Konuşmalarına CHP’nin 94 yıllık bir parti olduğunu söyleyerek başlayan İl Başkanı Nejat Önder, CHP’nin bu süre zarfında ülkenin ve dünyanın siyasi konjonktüründen etkilense de her zaman parti içi yarışın var olduğu bir parti olarak siyasi hayatta demokrasinin temsilcisi olduğunu söyledi.  Önder, “İlçelerden illere ve genel merkeze parti içi gücü bir kişinin, bir zümrenin ve bir grubun elinde toplanmaması için üyelerin ve delegelerin özgür iradelerini koruyacak denge mekanizması, parti kültürümüzün ana unsurlarından biri olmuştur. Ülkemiz demokrasiden hızla uzaklaşmaktadır. Talimatla başbakanın, belediye başkanlarının istifa ettirildiği bir ülkede, bu atmosferden etkilenen siyasi hayatın bazı aktörleri talimatlarla her kurumu, partiyi, kentleri şekillendirebileceklerini zannetmeye başladılar. Maalesef bu kötü alışkanlık tüm partilere sıçradı. Bu partinin seçilmişlerine, ‘örgütün işlerine karışmayın, kongrelerine müdahale etmeyin’ emrini veren sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’dur.  Genel başkanımız, bu parti sayesinde çeşitli makamlara gelmiş, bu partinin üyelerinin emeğiyle ve alın teriyle makam ve mevki etmiş arkadaşlarımızı, bu mevki ve makamlarını borçlu oldukları üyelere karşı kullanmamaları konusunda defalarca talimat vermiştir. Ama parti içi seçimlerimizin başladığı Çanakkale merkez ilçede iki grubun yarıştığı seçimlerde maalesef bu talimata uymayan belediye başkanımız, belediye başkan yardımcısı, işçiler ve memurlar dahil seçimin göbeğinde olmuşlardır bu talimatın tersine. İl başkanı, genel başkanlığı temsi eder. Bizim tüzüğümüzün amir hükmüdür. Çanakkale’de genel başkanını il başkanı olarak temsil eden benim. Partimin genel başkanı ve parti meclisimin çizdiği siyasetin, tüzüğümüzün ve yönetmeliklerimizin ışığında takip etmek benim görevim. Bu konuda da tercih hakkım yok.  Basında da gördüğümüz kadarıyla beni tanımayan, tanımadığını ifade eden bir belediye başkanımız var. Belediye başkanına ne demeli? Adap ve siyasi ahlak, oraya kendisini davet ediyorum” dedi.
 
“Benim partim büyük bir yara aldı”
Ortada herkesin bildiği üzere parti içi iki grubun yarıştığı mahalle seçimlerinde çok ciddi kanıtlar ve iddialar olduğunu belirten CHP İl Başkanı Nejat Önder, “Ben ne yaptım, gereğini yerine getirdim. Esenler ve İsmetpaşa Mahallelerinde gerçekleştirdiğimiz delege seçimlerine ilişkin merkez ilçe başkanlığını bize sunduğu kanıtlar, genel başkanımızın da açık talimatına rağmen, belediye başkanından milletvekiline, belediye başkan yardımcısına, personeline YDK üyesine kadar bazı arkadaşlarımızın seçimin tam göbeğinde olduğumuzu hep beraber gözlemledik. İl başkanı olarak benim, genel başkanının talimatlarını yerine getirmemi gerektiriyor. İsmetpaşa Mahallesinde özellikle yaşanan bir olumsuzluk var. Bir merkez ilçe yöneticisinin oy atması. Bu kabul edilebilir bir şey değil. Bu arkadaşın, olumsuz davranışının kaseti basına sızdı. Hep beraber gördük. İl Başkanı olarak şunu söylemek istiyorum. İki grup yarışıyor. Herhangi bir grup kazanmadı Çanakkale’de. Kaybeden Cumhuriyet Halk partisi oldu. Benim partim büyük bir yara aldı. Bu kaseti, sandığa oy atan arkadaşın olduğu, hatta benle de ilişkilendirdiler. Ben hukuki işlemi başlattığım için benimle ilgili bölümde çok detay vermek istemiyorum. Sonuçta da o iki tane mekanın kamera kayıtlarına savcılık el koydu. O sonraki mesele. Şimdi bunu grubun bir tanesi avantaja çevirme adına belediye başkanı meclis üyelerine, İntepe, Kumkale’de yapılan seçimlerde maalesef üyelere gösterildiğini izledim. Halbuki siyasi ahlak neyi gerektiriyordu. Böyle bir belgenin il başkanlığına gelmiş olması gerekiyordu. Bana gelen belgeleri ben ne yaptım. Götürdüm genel merkezimize; bizde böyle bir usulsüz şey var, lütfen el atın diye kendilerine teslim ettim. Bu arkadaşlardan hiçbir tanesi İsmetpaşa Mahallesi’nde ilçe yöneticisi oy kullanıyor bandını bana getirmedi. Ama Muharrem Erkek milletvekilimiz Manisa’da üzüm şenliğinde o videoyu herkese gösterdi. Belediye Başkanı belediyede gösterdi. Sonuç olarak bu arkadaşları buradan bir kez daha ikaz ediyorum. Bireysel ikbaliniz için şu anda bazı şeylere ulaşabilirsiniz. Ama burada kazanan değil, CHP’nin kaybettiğini görüyoruz. Çanakkale’de diğer partiler de şimdi bize saldırıyorlar” şeklinde konuştu.
 
“Bu partide ihracı gerektiren ciddi bir suçtur”
Önder bunları niye söylediğini ise şöyle anlattı: “Bendeki kaset olayını bilen, suçüstü yakalananlar kendini temize çıkarmak adına partimizin imajının yerle bir olmasını göze aldılar. Bu yüzden yaptılar. Bireysel ikballeri öne geçti. Tüzüğün ve yönetmeliğin il başkanlığına verdiği hakkı ve görevi kullandığımız için iddialara konu olan arkadaşlarımız bizi de ilişkilendirerek bir kaset yayınladılar. CHP imajının Çanakkale’de yerle bir olma sürecini başlatmışlardır. Bu arkadaşlar sorumludur bu işten. İsmetpaşa Mahallesinde hiçbir CHP’linin kabul etmesi mümkün olmayan utanç verici ve hukuk dışı olayın görüntüleri keşke il başkanlığımıza getirilseydi. Bizde gereğini anında yapardık. Kol kırılır yen içinde kalır. En azından bize getirselerdi daha ahlaklı olurdu diye düşünüyorum. Arkadaşlarımız bunu basına sızdırarak, karşı grubu yıpratarak kendi suçlarını da örtmeye çalıştıkları gibi grubunu avantajlı hale getirme çabasına girmişlerdir. Ancak yıprattıkları, parti içinde yarıştıkları rakipleri değil, maalesef CHP olmuştur. Hata ettiler. Bu partide ihracı gerektiren ciddi bir suçtur. Genel başkana bilgi vermek benim hem sorumluluğum ve görevimdir. İl başkanı olarak merkez ilçede yarışan iki grubun mücadelesinde ortaya çıkan hukuksuzluğa, ahlaki olmayan davranışlara ve partimizin imajına zarar veren bu ilkesizliğe müdahale etmek, il başkanı olarak benim görevimdir. Bu görevi nasıl yerine getireceğim. Ya partimin rezil rüsva olma sürecine diğerleri gibi aynı şekilde videolarla yanıt vermek gerekir. Ya da il başkanının sorumluluğu, örgüt terbiyesinin gereği olan biten hakkında genel merkeze gidip, örgüt terbiyesinin bana emrettiği şekilde genel başkanıma götürürüm. Sonrasında yaşanan süreç genel merkez yönetiminin tasarrufudur. Adalet arayışını tüm dünyaya haykıran bir partinin, yaşananlara ve somut delillere karşı, sorgulamaya bile ihtiyaç duymamasını değerlendirmesini kamuoyunun takdirine bırakıyorum.”
 
“Bu tamamen bir tüzük ihlalidir”
Esenler Mahallesi ve İsmetpaşa ile ilgili MYK kararı gereği seçimlerin kabul edildiği yazısının geldiğini belirten Önder, “Biz köklü bir partiyiz. Tüzüklerle idare ediliriz, yönetiliriz. Bu tamamen bir tüzük ihlalidir. Çünkü 51’nci madde der ki; ‘il başkanlığının aldığı kesindir’. Aması, fakatı yok. Ben bu arkadaşlarımızın, genel başkanımızın bilgisi dışında alttaki kadroyla ilişki içerisinde olduklarını biliyorum. O yüzden bu aynı zamanda da hukuki bir mesele olacaktır” dedi.
 
“Artık itirazım isyan boyutundadır”
Bundan sonra tek amacının, il başkanlığı makamını hiç kimsenin kirletmesine izin vermemek olacağını belirten Önder şöyle devam etti; “Bu süreçte yaşananlar paylaşmak, bu vahim süreçte yer alanları, uyguladıkları araç ve yöntemleri, hem parti kamuoyuna, hem de kamuoyuna açıklamak benim temel sorumluluğumdur. Bunun ötesinde benim kendime olan vicdani sorumluluğumdur diye düşünüyorum. CHP, iktidarı alternatifi olma şansını bu tür kişiler yüzünden kaybetmemelidir. Halkımız bizde birbirimizle kavga etmemizi değil, iktidar için birlikte sinerji yaratmamızı beklemektedir. Türkiye genel siyaseti vahim bir biçimde kutuplaşırken, bunu CHP olarak sergileme hakkımız yoktur. Genel merkezimize itirazım bundandır. Artık itirazım isyan boyutundadır. İsyanım da yaşanan adaletsizliğe ve buna karşı sergilenen duyarsızlığadır.
 
Haber: Ersan KÜÇÜKKURU