Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) mezuniyet töreni öğrencilerin ve ailelerinin katılımıyla 18 Mart Stadyumu’nda gerçekleşti. Geçit töreni ile başlayan programda, yeni mezun öğrenciler coşkuyla törene katılanları selamladı. Üniversite birincisi Gülten Kocaman’ın yaptığı mezuniyet konuşması ise duygu dolu anlar yaşattı.
 
2018-2019 eğitim ve öğretim yılında mezun olan 7 bin öğrenci keplerini havaya atmak üzere 18 Mart Stadyumu’nda gerçekleşen mezuniyet töreninde bir araya geldi. Törene, ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. Sedat Murat, Çanakkale Vali Yardımcısı Celil Ateşoğlu, Çanakkale Belediye Başkanvekili Kanber Koç ve Çanakkale protokolünden isimler katıldı.
Yeni mezunlar, düzenlenen geçit töreninde ailelerini selamlayarak, heyecanlarını paylaştı. Geçit töreninin ardından saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile devam eden programda Çanakkale Mehteran Takımı’nın gösterisi yer aldı. Güzel Sanatlar Fakültesi Grafik Tasarım Bölümü mezunu, sınıfında, fakültesinde ve üniversitede birinci olan Gülten Kocaman mezunlar adına konuşmalarını yapmak üzere kürsüye çıktı. Kocaman, yaptığı konuşma ile duygu dolu anlar yaşattı.
 
“BİRİMİZİN BAŞARISI HEPİMİZİ GURURLANDIRACAK”

Gülten Kocaman, yaptığı mezuniyet konuşmasında, “Birlikte yola çıktığımız birbirinden değerli arkadaşlarım, en kıymetlilerimiz velilerimiz, 2018-2019 yılı mezuniyet törenimize hoş geldiniz. Bizler bir mevsimlik çiçek gibi okuldan geçip geçeceğiz. Başkalarının da geçtiği gibi… Ancak mevsim bitecek, bizler başka iklimlerde çiçek açmaya devam edeceğiz ve yeni çiçekler yetiştireceğiz. Voltaire’ın dediği gibi, bahçemizi hiç kurutmayacağız. Sulamaya, güzelleştirmeye devam edeceğiz. Asıl olan da bu değil mi? Güzel Sanatlar Fakültesi birincisi Grafik Tasarım Bölümü birincisi ve üniversitemizin birincisi olarak, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nden birinci olarak mezun olduğum için çok büyük onur ve gurur içerisindeyim. Ancak bu birinciliğin arkasındaki tabloda doğduğum andan beri beni yalnız bırakmayan, her zaman, her yanlışımda ve her doğrumda, her kararımda benim yanımda olan, karşılık destek veren annem var. Bu birinciliğinde arkasında hayatımda tanıdığım en güçlü kadın, hep önüme bakmam için bana güç veren, idolüm ablam Ayşe var. Bu birinciliğin arkasında maddi, manevi desteklerini esirgemeyen koca yürekli adamlar, babam ve abim var. Desteklerini esirgemeyen, beni yalnız bırakmayan arkadaşlarım, Çanakkale’deki ailem öğretmenlerim var. Bana emeği geçen güzel ailem ve bu güzel insanlar, hepinize çok teşekkür ederim. Sevgili sınıfım, yine tekrar bir araya gelebilir miyiz bilmiyorum. Bildiğim bir şey var, nerede olursak olalım birbirimizi asla unutmayacağız. Birbirimizin hüznü, sıkıntısı hepimizin olacak. Birimizin başarısı hepimizi gururlandıracak. Ülkemizin geleceğinde bizim de imzamız olacaktır ve eminim ki grafik tasarım bölümü bizlerin emekleriyle, çabalarıyla hak ettiği yere gelecektir. Hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyor, bu güzel ve onurlu günün asla unutulmamasını diliyorum. Gelecek hepimize mutluluk getirsin. Bu duygu ve düşüncelerle, beni bu kutsal vatan topraklarına, bu toprakların aziz milletine layık bir birey olarak yetişmemde emeği geçen aileme, öğretmenlerime, ecdadıma, tüm aziz şehitlerimize ve Türkiye Cumhuriyeti kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e teşekkürlerimi borç bilirim. Son olarak iyi ki varsınız ve benim yanımdasınız canım ailem” diyerek saygılarını sundu.
 
“ARTIK YENİ BİR BAŞLANGICIN KAPISINDASINIZ”
ÇOMÜ Öğrenci Konseyi Başkanı Alperen Uysal, “Lisans eğitimini ÇOMÜ’de tamamlamış, yükseklisans eğitimini burada sürdüren bir arkadaşınız, kardeşiniz olarak sizlere hitap etmenin gururunu yaşıyorum. Sevgili öğrenci arkadaşlarım, iki veya dört yıldır, bu şehirde, bu diplomayı almak için hayat yolunda bir adım daha atmak için mücadele ettiniz, çaba gösterdiniz. Bazen düştünüz, bazen kalktınız, yeri geldi sabahlara kadar ders çalıştınız. Acısıyla tatlısıyla anılarla dolu yolculuğun sonuna geldiniz. Okuduğunuz bölümlerden mezun olmanın mutluluğunu ve gururunu yaşıyorsunuz. Artık vize, final, arkadaşlarınızdan not almak için çaba gösterme, hocam 1 puan verirseniz geçiyorum, demek gibi derdiniz yok. Artık yeni bir başlangıcın kapısındasınız. Umarım üniversite hayatınız boyunca yaşadığınız tatlı ve güzel anıların daha güzellerini bundan sonraki yaşantınızda da yaşarsınız.
Çanakkale deyince akıllara bir devrin battığı yer gelir, Çanakkale deyince akıllara binlerce isimsiz kahraman gelir, Çanakkale deyince akıllara fedakarlık, cefakarlık, duruş ve yeniden diriliş gelir. Çanakkale deyince birlik, beraberlik, kardeşlik ve milletin tek vücut olduğu gelir akıllara. Bizler, Çanakkale’de okuyan öğrenciler olarak, Çanakkale’de okuduğumuz bilinciyle hareket ettik. Farklılıklarımızla ortak değerler etrafında birleşerek projeler ürettik. ÇOMÜ’lü öğrencilerin sosyal, kültürel gelişimlerine katkı sağlamak için var gücümüzle çalıştık, çalışmaya da devam edeceğiz. Sevgili anneler, babalar bizler inanıyoruz ki, Çanakkale’den mezun olan kardeşlerimiz bundan sonraki yaşamlarını buranın kıymetini bilerek hareket edeceklerdir. Bizlerin cephede göğsünü kurşunlara siper eden yiğitlerimize, cephe gerisinde canla başla çalışan fedakar kadınlarımıza, on beşinde vatan toprağını müdafaaya gelen on beşlilere, Bigalı Mehmet çavuşlara, Seyit Onbaşıya ve binlerce isimsiz kahramana, Mustafa Kemal Atatürk’e borcumuz vardır. O yüzden ülkemiz, milletimiz, devletimiz için çok çalışmalıyız. Sevgili arkadaşlarım, gittiğiniz her vatan toprağında Çanakkale ruhunu yansıtmanız gerekir. Birleştirici, bütünleştirici ve çok çalışkan olmanız gerekir. Artık tüketen bir gençlik değil, üreten bir gençlik olma yolunda çaba göstermeniz gerekir. Biz tüm gençler olarak, bu bakış açısıyla bakmalı, hareket etmeliyiz. Bu duygu ve düşüncelerle bizlerden hiçbir zaman desteğini esirgemeyen üniversitemiz rektörlüğüne, Çanakkale Milletvekilimiz AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan’a, Çanakkale Milletvekilimiz Jülide İskenderoğlu’na, yine tüm yıl boyunca öğrenci arkadaşlarımızın sosyal kültürel gelişimine katkı sağlamak noktasında etkinlikler gerçekleştiren öğrenci topluluklarımıza ve başkanlarına, öğrenci konseyi ekibime teşekkürü borç bilirim. Mezun olan tüm öğrenci arkadaşlarıma hayat yolunda başarılar diler, törenimizin hayırlara vesile olmasını dilerim” şeklinde konuştu.
 
“HAYATINIZIN EN ÖNEMLİ EVRELERİNDEN BİRİNİ TAMAMLADINIZ”
ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. Sedat Murat ise yaptığı konuşmada, “Bugün çok mutlu bir gün yaşıyoruz. Bunun gururunu yaşıyoruz. Buraya gelmemize, bu mutlu günü bir arada yaşamamıza sebep olan biraz önce geçiş töreninde hepsini seyrettik, uzun emekler sonucunda, bugün artık meyvelerini almak üzere olan çok sevgili öğrencilerimiz vesilesiyle bir araya gelmiş bulunuyoruz. Bu mutlu günlerinde, sevgili öğrencilerimizi canı gönülden tebrik ediyorum. Zor bir maraton bitti. Hayatınızın en önemli evrelerinden birini tamamladınız. Artık ikinci evre bunun meyvelerini hem kendiniz hem de anne-babalarınız ve özellikle ülkemiz hatta insanlık için meyvelerini toplamaya başlayacağınız ikinci zorlu döneme girmiş bulunuyorsunuz. Bizim medeniyetimizde, üç damla çok önemlidir. Birisi alın teri, uzun süre uğraşlar verdiniz, alın teri döktünüz. Kutsal olan bir damlayı yerine getirdiniz. İkincisi alimlerin mürekkebidir. Bizim kültürümüz, medeniyetimiz ikinci kutsal damla olarak bilimi, ilimi görür. Siz bu bilim uğruna alın teri döktünüz, önemli bir mesafe kat ettiniz ve şuanda anne-babalarınız sizleri bize belli bir süre önce emanet etmişlerdi, biz de bu emaneti en güzel şekilde değerlendirip milletimizin faydasına, milletimizin kucağına tevdi ediyoruz. Artık milletimize emanetsiniz. Bu millet sizden hizmet bekliyor” dedi.
 
“STRES YAPMANIZA GEREK YOK, ÇALIŞAN MUTLAKA KAZANIR”
Murat, “Hepiniz biliyorsunuz ki eğitim belli bir süre ile sınırlı değildir. Beşikten mezara kadar ilim anlayışının temsilcileri olarak bugünden sonra çok daha olgun bir şekilde hayatın gerçekleriyle karşı karşıya geldiğinizde daha yoğun çalışmanız gerektiğine lütfen inanın. Artık bugünden itibaren emek piyasalarına giriş stresi ve telaşesi başlayacak. Hiç stres yapmanıza gerek yok, çalışan mutlaka kazanır. Çok yoğun bir çalışma temposuna girmeniz gerekir. Öğrencilik yıllarında yapamadıklarınızı bundan sonra yapmak durumundasınız çünkü bu memleketin sizlere çok ihtiyacı var” diye konuştu.
 
“DEĞERLERİMİZİ UNUTAN BİR MİLLET YOK OLMAYA MAHKÛMDUR”
“Dünya ve Türkiye zor günlerden geçiyor. Binlerce şehidin ve sadece Anadolu’dan değil, dünyanın dört bir tarafından, Filistin’den, Güney Afrika’dan, Balkanlar’dan, Orta Doğu’dan dünyanın dört bir tarafından buraya insanlar geldi ve çok küçük yaşlarda şehit olduklarını biliyoruz” diyen Murat, “Bu millet ebediyen yaşasın diye. Biz bu ruhu asla unutmayacağız. Çalışmak önemlidir fakat milli, manevi değerlerimizi unutan bir nesil, millet yok olmaya mahkûmdur. Ecdadımız bu ülkeyi teslim etmedi emperyalistlere ve dünyanın en güçlü orduları tüm güçleri ile üzerimize saldırdı. Ama bu millet birlik ve beraberlik olarak onların üstesinden geldi. Bu millet öyle büyük bir millet ki öyle bir medeniyetin temsilcisi… Atatürk 1934 yılında ne dedi? Anzaklarla ilgili, ülkemizi işgal etmeye gelenlerle ilgili, ‘Ey kahramanlar! Bu ülkede canını veren kahramanlar diyor. En anneler babalar, çocuklarınızın için ağlamayın, onlar burada rahat ve huzur içerisindedirler. Onlar canlarını vermiş oldukları bu toprakların birer misafiridir’ Bu söz Anzakları, Avusturyalıları çok etkilemiştir. Geçen sene Avustralyalı yaşlı insanlardan duydum. ‘Siz ne büyük bir milletsiniz. Biz sizi öldürüyorduk, siz esirleri tedavi edip bize teslim ediyordunuz. Mehmetçik dönerken arkasından onları vuruyorduk. Siz ne kadar büyük bir milletsiniz’ dedi elimizde Türk bayraklarını görünce. İşte asil milletimiz böyle bir milletti. Dolayısıyla değerlerimizi asla unutmayacağız. Emperyalistlerin emellerine alet olmayacağız, kültür emperyalizmine yenilmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.
 
“BİZİM EN BÜYÜK SERMAYEMİZ BUGÜN YETİŞTİRDİĞİMİZ ÖĞRENCİLERDİR”
Rektör Murat, konuşmalarını şu şekilde tamamladı: “Anne babaların haklarını çok iyi bildiğinizi burada birincimizden duydum. Sevgili anne babalar öyle bir heyecan içerisindedirler ki, evlatlarını mezun etmenin haklı gururunu şuanda yaşamaktadırlar. Onlar elleri öpülecek en önemli varlıklardır. Ben bütün anne babaları böyle güzel evlatlar yetiştirdikleri için, büyük uğraşlar ve gayretler sonucunda böyle evlatlar yetiştirdikleri için tüm anne babaları canı gönülden tebrik ediyorum. Allah sizlere sağlık, sıhhat, uzun ömürler nasip eylesin. Tabi ki bugün bu mezuniyette öğrencilerimizin bu hale gelmesinde ilim insanlarımızın, hocalarımızın çok önemli bir payı vardır. Onlar bir mum gibi, öğrencileri yetiştirirlerken hayatları da yavaş yavaş bitmektedirler. Bizim hocalar, maddi olarak dünyevilik peşinde koşan bir kesim değildir. Bizim en büyük sermayemiz bugün yetiştirdiğimiz öğrencilerdir. Ben bundan dolayı hocalarımı canı gönülden kutluyorum. Bundan sonra Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nin sadece Türkiye’nin değil dünyanın en iyi üniversitesi yapmak için onlarla birlikte çalışmaya karar verdik. Hocalarımızla inşallah aziz ülkenin, Çanakkale’nin bu güzide üniversitesini layık olduğu makama çıkarmak boynumuzun bir borcudur. Hocalarımızdan büyük destek bekliyorum ve teşekkürlerimi diliyorum. Bu duygu ve düşüncelerle öğrencilerimizi kutluyorum, ömür boyu başarılar. Mutluluklar, hem iş hayatında hem eş seçiminde başarılar diliyorum. Bahtınız açık olsun.”
 
Konuşmaların ardından üniversite birincisi, ikincisi ve üçüncüsü öğrencilere diploma ve hediye takdiminde bulunuldu. Toplu fotoğraf çekiminin ardından, mini konser ile öğrenciler eğlendi. Keplerin havaya atılması ile tören sona erdi.
 
Gizem Tuğçe BAYHAN