiyorum” diyerek öneride bulundu.
 
Ülgür Gökhan, bu önerinin son iki mecliste de sunulduğunu belirterek, “2013’ten bugüne kadar Çanakkale’nin su fiyatlarında en ufak bir artış yapılmamıştır. 6 yıl ki maliyet unsurlarına baktığımızda elektriğinden tutun işçiliğine artış var. Hele dolar artışı ile beraber, o ithal olan malzemeler çok yükseldi. Niye zam yapmadık? Zarar etmiyoruz çünkü olabildiğince mekanik sayaçtan akıllı sayaca geçiyoruz. Akıllı sayaca geçtiğimiz zaman maliyetimiz azalmış oluyor. İnşallah bütün şehir akıllı sayaca geçer. Bu arada kayıp kaçaklarımızı önledik. Su fiyatımızın içinde KDV, atık su bedeli, çevre vergisi bedeli ve katı atık bedeli, hepsi su fiyatının içinde tahsil ediyor. Biz yeni arıtma tesisimiz yapıldığı zaman daha ehven maliyetlerle üreteceğiz. Şunu yapıyoruz; dar gelirli insanlarla ilgili ödeme zorluğu çekiyorsa evlerin sularını kesmiyoruz. Ama ödeme imkanı olup da ödememe ahlaksızlığı varsa o dışında. Zabıtayla tespit ediyoruz. Onla ilgili yeni sistem kuracağız. Halkkart veriyoruz ya insanlara o Halkkart’ın içinde 10 tonluk su bedeli de koyup, sen de borcunu öde noktasına getireceğiz. Şuna dua edelim, bizi zam yapmaya mecbur etmesin ekonomi” diye cevapladı.
 
GÜZELYALI PLAJ ŞEZLONG FİYATLARI 5 LİRAYA İNDİ
Yüksel, son olarak ise Güzelyalı’daki şezlong fiyatlarının vatandaşlar tarafından çok yüksek bulunduğunu belirterek, 7 buçuk olan şezlong parasında indirim talep etti.  Başkan Gökhan, fiyatların 5 liraya inmesi yönünde talimatta bulundu ve “Şezlongdan zengin olacak halimiz yok ya” diyerek espride bulundu.
 
Gizem Tuğçe BAYHAN