Geçtiğimiz hafta sonu gerçekleşen İstanbul seçimleri ile ilgili düşüncelerini beyan eden Güneşhan, aynı zamanda son günlerde gündemde olan Gezi Eylemi davaları hakkında da fikirlerini belirtti.
 
CHP İl Binası’nda gerçekleştirilen basın toplantısına İl Başkanı İsmet Güneşhan, Merkez İlçe Başkanı Ali Uyanık, Kepez Belde Belediye Başkanı Birol Arslan, Yüksek Disiplin Kurulu Üyesi Mustafa Serdar Soydan katıldı.  Öncelikli olarak Gezi Eylemi davalarına ilişkin görüşlerini dile getiren Başkan Güneşhan, “28 Mayıs 2013, İstanbul’da bir grup genç betonlaşan İstanbul’un içerisinde boğulurken ağacı, çevreyi korumak amacıyla bir eyleme başladılar. Bu eylem Gezi Parkı eylemleriydi. Son derece masumane başlayan, başta 10,20 kişi sonra 100, 10 binlerin bulunduğu bu eylem hiçbir siyasi olaya karışmamış, tamamen çevresini düşünen, tamamen ağacı ve ormanı korumak amacıyla başlayan bu eylem sonucunda maalesef devlet bu eyleme karışanları bastırmak için, onları cezalandırmak için o dönemin valisi şimdi FETÖ tutuklusu tarafından güvenlik güçlerine verilen emirlerle büyük saldırıya maruz kalmıştı eylemi yapanlar. Bu saldırıların sonucunda, bazı eylem yapan gençlerimizde canlarıyla ödemişlerdi. Gezi eylemi davası Pazartesi günü başladı. Biz de bu davaya katıldık. Bu davada iki önemli kişi tutuklu yargılanıyordu, 14 kişi de tutuksuz yargılanıyordu; Osman Kavala ve Yiğit Aksakoğlu. Bu iki tutuklu kişi ve diğer yargılanan kişilerin hiçbir eyleme katılmadıklarını hepimiz biliyoruz. Verilen ara kararda da Yiğit Aksakoğlu tutuksuz yargılanmak üzere yine yargılanmasına devam edildi. Osman Kavala ve Yiğit Aksakoğlu, diğer yargılanan 14 kişi hiçbir suçu hiçbir günahı yoktu aynı Eren Erdem olduğu gibi. Yani hukuksuz bir şekilde yargılanıyorlar hem de Osman Kavala’nın tutukluluğu devam ediyor. Gezi eylemleri bildiğiniz gibi Cumhuriyet tarihinin en önemli sivil demokrasi eylemiydi. Dünyaya da örnek olmuş bir eylemdi. Gezi eylemi dolayısıyla bugünkü dava açılması, yargılanması tamamen mevcut iktidarın orada eylem yapan gençlerin intikam almak duygusuyla yapılmış olan bir davadır ve dediğimiz gibi bir an önce bu davanın sona ermesi hepimizin beklentisi” diye konuştu.
 
“GEREKLİ DERSLERİ İKTİDARA AÇIK VE NET BİR ŞEKİLDE VERMİŞTİR”
Geçtiğimiz hafta sonu İstanbul’da tekrarlanan yerel seçim sonrasında, görüşlerini aktaran Güneşhan, “31 Mart’ta ‘Martın sonu bahar’ dedik, tüm Türkiye’ye bahar geldi, İstanbul’a da bahar geldi. Ama İstanbul’a bahar gelmesini bir türlü içlerine sindiremediler ve 6 Mayıs YSK kararı ile İstanbul seçimini iptal ettiler, yeniden yapılmasına karar verdiler. Oysaki 31 Mart’taki seçimlerde İstanbul halkı iradesini ortaya koyup Sayın Ekrem İmamoğlu’nu belediye başkanı olarak seçmişlerdi. Ama dediğim gibi bunu bir türlü kabullenip, içine sindiremeyen iktidar, yargıyı da baskı altına alarak seçimleri yeniden yaptılar. Bu seçimler sadece İstanbul için değil, sadece Ekrem İmamoğlu için değil tüm Türkiye ve Avrupa, dünya içinde çok önemli seçimlerdi. Bu seçimlerde İstanbulluların vereceği kararla Türkiye bir yol ayrımına karar verecekti; ya çağdaş medeniyetler seviyesine gelmek için demokratik, hukukun üstünlüğü, temel hak ve özgürlüklerin yer aldığı, Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı bir şekilde devam edecekti ya da tipik bir İslam devleti, Orta Doğu’ya yönünü dönmüş bir Orta Doğu devleti olma yolunda ilerleyecekti. İstanbullu seçmenlerimiz de kendilerine yapılan bu haksızlığı, kendi iradelerinin yok sayılması, Ekrem İmamoğlu’nun mazbatasının elinden alınmasının cevabını en güzel şekilde, Pazar günü yapılan seçimlerde verdi. Biliyorsunuz 31 Marttaki seçimlerin oy farkı 13 bin 700 civarındaydı. Bu seçimde ise 800 binin üzerinde oy farkı ile Ekrem İmamoğlu’nu tekrar Büyükşehir Belediye Başkanlığına seçerek gerekli dersleri hem siyasallaşmış yargıya, hem de iktidara açık ve net bir şekilde vermiştir” dedi.
 
“HİÇBİR ZAMAN HALKIN İRADESİ YOK SAYILMAMIŞTIR”
“Türkiye’nin geçmiş dönemlerine baktığımız zaman, çok zor süreçler ve çok zor dönemler yaşamıştır.  Buna benzer olaylar olmuş veya ortamlar oluşmuştur. Ama hiçbir zaman halkın iradesine ipotek konulmamıştır, halkın iradesi yok sayılmamıştır” diyen Güneşhan, “Halkın iradesi hep temel alınarak kabul edilmiştir. Türkiye, çok partili hayata geçtikten sonraki 1950 seçimlerinde biliyorsunuz Demokrat Partisi ve Cumhuriyet Halk Partisi seçimlere gidiyor ve Halk Demokrat Parti Başkanı Adnan Menderes’e hükümet kurma ve Başbakanlık görevi veriyor.  O dönemin önde gelenleri İsmet İnönü’ye giderek ‘ Paşam, isterseniz seçimleri iptal edebiliriz’  dediler. İsmet İnönü ise aynen şunu söylüyor, ‘Halkın iradesi böyle tecelli etmiştir. Dolayısı ile bu seçimi hepimiz içimize sindirmeliyiz’ diyor. Yıl 1983, 12 Eylül darbesi olmuş, 5 tane faşist general ülkede yönetime el koymuş ve 1983 yılında ilk kez genel seçimler yapılacak. O beş faşist general, başta Kenan Evren olmak üzere televizyonlara çıkıyor diyorlar ki oylarımızı Turgut Sunalp’e verin. Ama halkımız o dönemde Anavatan Partisini İktidar yaptı. İsteseydi o beş general, halkın iradesini yok sayabilirlerdi.  O beş general bile halkın iradesine saygı göstererek seçim sonuçlarını kabul ettiler. Dolayısı ile 31 Martta yapılan seçimin sonuçları son derece temizdir, son derece saftır, en ufak bir hile ve hukuksuzluk olmamıştır. Bunu gören seçmenler 23 Haziranda İstanbul seçimlerinde cevabı en doğru şekilde kendilerine verdiler” diye konuştu.
 
“SADECE EKREM İMAMOĞLU DEĞİL, 82 MİLYON TÜRK VATANDAŞI KAZANMIŞTIR”
23 Haziran seçimlerinde adil bir seçim süreci yaşanmadığını söyleyen Güneşhan, devletin tüm olanaklarının sadece bir aday için kullanıldığını söyledi. Güneşhan, “Basının yüzde 90’ı sadece Binali Yıldırım’ın haberlerini yaptı.  Binali Yıldırım’ı devamlı gündemde tuttular. Bu seçimin sonucunda Ekrem İmamoğlu 800 bin farkla kazandı. Ama sadece Ekrem İmamoğlu değil, Türkiye de yaşayan 82 milyon Türk vatandaşı kazanmıştır. Onun için biz bu seçimleri çok önemsiyorduk. Bunun sonucunda da Türkiye’de demokrasi kazanmıştır. Türkiye’de kazanan barış dili, sevgi dili, hoşgörü dili olmuştur. Kaybeden isi öfke, kin, nefret, kutuplaştırıcı ve ayrıştırıcı dil olmuştur.  Bu seçimler bir başka kurum olan siyasallaşmış yargıya ders vermiştir. Siyasallaşmış yargı halkın iradesini yok sayarak, hiçbir hukuki temele dayanmadan 31 Mart seçimlerini iptal etmişti.  16 Milyon İstanbullu adeta siyasallaşmış yargıya ders vererek 800 bin oy farkı ile Ekrem İmamoğlu’nu yeniden İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Yapmıştır. 16 milyon seçmen bir başka dersi de dünyaya verdi. Dünyaya, açık ve net bir biçimde Türkiye, demokratik bir ülkedir ve hiçbir zaman demokrasiden vazgeçmeyecektir, Türkiye asla din devleti, şahıs devlet olmayacaktır mesajı verdi. Dolayısı ile bu seçimler Türkiye için çok önemli bir seçimdi” diye söyledi.
 
“PARTİ GÖZETMEKSİZİN BİZE BAŞVURAN HERKESİ TAŞIDIK”
İsmet Güneşhan, İstanbul seçimleri için Çanakkale’den 4 bin seçmeni otobüslerle taşıdıklarını söyleyerek, “Biz Cumhuriyet Halk Partisi İl Örgütü olarak da  bu sürece önemli destekler verdik. 11 Belediye Başkanımız ile İstanbul’un çeşitli yerlerinde 4 günlük bir kampanya süreci sürdürdük. Çanakkale’de de İlçe ve Belde Başkanlarımız aracılığı ile İstanbul’da oy kullanacak seçmenlerin İstanbul’a ulaşmaları için parti gözetmeksizin bize başvuran herkesi taşıdık.  Örgütlerimizin aracılığı ile yaklaşık 4 bin seçmeni İstanbul’a taşıdık. Dolayısı ile bu sürece destek veren herkese teşekkür ederim” ifadelerini kullandı.
 
“ARTIK VATANDAŞA HİZMET ETME DÖNEMİNE GİRDİK”
Güneşhan, son olarak ise şunları söyledi: “Ülkemiz çok ciddi sorunlar ile karşı karşıya. Ekonomik, siyasi, terör ve dış politika gibi sorunlarımız var ve halk bu sorunları çözmemizi istiyor.  Çözüm için de, mevcut iktidarın izlediği politikanın yanlış olduğunu, bu politikanın mutlaka değişmesi gerektiğini söyledi. Bizlere de şu mesajı verdi,  size de yerel yönetimlerde iktidarı veriyoruz, sizler de en azından yerel yönetimlerde sorunları çözerek herkesi kucaklayacak bir yönetim anlayışı ortaya koyun dedi.  Seçimleri de geride bıraktık ve artık vatandaşa hizmet etme dönemine girdik. Bizim kimse ile bir sorunumuz yoktur. Söz konusu Türkiye, söz konusu Çanakkale ise oturur sorunları çözmek için çalışırız. Özellikle bundan sonraki dönemde her şey çok daha güzel olacak.”
 
Gizem Tuğçe BAYHAN